Biden “komiserini” gönderdi: Türkiye’ye yaptırımlar yolda mı?

Biden yine ciddi bir yaptırım sopasını Erdoğan’a doğru sallıyor. AKP liderinin muhtemelen hemen yine geri adım atması şaşırtıcı olmayacaktır. Aksi takdirde Bilal Erdoğan’ın Batılı şirketlerle rüşvet pazarlığı yaptığına dair yeni soruşturmalar ve haberlerle karşılaşabiliriz.

ÖMER MURAT 27 Kasım 2023 GÜNDEM

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreci başladığından bu yana Batı ve Türkiye ilişkilerinde bir döngüye şahit oluyoruz: Süreç Erdoğan’ın yavaşlatması nedeniyle tıkandığında Türkiye’ye İngiltere Savunma Bakanı’nın bir ziyareti gerçekleşiyor, hemen ertesinde ise ABD Hazine Bakanlığı’nda Rusya’ya ilişkin yaptırımlardan sorumlu müsteşar yardımcısı Ankara’ya geliyor. Bu ikinci ziyaret sırasında Batı medyasında Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları deldiğine dair bilgiler içeren haberler yayınlanıyor. Bu haberlerden anlıyoruz ki ABD’li yetkili Ankara’ya “son bir uyarıda” bulunmaya geliyor.

Erdoğan yaptırım tehdidiyle yüzleştiğinde hemen geri adım atıp tansiyonu düşürmeye çalışıyor: İsveç’in NATO’ya fiilen katılım sürecinin başlatılmasını engelleyen vetosunu kaldırdı, sonra diğer NATO ülkelerinin parlamentolarında onay sürecini başlatmalarını engelleyen vetoyu kaldırdı, son olarak geçen ay İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü’nü imzalayıp TBMM’ye gönderdi. Fakat süreci uzatmasının da bedeli oldu: Biden Yönetimi çapı giderek büyüyen oranda bazı Türk şirketlerine ve işadamlarına yönelik Rusya’ya hassas ürünlerin satışına aracılık ettikleri gerekçesiyle yaptırımlar uyguladı.

Yaptırım uygulanan Türk işadamlarının bazılarının sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan ve verdikleri kimi mülakatlardan iktidarla yakın ilişkilere sahip oldukları tahmin edilebilmektedir. Türkiye’de iktidardan bağımsız basın kalmadığı için bu şirketlerin Erdoğan hükümetiyle ilişkilerine dair yeterli bilgileri maalesef edinemiyoruz. Bununla birlikte günümüz şartlarında iktidarın örtülü desteğine sahip olmadan Türk şirketlerinin bu kadar büyük bir riski almaya cesaret edebileceklerini sanmak yanıltıcı olur.

Erdoğan İsveç ve Finlandiya’nın vetosunu kaldırma şartı olarak pek çok talepte bulundu ama bunların pek çoğunu alamadan Finlandiya’nın üyeliğine onay verdi. Bu ülkelerin Türkiye’ye yönelik silah ambargolarını kaldırması gibi aldığı küçük sayılabilecek tavizler ise Erdoğan rejimini övmek için bahane arayan kimi “muhalif” uzmanlarca takdir edilse bile çıplak hakikat şuydu: Erdoğan Batı’yla ilişkilerini hiç germeden, kapalı kapılar ardında bu ülkelerden üyeliklerine onay vermesi karşılığında silah ambargolarını kaldırmalarını talep etseydi de bunu rahatlıkla elde edebilirdi. “Öyle yapsaydı belki Batı’yla ilişkileri bozmazdı ama Türk halkına yönelik içi boş hamasi gösterilerde de bulunamazdı. Böyle ucuz numaralarla seçim kazanıyor.” derseniz durumun daha gerçekçi bir fotoğrafını çekmiş ve Türk dış politikasının milli çıkarlar doğrultusunda değil Erdoğan’ın iktidarının bekasını temin etmek üzere yürütüldüğünü vurgulamış olursunuz.

Erdoğan İsveç’in NATO üyeliği için son adımı atmasının karşılığı olarak taleplerini, ABD Yönetiminin Türkiye’nin Lockheed Martin şirketiyle yaptığı F-16 satışı anlaşmasını onaylamasına kadar düşürdü. AKP liderinin burada şart olarak Rusya’dan S-400 alınması nedeniyle Türkiye’nin Washington tarafından çıkarıldığı beşinci nesil savaş jeti F-35 projesine geri dönmeyi ileri sürememesi ve eski model uçakları almak için çırpınması esasen pozisyonunun ne kadar zayıf olduğunu da ortaya koymaktadır.

Şimdi de aynı döngünün tekrarlandığına şahit oluyoruz: İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps geçen hafta Ankara’daydı. Bu hafta ise ABD Hazinesi Bakanlığı’nda Rusya’ya yönelik yaptırımları takip eden terörizm ve mali istihbarattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Brian Nelson’un Türkiye’yi ziyaret edeceği duyuruldu. Ve bu ziyarete eşlik edecek şekilde uluslararası basında Rusya’ya yönelik yaptırımların Türkiye tarafından delindiğine dair haberler de yayınlanmaya başladı.

