Mehmet Ağar’a ‘masumiyet karinesi’ nedeniyle beraat verilmiş

JİTEM davasından beraat eden eski içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da aralarında bulunduğu sanıklarla ilgili mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Masumiyet karinesi gözetilerek sanıkların beraatine hükmedilmiş.

KRONOS 14 Eylül 2023 GÜNDEM

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın ismi sık sık başta 90'lar olmak üzere birçok faili meçhul cinayet, Susurluk gibi önemli davalar ve uyuşturucu kaçakçılığıyla gündeme geliyor.

Eski içişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı faili meçhul cinayetler davasında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın’ın anlatımlarının “çelişkili” olduğu öne sürdü ve “masumiyet karinesi” nedeniyle beraat kararı verdiğine vurgu yaptı.

DW Türkçe’nin haberine göre kararda, “masumiyet karinesi” gözetilerek, “şüpheden sanık yararlanır” kuralından sanıkların yararlanacağı savunuldu. Bu kurala göre, somut delil yoksa suç şüphesi sanık lehine yorumlanıyor.

Gerekçeli kararda, “Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın’ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir” denildi.

1993-1996 yılları arasında Ankara ve çevre illerde “Susurluk çetesi” tarafından işlendiği iddiasıyla açılan davada 26 Mayıs 2023 tarihinde aralarında eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, emekli Yarbay, eski MİT görevlisi Korkut Eken, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in bulunduğu 17 sanık beraat etmişti.

318 SAYFALIK GEREKÇELİ KARAR

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “Ankara JİTEM davası” olarak da anılan faili meçhul cinayetler davasında verdiği beraat kararının gerekçesini Çarşamba günü tamamladı. 318 sayfalık gerekçeli kararda şu değerlendirme yapıldı:

“Beyanda bulunan tanıkların olay zamanı araç hareketliliği görmekten öteye geçmeyen beyanlarının dışında olay anına ilişkin ateşli silahla öldürülen maktulün nasıl ve ne şekilde kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin görgüye dayalı tanık beyanları bulunmaması, maktulün öldürüldüğü silahların ele geçirilememesi ve aidiyetleri hususunda bir tespitin yapılamamış olması, uzmanlık raporuna göre olay yerinde ele geçen 9 mm çapında Parabellum tipi beş adet kovan, fişek ve mermi çekirdeklerinin iki ayrı tabanca ile atıldıkları, faili meçhul olaylara ait suç konusu kovanlarla yapılan karşılaştırmada aralarında irtibat bulunmadığı tespit edilmesine rağmen, bu silahlara ilişkin envantere herhangi bir kayıt bulunmaması, her ne kadar katılan tarafça cinayetin Uzi marka silahla işlendiği ve bu silahların sadece emniyet teşkilatında bulunduğu ileri sürülmüşse de; dosyamızda yargılanan sanıkların bu silahları kullanıp atılı öldürme olayını gerçekleştirdikleri yönünde kesin bir vicdani kanaate ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmıştır.”

‘MASUMİYET KARİNESİ GÖZETİLDİ’

Kararda, sanık Ayhan Çarkın’ın sonradan değiştirdiği ve aşamalarda çelişkili ve dosya muhteviyatı ile uyumlu olmayan beyanları dışında, sanıkların atılı suçu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ifade edildi.


 

Son olarak kararda şuna dikkat çekildi:

“Masumiyet karinesi gözetilerek, yukarıda detaylı açıklandığı üzere şüpheden sanık yararlanır kuralı uyarınca sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir. Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın’ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram