Avukat Vural Ergül, Yüksel Yalçınkaya davasının Kavala ve Demirtaş dosyalarından farklı olduğuna dikkat çekti ve "Bu kez en az 8500 dosya var AİHM'de. Bu kez o 8500 kişi için tek tek yapacak bir şeyi yok hükümetin! Yeni davalar ile o 8500 kişiyi yeniden başka suçlardan mahkum etseler bile Yalçınkaya kararını ortadan kaldıramazlar!" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin ByLock kullandığı iddia edilen ve Bank Asya’da hesabı olduğu için “FETÖ üyeliği”nden mahkum edilen öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasında Türkiye’nin hak ihlalinde bulunduğuna hükmetti. Karar, AİHM’in önündeki benzer 8 bin 500 dosya için emsal teşkil ediyor.
Karar, iş insanı Osman Kavala ve HDP eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın dosyalarını hatırlattı. Ancak hukukçular Yalçınkaya kararının bu dosyalardan farklı olduğuna dikkat çekiyor.
Avukat Vural Ergül, karara ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İhlal prosedürü Türkiye için yeni değil. AİHM’in Kavala kararını AKP hükümeti yerine getirmeyince de Avrupa Konseyi ihlal prosedürü başlatmıştı. Hükümet buna karşı da haksız ve kanunsuz tutukluluğun devamı için göstermelik tahliyeler sonrası yeni davalar açmıştı! Ama bu kez şimdilik en az 8500 dosya var AİHM’de. Bu kez o 8500 kişi için tek tek yapacak bir şeyi yok hükümetin! Yeni davalar ile o 8500 kişiyi yeniden başka suçlardan mahkum etseler bile Yalçınkaya kararını ortadan kaldıramazlar! Bu yüzden hiç kaçarı yok AİHM Yalçınkaya kararını uygulamak zorunda AKP hükümeti!” dedi.
1)İhlal Prosedürü Türkiye için yeni değil.AİHM'in Kavala kararını AKP hükümeti yerine getirmeyince de Avrupa Konseyi ihlal prosedürü başlatmıştı.Hükümet,buna karşı da,haksız ve kanunsuz tutukluluğun devamı için göstermelik tahliyeler sonrası yeni davalar açmıştı!
Ama bu kez,+++— Vural Ergül (@VuralErgul2) September 27, 2023
Vural Ergül’ün sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirme şöyle:
“Uygulamazsa, ağır ekonomik kriz yaşayan Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin canlandırılması, Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi hedefinden vazgeçmesi gerekir!
Avrupa Konseyi’nin 47 üye ülkesini temsilen Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin Yalçınkaya kararını yerine getirmediğine dair hukuki görüş almak üzere tekrar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden görüş alır ve eğer Türkiye, Yalçınkaya kararını yerine getirmiyorsa Bakanlar Komitesi Türkiye’ye karşı ağır yaptırım kararı alır. AKP bu ekonomik krizde bunu göz önüne alır mı diye sormadan, geçen 10 Temmuz’da Erdoğan’ın beklenmedik Ankara’nın AB üyelik sürecini yeniden başlatma çağrısını ve Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının, Türkiye ile yeniden iletişime geçmek için anlaşmaya vardıklarına ancak bunun için temel hak ve hürriyetler konusunda AB yasalarına uyum şartlarının olduğuna dair açıklamalarını anımsayın.
Tabii diğer yandan yine Erdoğan’ın, AB ile gerekirse yolları ayırabiliriz açıklamasını da göz önünde bulundurun! Türkiye, AB ile yolları ayırırsa neler olabileceğini hayal bile edemeyiz ki buna en başta Erdoğan istemez! Türkiye, AB’ye muhtaç ve mecbur! Zaten bu yüzden, AİHM kararına karşı Türkiye’nin çıkışı da, süngüyü düşürmemek üzere entipüften bir çıkış!
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Türkiye, AB ile yolları ayırırsa neler olabileceğini hayal bile edemeyiz ki buna en başta Erdoğan istemez! Türkiye, AB’ye muhtaç ve mecbur!
Zaten bu yüzden, AİHM kararına karşı Türkiye’nin çıkışı da, süngüyü düşürmemek üzere entipüften bir çıkış! İşte tüm bunlar bir arada değerlendirildiğinde de en akıllıca çözüm ve kurtuluşun, Cumhuriyetimizin 100. yaşı nedeniyle bir genel af olduğu apaçık ortaya çıkıyor!
Öncesi hükümet bilir, dilerse Yalçınkaya kararını tanımasın? Yapabilir mi sahi? Hayır! Bekle gör…”
