Adalet cübbeyi çıkarıp beyaz bere takarsa: Hrant Dink’in katili serbest

Hrant'ı ölüme götüren o karanlık süreci el birliğiyle yaratan Ülkücüler, ulusalcılar, "Hürriyetçiler" mutludurlar artık: O gün duyduklarında tüylerini diken diken eden "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz" sloganı çok geride kaldı. Artık herkes Ogün Samast...

YAVUZ GENÇ 16 Kasım 2023 GÖRÜŞ

Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın iyi hali gözetilerek koşullu salıverilmeden yararlandırılıp tahliye edildiği haberlerini okurken, şair Murathan Mungan’ın sosyal medya hesabındaki paylaşımına denk geldim. Şair, mesajının sonuna saklamış manşeti: “Adalet cübbesini çıkarmış, beresini giymiş.”

Katilin, Dink’i vururken taktiği beyaz bereye yapılan vurgu da, adalet sisteminin militanlaşması da ancak bu kadar zarif ve elbette şairane ifade edilebilirdi.

Evet, Ogün Samast artık serbest. Halk arasına indirmezler onu, biliyoruz da -otobüste, metroda filan değil-, ancak lüks bir AVM’nin yemek katında onunla karşılaşma ihtimalimiz yüksek. Keyfine bakacaktır. Belki de yeni bir “iş adamı” namzeti olarak işleteceği “mekanları” incelerken buluruz onu. Ya da 16 yıl hasret kaldığı deniz kenarında keyif yaparken.

Belli mi olur, belki de bir siyasi parti genel başkanının elini öperken de görebiliriz. Şaşırtıcı olmaz üstelik.

ADALETİN TERCİHİ…

Sayısız yaşlı ve hasta mahpusun, şair İlhan Sami Çomak’ın, Diyarbakır zindanından bugüne “tecrübe” taşıyan Gültan Kışanak’ın, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali verip “derhal” tahliyesini istediği Can Atalay’ın veya on binlerce “siyasinin” infazlarının yakılıp tahliyelerinin uyduruk gerekçelerle engellendiği bir dönemde, Samast’ın tahliyesi elbette birçok mesajı da barındırıyor.

Bir silaha dönüştürülüp cana kıymada kullanılan adalet sistemimiz, tercihini çok yerinde bir örnekle dosta düşmana göstermiş oldu. Katillerin korunup kollandığı, mafya liderlerinin el üstünde tutulduğu, rüşveti bol verenin istediği miktarda adalet temin edebildiği rejimde, devlet adına kurşun sıkanların kahramana dönüşmesi de kaçınılmazdı.

Rakel Dink’in ifadesiyle “bir bebekten katil yaratan karanlık”, şimdi o katilden de kahraman yaratıyor.

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün Samast.

DÜZEN, SAMAST’TAN YANA

Militan yargı, Ogün Samast’ın beyaz beresini epey zaman önce kafasına geçirmişti. Her tür muhalif düşüncenin anında boğulduğu, en ufak hukuk kırıntısının topluma çok görüldüğü dönemde gelen bu tahliye, Erdoğan-Bahçeli ikilisinin şahsında cisimleşmiş rejimin karakterine oldukça uygun.

Devlet için kurşun atmanın da yemenin de epey kutsandığı rejimin, 16 yıl gecikmeyle Samast’la barışık bir karaktere bürünmesi de Samast’ın şansı olsa gerek. Samast hapse girdiği dönemde, Agos gazetesi önünde toplandığımız on binlerce kişi arasında, bugün rejimin en azılı destekçilerinden sayısız kimseler de vardı.

Hangi birini saysak ki. Sağ yanımda yürüyen Hilal Kaplan’dı mesela, “Seri katil devlet” sloganına eşlik ediyordu gür sesiyle. Saray sofrasına çoktan kurulmuş Yavuz Bingöl de kortejin en önünde yürüyordu. O gün, Samast’a lanet yağdıranların pek çoğu, bugün yeni rejimin, yeni yargının, yeni Türkiye’nin en sıkı savunucuları konumunda. Samast’ın koruyup kollayıcısı cezaevine atıldığı döneme göre kat kat yüksek. En basiti, adalet sistemi artık ondan yana. “İyi hali”ni asla kaçırmayacak uyanıklıkta.

OGÜN SAMAST’IN TEMSİL ETTİĞİ ŞEY VE YENİ REJİM…

Başa dönelim, Ogün Samast’ın iyi hali gözetilerek serbest bırakılması, adalet sisteminin bugünden sonraki karakterine dair de çok şey söylüyor. Hakimler ve savcılar, tarafsızlığı simgeleyen cübbelerini bir kenara atıp, beyaz berelerini göstere göstere takabilirler artık.

Uzun zamandır “sarkık bıyıklarını” milletin gözüne soka soka adalet dağıtıcılığına soyunan hukukçular, rejimi karşısında öyle ya da böyle var olabilen her gruba karşı daha aleni düşmanlık yapabilecekler. Öyle ya bir “dava arkadaşları” daha demir parmaklıklardan kurtulup aralarına katıldı. Ona sahip çıkmak, onun temsil ettiği “şeyi” kollayıp gözetmek, rejimin var oluşuna en sadakatli iş sayılır artık ne de olsa.

Hrant’ı ölüme götüren o karanlık süreci el birliğiyle yaratan milliyetçiler, ulusalcılar, Ergenekoncular, “Hürriyetçiler” kına yakabilirler: O gün duyduklarında tüylerini diken diken eden “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” sloganı çok geride kaldı.

Artık herkes “yerli ve milli”, herkes Ogün Samast…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram