Hablemitoğlu cinayetinde savcılık soruşturması eski Albay Levent Göktaş’a uzandı

Hablemitoğlu cinayeti soruşturmasında tutuklanan isimlerden biri de Mehmet Narin oldu. Narin, cinayetin olduğu dönemde özel kuvvetlerde görevli Albay Levent Göktaş'ın emir astsubayıydı. Narin "cinayet günü Göktaş ile Konya ve Antalya'ya gittik" dedi. Savcılığın Göktaş’a doğru “iz sürdüğü" belirtiliyor.

KRONOS 21 Şubat 2022 GÜNDEM

Levent Göktaş, Ergenekon davasında tutuklanarak 5 yıl cezaevinde kalmıştı.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında MİT tarafından Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen eski özel kuvvetçi Nuri Gökhan Bozkır’ın savcılık ifadesinde, o dönem üst düzey rütbede bulunan bir ismin 2002 Kasım ayı ortalarında kendisini çağırarak, örtülü bir “görev” kapsamında Hablemitoğlu’nu hedef olarak bildirdiğini ve kendisinden Portakal Çiçeği Sokak’ta keşif yapmasını istediğini anlattı.

Bozkır’ın bahsettiği “üst düzey rütbeli” askerin kim olduğu merak konusu olurken, soruşturma kapsamında Ergenekon davasında 5 yıl tutuklu kalan emekli Albay Mustafa Levent Göktaş’ın emir subayı Mehmet Narin’in gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınarak tutuklandığı ortaya çıktı.

halktv.com.tr’den Seyhan Avşar’ın haberine göre; hakkında 3 yıldır bu soruşturma kapsamında yurtdışı çıkış yasağı bulunan Narin’in ifadesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alındı. Savcılık soruşturmaya ilişkin sorular yöneltti. Savcılıkta Narin’e, “2002 yılında adınıza kayıtlı olan ancak kullanması için başkasına GSM numarası aldınız mı?” diye soruldu. Narin, “2002 yılında birlik dışına çıktığımda Levent Göktaş’ın isteği üzerine kendisine kullanması için adıma kayıtlı kontörlü hat aldığımı biliyorum. Ancak şu an bu numaraları hatırlamıyorum” dedi.

KİLİT İSİM TANIDIK ÇIKTI

Belirli isimlerin sorulduğu ve tanıyıp tanınmadığının sorulduğu Mehmet Narin, Necip Hablemitoğlu suikastı öncesi eski MİT mensubu olan ve casusluk iddialarıyla tutuklu olan Enver Altaylı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı arasındaki bağlantıyı sağlayan kişi olduğu iddia edilen Aydın Kösem’i tanıdığını söyledi. Narin, “Aydın bey denilen kişiyi Levent Göktaş’tan dolayı tanıyorum. Levent Göktaş’ın özel aracının şoförlüğünü yaptığım dönemde Emek 1 Caddesi’nin başında bu kişiye ait olduğunu söylediği ofise kendisini bırakmamı istemişti. Yine bazı zamanlarda kendisini bu ofisten almamı istemişti. Levent albayımla konuşurken bana, ‘Bunlar maden işleriyle uğraşıyor. İşleri çok zor’ demişti” şeklinde konuştu.

‘CİNAYET GÜNÜ NEREDEYDİNİZ?’

“18 Aralık 2002 tarihinde Levent Göktaş ile Antalya ilini ziyaret ettiğiniz değerlendirilmektedir. Bu ziyarete ilişkin bildiklerinizi anlatınız” şeklindeki soruya ise Narin, “Levent Göktaş beni aradı. Yanına çağırdı. Yanına gittiğimde bana kendisiyle ilgili hazırlanmış CV’leri verdi. Konya iline gideceğimizi belirtti. Kendisi daha öncede bana MİT Müsteşarlığına aday olduğumu bahsetmişti. Konya iline CV’lerle gideceğimizi, burada dönemin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile görüşeceğimizi CV’leri vereceğimizi söyledi. Kendisi şahsi aracını kullandı. Yanında Arzum Okutan isimli bir kadın, arkada da ben olacak şekilde Konya’ya gittik. Konya ilinde Hilton oteline gittik. Ben ve bayan arkadaşına lobide oturmamızı söyledi. Kendisi otelin başka bir bölümüne CV’lerle gitti. Bir süre sonra yanımıza geldi. ‘Konya’ya gelmişken Antalya’ya gidelim. Dışişlerinde diplomat olan bir arkadaşım gelmiş. Onu ziyaret edelim ‘ dedi. Antalya’ya gittik. Otele yerleştik. Ben oteldeyken Levent Göktaş’ın kiminle görüştüğünü bilmiyorum” yanıtını verdi.

‘NURİ GÖKHAN BOZKIR OFİSE GELİRDİ’

“2002 yılında sizin ya da Levent Göktaş’ın bilginiz dışında kullanmış olduğu ofis tarzı bir yer var mıydı?” diye soruldu. Narin, bu soruya da, “Benim değil ama Levent Göktaş’ın eki Anayasa Mahkemesi’nin bulunduğu sokaktan aşağıya inilince üç ya da dört katlı bir binanın içerisinde arkadaşı İrfan bey isimli kişinin ofisini kullanmışlığı olurdu. Bazı zamanlarda Levent Göktaş kendisini ziyarete gelenleri burada ağırlardı. Benimde bu vesile ile bu ofise gitmişliğim olmuştur. Bazı zamanlarda özel kuvvetler komutanlığında asker olan kişiler mesai sonrası buraya gelirdi. Hatırladığım kadarıyla gelenler arasında Nuri Gökhan Bozkır, Altan Bora, Halil Öven ve Tarkan Mumcuoğlu bulunurdu” diye yanıt verdi.

