Tutuklu Kars Eş Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni Anayasa yazım süreci ve çözüm sürecinde kolaya kaçalım derken yanlış yöntemler sebebiyle yarıda kaldığını ve başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti.
Tutuklu Kars Başkanı Ayhan Bilgen, yeni Anayasa yazım süreci ve çözüm sürecinde kolaya kaçalım derken yanlış yöntemler sebebiyle yarıda kaldığını ve başarısızlıkla sonuçlandığını ifade etti. Bilgen, çözüm sürecinin yeniden gündeme getirebileceğini ifade etti.
Bilgen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda çözüm süreci ve yeni Anayasa yazım süreçlerini değerlendirdi. Bilgen, “Son dönemin iki önemli girişimi olan yeni Anayasa yazım süreci ve çözüm süreci niyetlerden bağımsız olarak kolaya kaçalım derken yapılan yanlış yöntemler sebebiyle yarıda kalmıştır ya da başarısızlıkla sonuçlanmıştır.”dedi.
‘YENİDEN ÇÖZÜM SÜRECİ YENİDEN SERVİS EDİLEBİLİR’
Bilgen, çözüm sürecinin yeniden gündeme gelebileceğine işaret ederek, “Buzdolabına kaldırılmış’ olduğu iddia edilen işlerin koşulların uygun görüldüğü ya da ihtiyaç hissedildiğinde ‘Biz bitti demeden bitmez’ refleksi ile yeniden önümüze servis edilebilir. Elbette Eski Yunan filozofunun dediği gibi, aynı suda iki kez yıkanmaz, çünkü ne akan su aynı sudur ne de siz aynı kişisiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm süreci ve yeni Anayasa yazım süreçlerinde yöntemin yanlış olduğunu konunun taraflarına ilettiğini kaydeden Bilgen, şu ifadeleri kullandı: “Anayasa yazımı için tercih edilen tüm partilerin temsil edildiği komisyon mekanizması, çözüm sürecinin güvenlik politikaları ile ilgili boyutuna yönelik işletilebilmesi gerekirdi. Bunun gerçekleşmemesinde kimin, ne kadar payı vardı tartışmasını bir tarafa bırakıyorum.”
ANAYASA YAZIM SÜRECİNDE HALKIN KATILIMI OLMALIYDI
Bilgen, çözüm sürecini yönetmek için kurulan akil insanlar mekanizması gibi, halkla ilişkiler çalışmasını ise toplumun özne olması gereken Anayasa yapım süreci için de planlamak gerektiğini ifade etti.
“Güvenlik politikalarının muhatapları çatışan taraflardır ama demokratikleşmenin muhatabı halktır.”diyen Bilgen, “Güvenlik sorununu çözmenin yöntemi ile toplumsal birlikteliği kalıcı hale getirecek yeni Anayasa yapmanın yönetimini karıştırmanın bedeli ağır oldu ve olmaya da devam edeceğe benziyor.”dedi.
Bilgen, toplumun cephede birlikte ölmeyi göze aldığı ortak vatanda birlikte yaşamayı da başarabilmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Bunun için kurtarıcı beklemek yerine kendi kurtuluşu için zahmetli ama zorunlu bakış açısını geliştirmesi gerekiyor. Sorumluluklarını siyasetçilere devretmeyen ve görevinin 5 yılda bir oy kullanmaktan ibaret olmadığını bilen bir yurttaş bilinci derdimizin tek çaresidir. Aksi halde kolay kurtuluş reçetelerine, farenin tuzağa çekilme hikayesinde olduğu gibi ‘Peynir büyük yol kısa, var bunda bir hainlik’ gözüyle bakmamız gerekiyor.”