The Financial Times (FT) gazetesinde bugün yayınlanan detaylı bir habere göre bu yıl Türkiye’nin Rusya’ya yönelik askerî bakımdan hayati önem taşıyan hassas ürün ihracatında artış gerçekleşmiş olması Batı’da rahatsızlığa yol açıyor ve Türkiye’nin Batı’da üretilen yüksek teknolojili ürünlerin Rusya’ya satışında aracılık rolü oynadığına dair endişeleri artırıyor.

Habere göre Türkiye, Rus ordusu tarafından kullanılan mikroçipler, iletişim ekipmanları ve teleskopik nişangahlar gibi ABD tarafından “yüksek öncelikli” olarak vasıflandırılan ürünleri içeren 45 malzemeyi giderek artan oranda Rusya’ya ihraç ediyor ve bu durum Batı ile Türkiye arasındaki ilişkilerdeki tansiyonun yükselmesine sebebiyet veriyor. Batılı askeri uzmanlara göre Rusya bu yüksek öncelikli ürünleri seyir füzelerinde, insansız hava araçlarında ve helikopterlerinde kullanıyor. Bir yıl içinde ikinci kez Türkiye’ye gelmiş olacak ABD’li yetkilinin bu hafta Ankara ve İstanbul’a yapacağı ziyaretin ana gündemini bu mesele oluşturuyor.

Türkiye’nin Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik uyguladıkları yaptırım listesinde yer alan bu malların önemli bölümünü beş Orta Asya ve Kafkas ülkesi (Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan) üzerinden Moskova’ya sattığı belirtiliyor. Bu yılın ilk dokuz ayında Türkiye’nin bu 45 malzemede Rusya ve bu eski Sovyet ülkelerine yaptığı toplam ihracat 158 milyon dolara yükseldi. Bu rakam, Ukrayna savaşı başladığı sıradaki rakamın üç katına tekabül ediyor: 2015-2021 arası dönemde sözkonusu malzemelerin Türkiye’den bu ülkelere toplam ihracatı ortalama 28 milyon dolar seviyesindeydi. Türkiye’yi ele veren ilginç bir nokta da şu: Türk resmi verilerine göre bu beş ülkeye yönelik sözkonusu malların ihracatında yükseliş yaşanırken, bu beş ülkenin resmi istatistik kurumları eşdeğer bir artışı göstermiyor. Bu gariplik, bu malların bu ülkelerden sadece “transit geçerek” Rusya’ya iletilmesiyle ilgili…

Öte yandan bunlar Türkiye’nin kendi ürettiği mallar da değil, çoğunluklu olarak Batılı ülkelerden ithal ediliyor. Nitekim Türkiye’nin bu 45 üründe Batılı ülkelerden yaptığı ithalat 2015-2021 arasına kıyasla yüzde 60 oranında artışla bu yıl yaklaşık 500 milyon dolara yükseldi.

Avrupalı bir yetkili, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin yaptırımları delmek için çok aşamalı ithalat rotalarını kullanmak isteyen Rus kuruluşları için genellikle bir aracı varış noktası olarak hizmet verdiğini ve bu güzergahın özellikle Avrupa mallarını tedarik etmek için kullanıldığını belirtmiş.

İsmi verilmeyen iki Batılı yetkili Erdoğan hükümetine Rusya’yla ticareti sınırlandıracak adımlar atmasına yönelik çağrıda bulunulduğunu kaydetmiş. Konuyu ABD Hazine Bakanlığı’nın ilgili birimi öncelikli olarak ele aldığı meseleler arasına dahil etmiş durumda.

Center for a New American Security adlı düşünce kuruluşunun Enerji, Ekonomi ve Güvenlik Programı Direktörü Emily Kilcrease Türkiye gibi ülkelerin mevzuat boşluklarından istifade ederek Rusya’ya yaptırımları deldiğini belirtmiş. Aynı zamanda eski bir ABD Ticaret Bakanlığı yetkilisi olan Kilcrease, Erdoğan hükümetinin uyarıları dikkate alarak Rusya’yla ticareti sınırlandırmaması halinde “ABD ve ortaklarının yaptırım uygulamak zorunda kalacağını” vurgulamış.

Biden yine ciddi bir yaptırım sopasını Erdoğan’a doğru sallıyor. Erdoğan’ın “zihni sinir” ekonomi uygulamaları nedeniyle krize düşen Türk ekonomisinin ABD tarafından uygulanacak ağır bir yaptırıma tahammül edebilecek gücü bulunmadığı ortada. AKP liderinin hemen yine geri adım atarak İsveç’in katılım protokolünü, TBMM Dışişleri Komisyonu’nda fazla tutmadan geçirtmesi şaşırtıcı olmayacaktır. O aşamaya geldiğinde Kapalıçarşı’da halı pazarlığını hatırlatan diplomatik bir “ustalıkla” Genel Kurul’da da oylamayı geciktirebilir.


 

Böyle bir geciktirme halinde bu kez yukarıda bahsettiğim döngüdeki bir başka mekanizmanın daha devreye girmesine şahit olabilir, uluslararası basında Bilal Erdoğan’ın Batılı şirketlerle bir ilahiyat profesörü aracılığıyla rüşvet pazarlığı yaptığı iddiasıyla savcılıkların hukuki soruşturma başlattığına benzer özel haberlerle karşılaşabiliriz.

  • Ömer Murat, Dış Politika ve Siyaset Uzmanı, Eski Diplomat
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com