‘BÖYLE BİR GÖRÜŞME İÇERİSİNDE BULUNMADIM’

“Bu ofiste Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesine ilişkin hazırlık eylemleriyle ilgili bir görüşme yapıldı mı?” şeklindeki soruya ise Narin, “Ben böyle bir görüşme içerisinde bulunmadım” dedi.

‘İSMİNİ VERDİĞİ KİŞİLER TSK GENERAL RÜTBESİNDE, BİR KISMI MİT’TE ÖNEMLİ GÖREVLER YAPAN ARKADAŞLAR’

Mehmet Narin ifadesinde son olarak şunları söyledi: “Nuri Gökhan Bozkır’ın hakkımızdaki suçlamaları beni ve silah arkadaşlarıma haksız ithamda bulunması güzide TSK personelini suçlaması şahsımı derinden üzmüştür. İsmini verdiği kişilerin bir kısmı TSK general rütbesinde, bir kısmı MİT’te önemli görevler yapan arkadaşlardı. Değerli albayım Levent Göktaş yıpratılmaya çalışılıyor. Bu suçlamaların bize karşı bir FETÖ kumpası olduğunu düşünüyorum.”

AVUKAT ÜLGEN: BU BİR KIVILCIM

Ergenekon ve Balyoz davalarında avukatlık yapan Celal Ülgen ise Halktv.com.tr’ye yaptığı açıklamada, “Bu konu yeni bir Ergenekon kumpası benzeri bir kumpas. Mustafa Levent Göktaş’ın bu işin içinde olabileceğini düşünmüyorum. Bu bir kıvılcım. Nerelere yayılır ön göremiyorum. Araştırılması lazım. Birkaç gün içerisinde daha somut verilere ulaşılır” dedi.

Levent Göktaş’ın ismi bir dönem “MİT Müsteşarlığı” için de geçmişti.

AVUKAT ERGÜL “ERGENEKON SANIKLARININ GÖZALTINA ALINMASI ŞAŞIRTICI OLMAYACAK” DEMİŞTİ

Kamuoyunda MİT TIR’ları davası olarak bilinen davada avukat olarak görev yapan Vural Ergül, Gökhan Nuri Bozkır’ın Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilmesi üzerine “kartların yeniden dağıtıldığı” iddiasında bulunarak, Bozkır’ın “itirafçı” olması halinde Ergenekon ve Balyoz davalarına benzer “yeni bir sürecin” başlayacağını söylemişti. Ergül, “Nuri Gökhan Bozkır, bugün yarın tutuklanacak… Sonrasında ifadeleri üzerine bazı Ergenekon Sanıklarının gözaltına alınması tabii ki birçok kimse ve çevre olduğu kadar benim için de hiç şaşırtıcı olmayacak… #kartlaryenidenkarılıyor” demişti.

DAHA ÖNCE “MİT’TEKİ MÜSTEŞAR YARDIMCISI”NI İŞARET ETMİŞTİ

Bozkır, savcılıkta itirafçı olmuş, birçok isim vermişti. Kendisine “üst düzey bir rütbelinin” görev verdiğini söyleyen Bozkır, daha önce ilgisinin olmadığını söylediği cinayetle ilgili keşif yaptığını ve tetikçiyi götürdüğünü anlatmıştı. Gökhan Nuri Bozkır’ın itirafında kendisine “görev” verdiğini söylediği rütbelinin kimliği merak konusu olurken, kendisi daha önce cinayetin kendisine yıkılmak istendiğini iddia ederek, halihazırda MİT’te “müsteşar yardımcısı” pozisyonunda bulunan bir ismi işaret etmişti.

Avukat Vural Ergül, Gökhan Nuri Bozkır’ın itirafçı olmasının ardından ise “Soruşturmanın gizliliği nedeniyle Nuri Gökhan Bozkır’ın verdiği o kritik isimler ile kendisini görevlendiren üst rütbelilerin adlarını tahmine çalışmak veya paylaşmak doğru ve yararlı değil. Zaten ilgilileri kendilerini biliyor! Ama yine yeni bir sürecin başladığından eminim!” demişti.

‘HABLEMİTOĞLU SUİKASTINDA ADI GEÇENLERİN ORTAK YANI SAVUNMA SANAYİİ’

Ergül 17 Şubat tarihli sosyal medya paylaşımında ise “Hablemitoğlu Suikastında adı geçenlerin çoklukla ortak yanları, savunma sanayii sektöründe şirket sahibi olmaları!Nuri Gökhan Bozkır ve L.G gibi Aydın Köstem’de savunma sanayii sektöründe şirket sahibi! MASAK raporu çok şeyi çözecek!İşin içinde savunma sanayii işleri de var yani!” ifadeleriyle dikkat çekici bir başka noktaya işaret etmişti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram