Yeni Şafak yazarından Müslüman aydınlara sert sözler: Mücahit olarak yola çıktık ama…

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan: "Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem bizi dönüştürdü sonunda. Mücahit olarak yola çıktık. Sonra sırasıyla evvela müteahhit olduk, ardından da her şeye müsait. Sistemi dönüştürmek değil, yıkmamız gerekiyordu."

KRONOS 08 Nisan 2024 GÜNDEM

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, AKP’nin seçimde aldığı ağır yenilgi sonrası müslüman entelijansiyasına sert eleştiriler yöneltti.

“Türkiye’nin entelijansiyası yok: Ülkenin tarihî derinliğini ve kültürel zenginliğini özümsemiş, tarih bilinci güçlü, medeniyet bilinci derinlikli bir öncü kuşağı yok. Gramsci’nin “organik aydınlar”ı yok bu ülkenin” diyen Yusuf Kaplan, “Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem bizi dönüştürdü sonunda. Mücahit olarak yola çıktık. Sonra sırasıyla evvela müteahhit olduk, ardından da her şeye müsait” ifadelerini kullandı.

Yusuf Kaplan’ın yazısı şöyle:

“Bu ülkenin en temel sorunu başına ne geldiğini bilememesidir.

Öncelikli olarak aydınlarının, entelijansiyasının başımıza ne geldiğini idrak edememesi ama celladına âşık edilmesidir.

Bir toplumun başına bundan büyük felâket gelemez, gelmiş olamaz.

Başına ne geldiğini bilmediği için, ne yapması gerektiğini de, neyi, niçin ve nasıl yapması gerektiğini de bihakkın bilemiyor. Hep yanlış başlangıçlar yapıyor iki asırdır.

Yanlış başlangıçların doğru sonuçları olmaz oysa. Eşyanın tabiatına terstir bu.

Yanlış başlangıç yaptığını bile idrak edemeyen bir entelijansiya, toplumu doğru ve ön açıcı, çığır açıcı hedeflere nasıl götürebilir ki?

Bu mümkün mü?

Olacak şey mi?

Önce başımıza ne geldiğini çok iyi okumasını bileceğiz enlemesine ve boylamasına.

Hem ülkemizin, hem medeniyetimizin hem de dünyanın başına ne geldiğini çok iyi idrak edebilmemiz gerekiyor.

Yoksa bırakınız büyük işlere imza atmayı, öncülük yapmayı, önümüzü bile göremez, ülkemizin emperyalistlere kendi çocuklarımız tarafından peşkeş çekilmesini, dolayısıyla elimizden kayıp gitmesini ve tarihin karanlık sularına gömülmesini önleyemeyiz.

Sözünü ettiğim anlamda hem bizim hem de dünyanın başına ne geldiğini hakkıyla bilmediğimiz için sürgit yanlış sorular soruyor, yanlış cevaplar veriyoruz; yanlış başlangıçlar yapıyor, yanlış yerlere, çıkmaz sokaklara sürükleniyoruz.

SİSTEMİ DÖNÜŞTÜRMEK DEĞİL, YIKMAMIZ GEREKİYORDU

Yanlış başlangıçların doğru sonuçları olmayacağının en sarsıcı delili şu olsa gerek: Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem bizi dönüştürdü sonunda.

Mücahit olarak yola çıktık.

Sonra sırasıyla evvela müteahhit olduk, ardından da her şeye müsait.

Sistemi dönüştürmek değil, yıkmamız gerekiyordu.

Putları değiştirmek değil, yıkmaya soyunmalıydık.

Müslümanlar, ekonomiye yön vermeyi, ekonomiyi büyütmeyi hedefleri hâline getirdikleri zaman, asla sistemi dönüştüremezler, sistem tarafından dönüştürülürler.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com