Ayhan Bilgen: HDP, çözüm sürecindeki genişlemeyi kalıcı sandı

Kobani eylemleri nedeniyle 6 yıl sonra başlatılan soruşturmada tutuklanan ve yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, HDP’nin "tersine Türkiyelileşme yaşadığını" söyledi.

KRONOS 12 Ekim 2020 GÜNDEM

Kobani eylemleri nedeniyle 6 yıl sonra başlatılan soruşturmada tutuklanan ve yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, HDP’nin “tersine Türkiyelileşme yaşadığını” söyledi.

Bilgen, Twitter hesabından HDP ile ilgili siyasi değerlendirmeler yaptı. Bilgen, HDP’nin genişleme sorunlarının Kandil, İmralı ya da geçmişte sanıldığı gibi cezaevlerinden müdahaleden çok, kendi yönetiliş biçiminden kaynaklandığını ifade etti. Bilgen, HDP’nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için risk alarak siyaset geliştirmesinin gerekli olduğunu belirterek, “Kendine dönmek, kendi sorunlarını çözecek değişime yönelmek ve kendini yeniden inşa etmek, rutine binmiş siyaset yapma tarzını terketmek, ezber bozacak, ön yargıları boşa çıkaracak arayışların içine girmektir” dedi.

HDP’nin önündeki yolun aynı zamanda tarihi bir fırsat olduğuna işaret ederek, “HDP kendi pozisyonunu kişisel kapris ve hesaplarla sabote edilmeyecek netlikte tarif edebilirse, Türkiye siyasetindeki anahtar rolü hem iktidarla hem muhalefetle ilişkilerini yeniden şekillendirecek 3. yol zeminini geliştirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Bilgen, Twitter paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

‘HDP KENDİ VE ÜLKENİN GELECEĞİNİ İTTİFAK STRATEJİSİNE ENDEKSLEDİ’

“Bugün itibariyle HDP, kendi geleceği ve ülkenin geleceğini ittifak stratejilerine endekslenmiş görünmekle birlikte, hiçbir parti kendisiyle açık ittifak yapmayı göze alamamaktadır.

Bunun tek sebebi Cumhurbaşkanı’nın kurduğu dil ise, bu değişmeden denklemde hiç kimsenin pozisyonu değişmeyecektir. Peki bu durumda HDP neye odaklanmalı yani nereden tartışmaya başlamalı?”

Öncelikle ifade etmeliyiz ki, dönemsel koşulların değişimi siyasette hem dil, hem yapısal dönüşümü gerektirir. HDP, çözüm sürecindeki genişlemeyi kalıcı sanmış ve kişisel başarı öyküsü olarak yorumlamayı tercih etmiştir.

Siyasette tartışma sağlıklı yönetilir ve toplumsal katılımla gerçekleşirse, yenilenmeyi getirir. Tartışmayı ertelemek ise dinamizmi bitirir ve kişisel hesaplarla hareket etmeyi beraberinde getirir.

‘HDP’NİN SORUNLARI YÖNETİİLİŞ BİÇİMİNDEN KAYNAKLANIYOR’

“Kamuoyundaki yaygın kanaatin aksine HDP’nin genişleme sorunları Kandil, İmralı ya da geçmişte sanıldığı gibi cezaevlerinden müdahaleden çok, kendi yönetiliş biçiminden kaynaklanmaktadır.

HDP’ye yönelik baskı ve tutuklamalar partinin kendisini masaya yatırmasını zorlaştırıyor. Açık toplumsal tartışmalar yapamadığı için içe kapanıyor, tabandan gelen talep ve eleştiriler dikkate alınmadığı gerekçesiyle özeleştiriler anlamsızlaşıyor.

Toplumsal sahiplenme zayıfladıkça söylemde hamasete yönelim gelişiyor ve parti dilinde sloganik tutuma sığınma arttıkça partiyi kriminalize etme girişimlerine zemin oluşuyor. Bu da yeni baskıları getiriyor.!


