Kuvayı Milliye ve ÖSO

TURAN GÖRÜRYILMAZ 31 Ocak 2018 GÖRÜŞ

Nasrettin Hoca’nın fıkrasına döndü ülke…

Kazanın doğurduğuna inananlar, sıra kazanın öldüğüne geldiğinde şaşırıyor.

Şöyle izah edeyim…

Afrin operasyonu devam ediyor. TSK, kısa adı ÖSO olan Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket ediyor.

Buraya kadar her şey normal diyelim.

Ancak, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AKP çevresinin ÖSO güzellemeleri akıl alır gibi değil.

Hayatını kaybeden ÖSO’cuları Türk askerleriyle birlikte şehit ilan eden Erdoğan, 30 Ocak 2018 tarihli grup toplantısında şöyle dedi: “ÖSO, tıpkı Kuvayı Milliye güçleri gibi sivil bir oluşumdur. ÖSO’nun bizim kahraman askerlerimiz ile yan yana çarpışması iftihar edilecek bir görüntüdür”.

Peki, AKP’nin “yerli ve milli” ilan ettiği ÖSO kimdir?

Bu soruya cevap olacak çok dikkat çeken bir yazı gözüme çarptı. Gazeteci yazar Fehim Taştekin, Gazete Duvar’daki “Erdoğan’ın kefil olduğu ‘Milli Ordu’“ başlıklı yazısında bakın nasıl anlatıyor ÖSO’yu:

“Geçmişte El Kaide (Nusra Cephesi) ile aynı cephelerde yer almış olan bu gruplar, Fırat Kalkanı’nın kontrol ettiği alanlarda da birbiriyle çok da müttefik olamadı. Bu gruplar sıklıkla birbiriyle çatıştı. Çatışma nedeni yolsuzluk, hırsızlık, istismar suçlamalarıydı. Özünde ise rant kavgası ve rekabet var”

“Bu grupların birçoğunun sicili etnik ve mezhebi temizlik, sivil katliamı, işkence, infaz, adam kaçırma, hırsızlık, yağma, kötü muamele ve istismar suçlarıyla dolu. Alevi düşmanlığı hepsinde ortak”

“Suriye krizi boyunca hükümetiyle, askeriyle, istihbaratıyla, bürokrasisiyle ve sivil unsurlarıyla Türkiye bu örgütlerin kurulması, eğitilmesi ve donatılmasında rol aldı. Dün Suriye’de rejimi değiştirme adına desteklenen bu örgütler bugün PYD-YPG’ye karşı savaşta öne sürülen kara unsurları olarak meşrulaştırılıyor, hatta halk nezdinde kahramanlaştırılıyor”.

AKP, Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esad’a muhalif silahlı gruplara kapı açıp her türlü desteği veriyor…

Başka bir ülkenin silahlı muhaliflerinden “kahraman” yaratan iktidar, kendi muhaliflerinden – üstelik de silahsız – “terörist” çıkarma çabasında.

Dedim ya; fıkra gibi…

Kafa kesen silahlı grupların “yerli ve milli” olduğuna inanan kitleyle, eline çakı almamış; ev hanımları, akademisyenler, gazeteciler, öğretmenler, avukatlar hatta bebekli annelerin “terörist” olduğuna inanan aynı!

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com