İnsan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak, geçmişte birçok işkence yaptığını itiraf eden eski MİT’çi Mehmet Eymür’ün bu eylemlerinin sadece işkence olarak görülemeyeceğini, “insanlığa karşı suç” kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması gerektiğini savundu.
Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kont-Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün geçmişte birçok işkence yöntemi denediğini, suç itirafı için işkencenin normal olduğunu açıklamasına insan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak’tan tepki geldi. Altıparmak’a göre Eymür’ün sözünü ettiği işkence eylemi, insanlığa karşı işlenen suç kapsamına giriyor ve zamanaşımı da söz konusu değil.
Twitter hesabındaki paylaşımlarında Altıparmak, “Mehmet Eymür’ün bahsettiği işkence eylemi sadece işkence suçu olarak görülemez, insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmelidir. Çünkü ifadesinde kendisinin de dahil olduğu kamu görevlilerinin “sistematik” ve “yaygın” bir şekilde işkence yaptığını söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘ZAMANAŞIMINA TABİ OLMAKSIZIN CEZALANDIRILABİLİR’
Altıparmak, “insanlığa karşı suçun” Türk Ceza Kanunu’na 2005 yılında girdiğini hatırlatarak, “O tarihten itibaren zamanaşımına tabii değilse de, Eymür ve diğerlerinin bu tarihten önce işledikleri suçlar uluslararası ceza hukuku kapsamında öngörülebilirdir ve zamanaşımına tabi olmaksızın cezalandırılabilir” dedi.
Her ne kadar insanlığa karşı suç TCK'ya 2005 yılında girmişse ve o tarihten itibaren zamanaşımına tabii değilse de, Eymür ve diğerlerinin bu tarihten önce işledikleri suçlar uluslararası ceza hukuku kapsamında öngörülebilirdir ve zamanaşımına tabi olmaksızın cezalandırılabilir
— Kerem ALTIPARMAK (@KeremALTIPARMAK) November 8, 2021
‘FAİL EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ TARİHTE BU DURUMU ÖNGÖREBİLİR’
“İşlendiği tarihte uluslararası hukuka göre suç oluşturan bir davranış, daha sonra çıkarılacak ulusal bir yasa ile iç hukuka dahil edilip soruşturulabilir” diyen Altıparmak, şu değerlendirmede bulundu: “Bu yöntem, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olmaz. Fail eylemi gerçekleştirdiği tarihte bu durumu öngörebilir. Nitekim, uluslararası ceza mahkemeleri önünde yargılanan kişilerin kovuşturulup cezalandırılması da bu şekilde mümkün olmuştur. Bu nedenle, Eymür’ün bahsettiği insanlığa karşı suç niteliğindeki eylemlerin nasıl dava konusu edilebileceğinin hukuki olarak tartışılması lazım.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
EYMÜR NE DEMİŞTİ?
Mehmet Eymür, T24’ten gazeteci Gökçer Tahincioğlu’na verdiği röportajda, “Başka türlü konuşma imkânı yoksa olabilir. Hâlâ da öyle düşünüyorum. Çünkü çok inatçı tipler var. Başka türlü konuşturmak çok zor. Bir insanın konuşması lazımsa bunu bir şekilde ikna etmeniz gerekiyor. Eğer iyilikle ikna edemiyorsanız daha şiddetli yollara başvuruyorsunuz” demişti. Eymüş, pişmanlık duyup duymadığı şeklindeki soruya ise “Duymam, çünkü aşırı bir şey yapmadık. Daha çok taktikleri kullanmak istedim. Bizim hanım arkadaşları bağırtırdık. ‘Kızını aldık’ derdik sonra suçluya. Bağıran bizim arkadaşımız. ‘Konuşacaksan konuş sıkıntıya girecekler yoksa’ derdik mesela. Tiyatro yapardık biraz” yanıtını vermişti. Eymür, bugün daha ağır işkencelerin olduğunu belirterek, “E daha ağırları var. Ölümler var. Kayıp MİT mensubu var sorguya alınan…” demişti.