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d Ayhan Bilgen: HDP, çözüm sürecindeki genişlemeyi kalıcı sandı


d Ayhan Bilgen: HDP, çözüm sürecindeki genişlemeyi kalıcı sandı

 

‘RİSK ALMAK SİYASET GELİŞTİRMEK GEREKLİ’

“Bu gerilim halinin kısır döngüsünü kırmak için ise risk almak ve gerilimi boşa çıkaracak açılımlar için cesaretle siyaset geliştirmek gerekiyor.

İkinci önemli sorun alanı, çatışmalı süreç ile HDP ilişkisinin yanlış tartışılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. HDP’nin önünde çatışmalı sürecin bitmesini beklemek dışında gerçekçi tek seçenek vardır.

Kendine dönmek, kendi sorunlarını çözecek değişime yönelmek ve kendini yeniden inşa etmek, rutine binmiş siyaset yapma tarzını terketmek, ezber bozacak, ön yargıları boşa çıkaracak arayışların içine girmektir. Baştaki soruna yeniden dönelim.

HDP Kürtlerin bir kısmı ile birlikte Türk kamuoyuna güven verecek adımları atmayı başardığında bunu engellemeye kimin gücü yetebilir? Sorun gerçekten vesayet ve müdahale sorunu ise, bunu aşabilmenin tek yolu kendi yetkinliğini artırıp rüştünü ispat etmektir.”

‘SİYASET BOŞLUK AFFETMEZ’

“HDP Kürtlerin bir kısmı ile birlikte Türk kamuoyuna güven verecek adımları atmayı başardığında bunu engellemeye kimin gücü yetebilir? Sorun gerçekten vesayet ve müdahale sorunu ise, bunu aşabilmenin tek yolu kendi yetkinliğini artırıp rüştünü ispat etmektir. Siyaset boşluk affetmez. Sorunlarıyla yüzleşip çözecek kapasiteyi sergileyemeyen organizmalara müdahale kaçınılmaz hale gelir. Hem müdahaleden şikayet edip hem Kandil ve İmralı için pozisyon belirlemeye kalkmak, kendi pozisyonunun gereğini yapamamakla ilgili bir handikaptır.”

‘HDP’NİN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK HANDİKAP AYNI ZAMANDA TARİHİ FIRSATTIR’

“HDP’nin önündeki büyük handikap aynı zamanda tarihi fırsattır. HDP kendi pozisyonunu kişisel kapris ve hesaplarla sabote edilmeyecek netlikte tarif edebilirse, Türkiye siyasetindeki anahtar rolü hem iktidarla hem muhalefetle ilişkilerini yeniden şekillendirecek 3. yol zeminini geliştirecektir.

HDP kendi organları ve tabanı ile birlikte yönetildiğinde müdahale tartışmaları en aza inecek, aksi taktirde bunu başaramamanın faturası müdahale mazeretinin arkasına sığınma alışkanlığına kesilmeye devam edecektir. Sadece son 2 kongre süreci ve aday belirleme süreçlerine kimin, neden, hangi dayatmalarla müdahale ettiğine bakılırsa sorunun tam da benim ‘tersine Türkiyelileşme’ diye tarif ettiğim kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol altında tutma eğiliminden kaynaklandığı görülür.

‘AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİLERİ İLE…’

“Kişisel yeteneklerin bir hegemonya kurma çabasına alet edilmesi, Türkiye siyasetindeki hastalıklı davranışlara zemin oluşturmaktadır.

Parti içi demokrasinin en büyük güvencesi yatay halk partisi olunabilmesi ve isimsiz kahramanların emek ve fedakarlığı ile bugünlere gelindiğinin farkında olarak hareket edilmesidir. Ahbap-çavuş ilişkileri ile aday belirleme tercihi nasıl partiyi çürütürse müdahalelere de açık hale getirir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com