Yönetmen Nejla Demirci: KHK’lılar başlarına geleni eşlerine, ailelerine, komşularına bile anlatamadılar

KHK'lıların mücadelesini anlatan "Kanun Hükmü" belgeselinin yönetmeni Nejla Demirci, KHK'lılara "hangi suçu işledikleri" söylenmediği için oluşan belirsizlikte kendilerini en yakınlarına, eşlerine, ailerine dahi anlatamadığını söyledi. Demirci, belgeseli "herkesin izleyeceğini" söyledi.

KRONOS 18 Ekim 2023 GÜNDEM

Katıldığı Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden çıkarılan sonra alınan, ardından tekrar çıkarılan ve son olarak da oluşan kamuoyu baskısı sonrası festivalin komple iptal edilmesiyle sonuçlanan sürecin başrolü “Kanun Hükmü” belgeselinin yönetmeni yaşan süreçte yaşananları Artı Gerçek’ten İrfan Aktan’a anlattı.

Belgeselini çektiği doktor Yasemin ve öğretmen Engin’in neden ihraç edildiklerinin belli olmadığını söyleyen Demirci, “KHK listeleri hazırlanırken kurum amirlerinin kanaatleri, yapılan şikâyetler, kaynağı belirsiz istihbarat raporları, çeşitli sosyal ilişkileri, muhalif sendikalara üye olmaları göz önüne alınmış. Bunların hiçbiri hukuken suç sayılamayacağı için zaten, bu insanları tasfiye etmek üzere KHK mekanizmasını kullandılar” ifadelerini kullandı.

“Tamamen karanlık bir dehlizden bahsediyoruz” diyen Demirci, “Neden Yasemin’i geri aldılar, neden Engin hocayı hâlâ almadılar, bilmiyoruz” ifadesini kullandı.

‘İŞE DÖNME KONUSUNDKAİ HUKUKİ ÇABALAR DUVARA ÇARPIP DÖNÜYORDU’

KHK ihraçlarıyla sadece ihraç edilenlerin değil, toplumun da ciddi etkilendiğini kaydeden yönetmen Nejla Demirci, “Engin Karataş ihraç edilirken aslında tüm öğrencilerinin de KHK mağduru haline geldiğini gördüm. Bizim toplum olarak ihraçlardan bu kadar etkilenmemizin nedeni de buydu. Üstelik KHK’lilerin işlerine geri dönme sürecindeki hukuki tüm çabaları kalın ve yüksek bir duvara çarpıp geri dönüyordu” dedi.

‘KHK’LILAR BAŞLARINA GELENİ EŞLERİNE, ÇOCUKLARINA, KOMŞULARINA ANLATAMADILAR’

KHK’lılar etrafında oluşturulan “belirsizliğin”, onları toplumdan dışladığını belirten Demirci, “Büyük resme baktığımızda, KHK’lılar başlarına geleni eşlerine, çocuklarına, ailelerine, komşularına anlatamadılar. Komşuları, arkadaşları onlara şüpheyle bakmaya, uzak durmaya başladı. Bunun da en büyük nedeni, ihraç edilenlere ‘şu suçu işledin’ bile denmemesi, o belirsizliğin de ayrı bir ceza mekanizması olarak işletilmesiydi. İhraç edilme nedenlerini öğrenmek için devlette çalmadıkları kapı kalmadı. Ama hukukun kapısı bu insanlara tamamen kapatıldı” değerlendirmesinde bulundu.

‘MUHİTTİN BÖCEK’İN SİNEMA EMEKÇİSİNE DE SAYGISI YOK’ 

“Sosyal demokrat” kimlikli CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in filmi izlemeden “malum film” diyerek yaftalamasını ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm süreçte sessiz kalmasını eleştiren Demirci, “Muhittin Böcek’in sinema emekçisine de saygısı yok. Seyretmediğiniz bir filme nasıl ‘malum film’ dersiniz! Bu korkaklıkla bir kültür-sanat ortamını zaten yönetemezsiniz” dedi. Demirci, yaşananlar için “Bir sosyal demokrak belediye başkanı bütün bunları engelleyebilirdi” dedi.

‘KILIÇDAROĞLU BÜYÜK HALA KIRIKLIĞI’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kanun Hükmü” sansüründeki sessizliğine dikkat çeken Demirci, “Kemal Kılıçdaroğlu, kendi partisine bağlı bir belediyenin benim filmime yaptıkları karşısında sessiz. Bu kadar büyük tantana çıkarılırken Kılıçdaroğlu’nun bunu görmemiş olması mümkün mü? Peki niye sessiz? Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı” şeklinde konuştu.

‘BU FİLMİ HERKES GÖRECEK’ 

Demirci, filmin gösterime girip girmeyeceği şeklinde soruya ise “Önümüzdeki sürece bakacağım ve filmin öyle veya böyle tüm izleyicilere ulaşmasını sağlayacağım. Dolayısıyla elbette bu filmi herkes görecek, izleyecek” yanıtını verdi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram