‘Gezi darbe girişimi olsaydı Başbakan kendisini devirmek isteyenlerle görüşür müydü?’

Gezi davasının karar duruşmasında konuşan iş insanı Osman Kavala, "Protestoların bir darbe girişimi olduğuna yönelik komplo teorisi tutmadı, hükümet de bu komployu benimsemedi. Yoksa Başbakan kendisini devirmek isteyenlerle görüşür müydü?" diye sordu.

KRONOS 22 Nisan 2022 GÜNDEM

Çizim: Murat Başol

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Türkiye için yaptırım prosedürünü başlatmasına yol açan Gezi davasında karar duruşması İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

Duruşmada 1634 gündür cezaevinde tutulan iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanık, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yapıyorlar.

Duruşmaya cezaevinden SEGBİS’le katılan Kavala, “Soyut gerekçelerle tutukluluğumun sürdürülmesi sebebiyle artık savunma yapmamaya karar vermiştim. Alınacak karara etki edeceğini düşünmesem de kamuoyuna saygı gereği açıklamalarda bulunacağım” dedi.

‘CUMHURBAŞKANININ HOŞUNA GİTMEMİŞ OLACAK Kİ…’

“Yargı süreci siyasi etki ile deformasyona uğramış, kamu yetkisinin kötüye kullanıldığı bir süreç yürütülmüştür” diyen Kavala, “AİHM kararında da belirtildiği gibi suçlamaların yasal delillere dayandırılmadığı söylenerek bu dava beraatle sonuçlanmıştı. Ancak Cumhurbaşkanının hoşuna gitmemiş olacak ki daha önce resen kapanmış casusluk dosyası kapsamında tutuklandım” ifadelerini kullandı.

Osman Kavala’nın savunmasında şu ifadeleri kullandı:

‘İKİNCİ İDDİANAMEDE BENİ CEZAEVİNDE TTABİLMEK İÇİN HAZIRLANMIŞTI’

“Henri Barkey’nin Adana’ya gittiği tarihte benim de Fransa’ya gitmiş olmam çok önemli bir bulgu olarak iddianamede yerini almış. Yani her türlü keyfi uygulama için kullanılacak bir suç ilan edilmiş. Avrupa Konseyinin dosyayı AİHM’ye göndermesinden sonra dava bir an evvel karara bağlanmak istendi. İkinci iddianamenin süresi doldu yani. İkinci iddianame sadece beni cezaevinde tutabilmek için hazırlanmıştı.”

‘SOROS’UN HÜKÜMET YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞMELERİ KESİLMEDİ’

“Gezi protestolarının Soros ve dış güçlerce planlandığı, benim bunun organizasyonunu gerçekleştirdiğim kurgusunun daha sonra FETÖ üyesi olmakla suçlanmış bir savcı tarafından hazırlandığını biliyoruz. Kalkışmayı planladığı ve finanse ettiği iddia edilen George Soros’un hükümet yetkilileriyle iletişimi ve görüşmeleri kesilmedi.”

‘YARGIYI ARAÇ OLARAK KULLANMA ANLAYIŞI SÜRDÜRÜLDÜ’

“Siyasi amaçlar için yargıyı araç olarak kullanma anlayışı sürdürüldü. Önünüzde duran mütalaa Gezi iddianamesindeki kurguya sadık kalmış. Bir masa, bir sandalye, poğaça ve eczaneden alınmış maskeleri götürerek Gezi’nin finansmanını sağladığım iddiası akla uygun değildir.”

‘HÜKÜMET YETKİLİLERİYLE DE TOPLANTILARA KATILDIM’

“Protestoculara akıl hocalığı yaptığım iddia ediliyor. 30 yıl sivil toplum kuruluşlarında çalışmış biri olarak görüşlerimi kamuoyuyla, siyasetçilerle paylaşırım. İddianamede de belirtildiği gibi hükümet yetkilileriyle de toplantılara katıldım. Suç eylemine destek vermemle ilgili bir delil ortaya konamamıştır.”

‘FİDAN EKME EYLEMİNE BİZZAT KATILDIM’

“Taksim yayalaştırma projesine açık bir şekilde karşı çıktım, toplantılara kapatıldım. Evime yakınlığı nedeniyle eylemleri gördüm. Parka bir masa götürdüm. Fidan ekme eylemine bizzat katıldım. Hiçbir faaliyetimi gizli kapılar ardında gerçekleştirmedim. Gezi Parkı üstünde birkaç ağacın bulunduğu boş bir arsa değildir. Milyonlarca İstanbullunun yararlandığı, kamu için büyük öneme sahip bir alandır. Bu parkın tahribinin engellenmesi, yapılaştırmanın durdurması, parkın park olarak kalması kamu yararına olmuştur.”

‘BENİ KALKIŞMANIN FİNANSÖRÜ YAPTILAR’ 

“Şiddet içeren, suç sayılan bir eylem biçimi önermem, insanları, kuruluşları buna teşvik etmem söz konusu değildir. Zaten iddianamede de bu kanıtlanmamıştır. Herhangi bir örgüte bağım bulunamadığından beni kalkışmanın finansörü yaptılar.”

‘SOROS İDDİASI PROTESTOYA KATILANLARI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA YÖNELİK BİR İDDİA’

“Gezi protestolarının George Soros tarafından düzenlendiği iddiası protestoya katılan vatandaşlarımızı itibarsızlaştırmaya yönelik bir iddiadır. Bu iddianın araştırma sonucu ulaşılmış herhangi bir delile değil, Soros’un Arap Baharı arkasındaki kişi olduğu algısına dayanmaktadır ve iddianamede de böyle yer almıştır. Türkiye’yi ziyaretinde vakfın çalışmalarını değerlendirdiği toplantılar dışında Soros ile hiçbir irtibatım yok. Benim dışımda hiçbir vakıf üyesiyle konuşmuş olmaması, Soros’un sanıklar arasında olmaması bu iddiaları yazanların da iddialara inanmadığını gösteriyor.”

‘BANA TESELLİ SAĞLAYACAK YEGANE ŞEY…’

“15 Temmuz darbe girişiminde bu kadar önemli rol oynadığına inanılan bir kişinin sorgulanmamış olması kanaatimce savcılık mesleğinin doğasına aykırı ciddi bir görev ihmalidir. Hayatımın 4,5 yılını cezaevinde geçirmiş olmam benim için telafisi mümkün olmayan bir kayıptır. Bana teselli sağlayacak yegane şey yaşadıklarımın yargıdaki vahim sorunların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunması ihtimalidir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com