Sincan 2 Nolu F Tipi İdare ve Gözlem Kurulu'nun tahliye edilmesi gereken mahpuslara yönelik keyfi kararları artık rutine dönüştü. 5 Mayıs 2017'den bu yana mahpus olan tarih öğretmeni Mahmut Kurt da 1 Mart 2023'te "koşullu salıverilme hakkı" kazanmasına rağmen serbest bırakılmıyor.
Mahmut Kurt'un 13 yaşındaki kızı ile 12 yaşındaki oğlu babaannelerinin yanında kalıyor.
Sincan Cezaevi yönetimi özellikle Gülen cemaatine mensup olduğu gerekçesiyle ceza alan hükümlülerin denetimli serbestlik ya da koşullu salıverilme haklarını elinden alıyor ve tahliye edilmelerine engel oluyor.
Bu hukuksuzluğu yaşayanlardan biri de 5 Mayıs 2017’den beri Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan tarih öğretmeni Mahmut Kurt. Gülen cemaatine yönelik davalar kapsamında 7 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Mahmut Kurt, 1 Mart 2023’te “koşullu salıverilme hakkı” kazanmasına rağmen serbest bırakılmıyor.
Kronos’un edindiği bilgilere göre Mahmut Kurt hakkında 6 yıl boyunca “iyi halli” raporu veren Sincan 2 Nolu F Tipi İdare ve Gözlem Kurulu 1 Mart 2023’ten sonra “iyi halli” olmadığı yönünde karar vererek tahliyeyi engelliyor.
En son 1 Haziran 2023’te tekrar toplanan Kurul, yine Kurt’un iyi halli olmadığına hükmederek koşullu salıverilme hakkından yararlanmasını izin vermedi. Kurul kararında “Hükümlünün uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin yüksek olduğu değerlendirilmektedir.” denildi.
Mahmut Kurt hakkındaki bir sonraki değerlendirme 1 Aralık 2023’te yapılacak.
“ADALETTEN YOKSUN, MESNETSİZ VE VİCDANİ OLMAYAN UYGULAMALAR”
Öte yandan Mahmut Kurt, Sincan 2 Nolu F Tipi İdare ve Gözlem Kurulu’nun bu keyfi kararına yaptığı itirazdan da sonuç alamadı. Önce Ankara İnfaz Hakimliği’ne ve ardında da Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itirazları reddedilen Mahmut Kurt, 30 Mayıs 2023’te Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı dilekçede Sincan 2 Nolu F Tipi İdare ve Gözlem Kurulu’nun adaletten yoksun, mesnetsiz ve vicdani olmayan birtakım kararlarına maruz kaldığını söyledi.
Kurt dilekçesinde, “Altı yılı aşkın bir süredir bu cezaevindeyim. İyileştirme programları zaten çok kısıtlı olan bu kurumda birçok program çeşitli bahanelerle durduruldu. Uygulanan programlara ise katıldım. Herhangi bir hükümlü bu kurumda, bu süre zarfında uygulanan tüm programlara uyduğu halde iyileştirme göstermiyorsa bunun en büyük sorumlusu Kurum İdare ve Gözlem Kuruludur.” dedi.
SİNCAN CEZAEVİNDE NELER OLUYOR?
Mahpus tarih öğretmeni Mahmut Kurt, “Türkiye Cumhuriyeti bildiğim kadarıyla üniter bir devlettir. 81 ilin birçoğunda uygulanan infaz yasası her nedense Sincan’da tutuklanan fetö hükümlülerine uygulanmamaktadır. Koşullu’dan yararlanabilmem için Yozgat, Erzurum ya da Aydın’da mı olmam gerekiyordu!” ifadelerini kullandı.
“ANKARA EMNİYET’TE İŞKENCE GÖRDÜM”
Maruz kaldığı keyfi uygulamalar nedeniyle TBMM Adalet Komisyonu, Adalet Bakanlığı, CİMER gibi kurumlara da dilekçeler yazarak sesini duyurmaya çalışan Mahmut Kurt, 4 Mart 2023 tarihli mektubunda, 10 gün gözaltında kaldığı Ankara Emniyeti’nde işkence gördüğünü söyledi.
BİR AİLE DRAMI
Tutuklandıktan sonra boşandığını ve çocuklarına babaannenlerinin baktığını vurgulayan Kurt şöyle devam etti:
“Ben cezaevindeyken çocuklarımın anneleriyle boşandık. Kızım seneye 8. sınıf öğrenci olacak, liselere giriş sınavına hazırlanacak. Her iki evladımın da bana çok ama çok ihtiyacı var. Ben bir evladım, anam-babam ahir ömürlerine geldiler. Bu yaşlarında ben onlara hizmet etmem gerekiyor. Ancak ben ve çocuklarım onlara halen yük oluyoruz. Ben Diyarbakırlıyım, ailem orada yaşıyor. 6 Şubat depremlerinde bütün ailem depremzede oldu. Adıyaman’da yaşayan bir kuzenimi ve yeğenimi kaybettim. Bu zor zamanda ailem ile birlikte olmam gerekiyor. Kesinlikle hak etmediğim bir cezaya çarptırıldım, cezayı çektim ve BİTTİ. Üç beş kişinin tamamen keyfi kararlarıyla hayatım ve evlatlarımın hayatı karartılıyor! Allah aşkına sesimi duyun ve bana yardım edin! İMDAAT!!!”
