Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Muammer Bilgiç, 2 milyon kişinin terörle irtibatlandırılmasının "hukuk dışı" ve "akla aykırı" olduğunu belirterek, bu durumun "vicdanlara sığmayan bir dönemin yaşandığını gösterdiğini" söyledi. Bilgiç'e göre Altılı Masa açıklamalarında KHK vurgusu da olacak.
Saadet Partili Muammer Bilgiç, “Tüm dünyada uluslararası güvenlik birimlerince aranan terör şüpheli sayısı 300 bin kadarken, Türkiye’de terör suçlamasıyla işlem gören insan sayısının 2 milyonu geçmesi, bir suç örgütüne karşı mücadelenin sınırlarını aşan, hukuk dışı, akla aykırı, vicdanlara sığmayan bir dönemin yaşandığını göstermektedir” dedi.
Yeni Asya gazetesinden Sümeyye Işıkçı’ya konuşan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Muammer Bilgiç, Türkiye’de 2 milyonu aşkının kişinin terörle irtibatlandırılmasının “hukuk dışı”, “akla aykırı” ve “vicdanlara sığmadığını” söyledi.
Tüm dünyada uluslararası güvenlik birimlerince aranan terör şüphelisi sayısının 300 bin civarında olduğunu hatırlatan Bilgiç, “Türkiye’de terör suçlamasıyla işlem gören insan sayısının, 2020’den sonra devam eden uygulamalarla 2 milyonu geçmesi, kamudan ihraçların da 200 binin üzerine çıkması, bir suç örgütüne karşı mücadelenin sınırlarını aşan, hukuk dışı, akla aykırı, vicdanlara sığmayan bir dönemin yaşandığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
’15 TEMMUZ HER YÖNÜYLE KONUŞULMADI’
15 Temmuz darbe girişiminin her yönüyle konuşulmadığını belirten Bilgiç, “Konuşulması gereken bir 15 Temmuz kalkışması var. OHAL sürecinde ve OHAL uygulamalarının fiilen devam ettiği bu süreçte, kalkışmanın her yönüyle konuşulduğunu düşünmüyorum. 15 Temmuz kalkışması tüm yönleriyle aydınlığa kavuşturulmalıdır. TBMM’de oluşturulacak bir komisyonla, ilgili kişiler herhangi bir istisnaya tabi olmaksızın, karanlık bir nokta bırakmaksızın dinlenilmelidir” dedi.
‘YANDAŞLARIN CENNETİ OLAN ÜLKE CEHENNEME ÇEVİRİLDİ’
İktidarın bastırılan darbe girişimini ‘Allah’ın bir lütfu’ olarak nitelendirip 20 Temmuz’da OHAL ilan ettiğini belirten Bilgiç, ” Akabinde muhalif olmakla yasa dışı olmak arasındaki farkı sıfırlaması, yerel yönetimlere kayyım ataması, kamuda ve özel sektörde çalışan çok sayıda insanı ağaç kökü yemeğe mahkum etmesi, OHAL koşullarında parlamenter rejimi tasfiyesi, kendilerinin ve yandaşlarının cennetleri için ülkeyi adeta cehenneme çevirmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
‘OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLMELİ’
Bilgiç, KHK meselesinin çözümü hakkında şunları söyledi: “İlk yapılması gereken ülkemizin taraf olduğu uluslararası kurum ve kuruluşların temel hak ve özgürlüklere dair kararlarına uymaktır. Terör ve terör örgütü üyeliği gibi suç tanımlarının geniş ve keyfi yorumlanmasından kaynaklanan mağduriyetler giderilmelidir. İrtibat ve iltisak gibi netlik içermeyen tanımlamaları kapsayan tüm mevzuat maddeleri ilga edilmelidir. OHAL inceleme komisyonu lağvedilmeli ve kararları yeniden incelenmelidir. Takipsizlik ya da beraat kararı almış tüm kişilerin hakları iade edilmelidir.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘6’LI MASANIN AÇIKLAMALARINA DA YANSIYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
Bilgiç, Altılı Masa’nın KHK meselesi hakkındaki tutumuna ilişkin de “Adalet mefhumunun zedelenmesi birçok kişinin hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması, tutuklamaların istisna olmaktan çıkarılması, idari hukuk adı altında yapılan uygulamaların ceza hukukunda verilen en ağır cezalardan daha ölümcül olması elbette 6’lı masanın gündemindedir” dedi.
“Hem 28 Şubat 2022’de yapılan güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı hem de devam eden 6’lı masa toplantılarında özel olarak KHK mağdurları ibaresi geçmemiş olsa bile, demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesi çağrısı, ülkemiz insanın yaşadığı tüm mağduriyetleri giderme kararlılığıdır” diyen Bilgiç, “Genel Başkanımız, partimizin başkanlık divanı ve diğer karar organları hem KHK’lıların yaşadıkları mağduriyetleri hem de diğer yurttaşlarımızın mağduriyetlerinin seslendirilmesinde, gündeme getirilmesinde ve çözümünde üzerimize düşeni yapmaktan imtina etmemektedirler. Bu kararlılığın 6’lı masanın açıklamalarına da yansıyacağına inanıyorum” yorumunda bulundu.
