KHK’lı Öğretmen Acun Karadağ, çıplak aramayı anlattı: Anadan üryan soydular

KHK'lı Öğretmen Acun Karadağ, Sincan cezaevinden birisi polis üç kadın tarafından çıplak arandığını belirterek, "Hatta bu kadın polis, 2 gardiyana talimat verdi. Bana da soyunmam konusunda emir yağdıran bu kadın polisti. Üçü birden, beni anadan üryan soydular" dedi.

KRONOS 13 Ocak 2021 GÜNDEM

Acun Karadağ, "Henüz okuldan çıkmış evine giden bir öğretmeni darbe ile ilişkilendirdiler, eline silah almamış insanları 'terörist' ilan ettiler." dedi.

Kayseri Kapalı Cezaevi’ne tutuklu bulunan KHK’lı öğretmen Acun Karadağ, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na gönderdiği mektupta Sincan Kapalı Cezaevi’nde nasıl çıplak aramaya maruz kaldığını anlattı. Karadağ,  üç yıl önce bir karakolda tacize uğradığını belirterek, kendisini taciz eden polis memuruna ‘tacizci-sapık’ dediği 5 bin lira para cezası aldığını ifade etti.

Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimizi geri istiyoruz” eylemini sürdüren Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt 13 Ağustos’ta evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

Acun Karadağ, tutuklu bulunduğu Kayseri Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda Sincan Cezaevi’nde bir polis memuru ve iki gardiyan tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldığını belirtti. Karadağ, çıplak aramanın yapılması için polis memurunun gardiyanlara emir verdiğini kaydetti.


 

Yüksel Direnişçileri farklı illere gönderildi

Karadağ, tutuklandığı 22 Ağustos tarihinde Sincan 3 Nolu L tipe Hapishanesi’nde çıplak aramaya maruz kaldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Çıplak arama için yalan-iftara diyerek üzerini kapatamazlar. Ben bunu bizzat yaşadım. Görevli 2 kadın gardiyanla birlikte, bizi getiren polislerin resmi kıyafetli genç bir kadın polis de hukuksuz olarak aramaya katıldı. Hatta bu kadın polis, 2 gardiyana talimat verdi. Bana da soyunmam konusunda emir yağdıran bu kadın polisti. Üçü birden, beni anadan üryan soydular. Böyle çıplak haldeyken 2 kez yere oturup kalk dediler. 9 gün gözaltından sonra, ellerimiz kelepçeli getirildiğimiz halde bu şekilde onursuz aramanın amacı bizlerden intikam almaktan başka nedir?”

‘SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’

Kendisinin 52 yaşında olduğunu ifade eden Karadağ, “3 genç kadının, benim bedenimi görmesi beni utandırmaz. Ben bu bedenle çocuğumu doğurdum, çocuğum emzirdim. Bedenimle gurur duyarım. Ancak onların kin-intikam duygusuyla bir anneyi çırılçıplak soymaları, utanmaları gereken bir durumdur. Bu insan haklarına-kadınlık onuruna, kişilik haklarıma utanmazca bir saldırıdır. Ben bununla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum. Şu süreçte bir sonuç alabileceğimi düşünmüyorum. Ama tarihe bir not düşelim, bu iktidarın suçlarına bir çentik daha atalım “dedi.

‘TACİZE UĞRADIĞIM POLİSE TAZMİNAT ÖDEYECEĞİM’

Acun Karadağ, kendisini taciz eden polise ‘tacizci-sapık’ dediği için 5 bin lira para verildiğini ifade ederek, mektubuna şöyle devam etti: “Tacize uğradığım polis tarafından açtırılan davada, beni taciz eden polise ‘tacizci-sapık’ dediğim için bir kadın hakim tarafından polise hakaret suçlamasıyla 5 bin lira para cezası verildi ve ertelendi. Beni taciz eden polise taciz ettiği için 5 bin lira para ödememi öngören bu anlayış yerin dibine batsın. Üç yıl önce, tacize uğradığımı karakolda şikayetle bildirdiğim halde hala polise taciz davası açmayan ‘adalet’ bana tacize uğradım için para ceza verebiliyor. Adalet bunun neresinde.”

 

Haklılıklarını ispatlayana kadar direneceklerini kaydeden Karadağ, “Tabi ki bu zihniyet, çıplak arama işkencesini bizzat yaşadığımız halde bizim beyanlarımıza da yalan-iftira diyecektir. Onlar diyecek, biz yalan ve iftiraya karşı direneceğiz. Haklılığımızı ispatlayana kadar vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Karadağ, Gergerlioğlu’na mücadelesinde yalnız olmadığını ifade ederek, “Yalnız değilsiniz, yalnız değiliz hocam. Victor Jara statyumda gitar çalmasın diye diktatörün polisleri tarafından parmakları kırıldığında şarkı söylüyor, çevresindekilerle, binlerle birlikte direniş notalara dönüşüyor ve şöyle diyordu;

Beşbin  kişiyiz burada,

Kentin bu küçük köşesinde,

Ama kimbilir kaç kişiyiz

Ülkenin tüm kentlerinde?

Beşbin kişiysek burada

Kaç kişi olacağız burda

Kaç kişi olacağız kimbilir

Yürekleri böyle çarpan,

Başka kentlerinden dünyanın?

Tam da bu umutla, tam da bu haklılıkla yanınızda olduğumuzu söylüyor, yanımızda olduğunuzu biliyoruz. Sizi ve tüm mazlum dostlarımızı, halkımızı, saygı ve seygiyle kucaklıyoruz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com