Fransa’nın Cannes şehrinde bu yıl 72’ncisi düzenlenen Cannes Film Festivali başladı.
25 Mayıs’a kadar sürecek olan festival, ABD’li bağımsız film yönetmeni Jim Jarmusch’un “The Dead Don’t Die” adlı filminin ilkgösterimiyle açılışını yaptı.
Kültür Servisi‘nin haberine göre; bu yıl Altın Palmiye için 21 yapımın yarışacağı festivalin jüri başkanlığını “The Revenant”, “Birdman” adlı filmleriyle tanınan Oscar ödüllü Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Iñárritu üstleniyor. Jüride 21 yaşındaki ABD’li aktris Elle Fanning, Gine asıllı Fransız yönetmen Maimouna N’Diaye, ABD’li yönetmen Kelly Reichardt, Polonyalı yönetmen ve yapımcı Pawel Pawlikowski, Fransız senarist, yönetmen ve çizgi film senaryo yazarı Enki Bilal, Fransız yönetmen ve senarist Robin Campillo, İtalyan yönetmen ve aktris Alice Rohrwacher ve Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos yer alıyor.
Festivalde ilk dikkat çeken detay, bu yıl festival afişine de ilham kaynağı olan Fransız Yeni Dalga akımının öncü isimlerinden üretken sinemacı ve fotoğraf sanatçısı Agnès Varda’ya ithafen ayrılan ve üzerinde “A. Varda” yazan yönetmen koltuğu oldu. Varda, geçen Mart ayında hayata veda etmişti.
IÑÁRRITU: LİDERLER ÜLKELERİNİ HİDDET, ÖFKE VE YALANLARLA YÖNETİYOR
Festivalin bu yılki jüri başkanı Iñárritu, festivalin açılış filmi olna Jarmusch imzalı “The Dead Don’t Die”ın gösterimi öncesinde konuştu. Dünya liderlerini eleştiren Iñárritu, liderlerin ülkelerini “hiddet, öfke ve yalanlarla” yönettiğini söyledi.
Iñárritu, özellikle göçmen politikalarının yeni bir dünya savaşı çıkarabileceğini belirterek şöyle dedi: “Sorun görmezden gelmek. Dört bir tarafta olan şeylere kesinlikle karşıyım ve bizi 1939’a (2. Dünya Savaşı’nın başlangıcı) döndürebilecek tehlikeli gidişatı durduracak bir şeylerin olduğunu umuyorum. Buna devam edersek hikâyenin nasıl sonlanacağını biliyoruz.”
İklim değişikliğini de hatırlatan Meksikalı yönetmen, “Dünya eriyor ve bu adamlar hiddet, öfke ve yalanlarla hüküm sürüyorlar; esasen bir senaryo yazıyorlar ve insanların bunların gerçek ve doğru olduğuna inanmasını sağlıyorlar” ifadelerine yer verdi.
NETFLIX TARTIŞMASI
Iñárritu, çevrimiçi dizi ve film platformu Netflix’e karşı sinema salonlarını savundu. Meksikalı yönetmen,“Filmlerin TV’lerde olması güzel ancak neden insanlara onu sinemada izleme şansı verilmesin” dedi. Sinemanın özgürleştirici gücüne değinen Iñárritu, hikâyelerin ve fikirlerin hayatları değiştirebileceğini ve bu “ortak deneyimin” çok güzel olduğunu ifade etti.
Açılış gecesinde sunucu Édouard Baer, filmleri festivalin ana yarışma bölümüne kabul edilmeyen Netflix hakkında Iñárritu’ya destek verdi.
ALAIN DELON’A KARŞI 18 BİN İMZA TOPLANDI
Festival kapsamında verilen Altın Palmiye Onur Ödülü’nün bu yıl “Le samouraï”, “Il gattopardo” ve “Rocco e i suoi fratelli” gibi unutulmaz filmlerde rol alan usta oyuncu Alain Delon’a değer görüldüğü festival yönetimi tarafından açıklanmıştı.
Daha önce seksist ve homofobik açıklamalarıyla gündeme gelen Delon’a Altın Palmiye Onur Ödülü’nün değer görülmesine ABD’lilerden tepki geldi. Festivale karşı başlatılan imza kampanyasında bugüne kadar 18 bin imza toplandı.
Cannes Film Festivali yönetimi ise kararın açıklandığı günden beri gündemde olan bu tepkilere rağmen Alain Delon’a ödülünü vermekten vazgeçmeyeceklerini açıklamıştı. Yönetim, Alain Delon’un efsaneleşmiş bir oyuncu ve festival tarihinin önemli bir parçası olduğu için onurlandırıldığına vurgu yapmıştı.
Altın Palmiye ve ana kategorideki ödüller için yarışacak 21 film şöyle:
– Jim Jarmusch – “The Dead Don’t Die”
– Pedro Almodovar – “Douleur et gloire”
– Marco Bellochio – “Il Traditore”
– Diao Yinan – “The Wild Goose Lake”
– Bong Joon Ho – “Parasite”
– Jean-Pierre & Luc Dardenne – “Le jeune Ahmed”
– Arnaud Desplechin – “Roubaix, une lumiere”
– Mati Diop – “Atlantique”
– Xavier Dolan – “Mathias et Maxime”
– Jessica Hausner – “Little Joe”
– Abdellatif Kechiche – “Mektoub My Love: Intermezzo”
– Ken Loach – “Sorry we missed you”
– Ladj Ly – “Les miserables”
– Terence Malick – “A Hidden Life”
– Kleber Mendonça Filho & Juliano Dornelles – “Bacurau”
– Corneliu Porumboiu – “La Gomera”
– Ira Sachs – “Frankie”
– Celine Sciamma – “Portrait de la jeune fille en feu”
– Elia Suleiman – “It must be heaven”
– Quentin Tarantino – “Once Upon A Time In Hollywood”
