ANKARA – Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, ölüm orucundaki Mustafa Koçak’ın kritik eğişe girdiğini kaydederek Türk Tabipler Birliği’nden bağımsız bir heyet tarafından durumunun acilen kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Gülüm, “Türkiye cezaevlerinde kötü muamele, tecrit ve sağlık, haberleşme ve görüş haklarının engellenmesi gibi birçok alanda hak ihlalleri artarak devam etmektedir. İktidarın cezaevlerindeki söz konusu sınırsız hak ihlalleri ve hukuk tanımaz uygulamalarına karşı mahpuslar seslerini duyurmak için son çare olarak açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine başvurmak durumunda kalmaktadır-” dedi.
Ölüm orucundaki Mustafa Koçak (ortada) 37 kiloya düştü.
Mustafa Koçak’ın bir itirafçının verdiği ifadeler gerekçe gösterilerek tutuklandığını kaydeden Gülüm, 3 Temmuz 2019 tarihinden itibaren adil yargılanma hakkı talebiyle İzmir Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 251 gündür ölüm orucunda olduğunu belirtti. Önergede şu ifadelere yer verildi: “Koçak’ın geçtiğimiz yıl basına hitaben yazdığı mektupta; mahkûmiyet gerekçesinin gizli tanığın asılsız beyanları olduğunu, kendisiyle ilgili başlatılan soruşturmanın kovuşturma aşamasına kadar tehdit ve zorla ikinci bir tanığın (C.Y.) yaratıldığını ifade etmiştir. Koçak aleyhine ifade veren ikinci tanığın tahliye olup yurt dışına çıktıktan sonra verdiği ifadenin doğru olmadığını, tehdit ve baskı altında bu ifadeyi imzaladığını söylemesine rağmen Mustafa Koçak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.”
“CEZAEVİ MÜDÜRÜ TEHDİT EDİYOR”
Koçak’ın durumunun artık kritik olduğunu kaydeden Gülüm, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz hafta Mustafa Koçak’ın yakınlarının basında yer alan açıklamalarında Mustafa Koçak’ın durumunun kritik bir aşamaya geldiğini görme sorunu yaşadığını, burnundan kan geldiğini, vücudunda leke şeklinde yaralar çıktığını, artık yürüyemediğini, tuvalet ihtiyacını ve kişisel bakımını yalnız başına yapamadığını ve 33 kiloya kadar düştüğünü, bu nedenle her an ölüm haberi gelecek diye endişelendiklerini ifade etmişlerdir. Öte yandan Mustafa Koçak’ın açlık grevi eylemine başladığı günden itibaren sürekli cezaevi müdürü tarafından zorla müdahaleyle tehdit edildiği ve Türk Tabipler Birliği’nden (TTB) bağımsız bir heyet tarafından izlenme talebinin de her seferinde reddedildiği belirtilmiştir. Türkiye’de geçmişte de tek tip elbise, adil yargılanma ve savunma hakkının engellenmesi ve kötü muamelenin önlenmesi gibi son derece insani talepler için gerçekleştirilen açlık grevlerinde olası yaşam kayıplarının önüne geçmek için mahpusların talepleri değerlendirilmiştir. Mustafa Koçak’ın adil yargılanma hakkı talebini değerlendirmek ve onu yaşatmak devletin görev ve sorumluluğundadır.
“TTB’DEN BAĞIMSIZ HEYET NEDEN ENGELLENİYOR?”
Züleyha Gülüm’ün Adalet Bakanı’na sorduğu sorular şöyle:
-Ölüm orucu eylemini sürdüren Mustafa Koçak’ın sağlık kontrolleri yapılmakta mıdır? Mustafa Koçak’ın TTB’den bağımsız bir sağlık heyeti tarafından takip edilme talebi hangi gerekçelerle engellenmektedir?
-Bir tanığa zor ve tehditle imzalatılan ifade üzerine Mustafa Koçak’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılması adil yargılanma hakkının açık ihlali değil midir?
-Ölüm orucunda kritik bir aşamaya gelmiş Mustafa Koçak’ın adil yargılanma hakkı talebinin değerlendirilmesi için herhangi bir çalışmanız olacak mıdır?
-İkinci tanığın (C.Y.) Mustafa Koçak aleyhine verdiği ifadenin doğru olmadığı, tehdit ve baskı altında bu ifadeyi imzaladığı iddialarıyla ilgili gerekli soruşturmalar yapılmış mıdır?
-C.Y.’nin tahliyesi ile Mustafa Koçak aleyhine verilen ifade arasında herhangi bir bağ bulunmakta mıdır?
