Her yıl göç döneminde Konya’nın Ereğli ilçesindeki Akgöl Sazlığına gelerek kuluçka sürecini burada geçiren flamingolar, baharla birlikte sazlığa geri döndü.
“Kuş cenneti” diye adlandırılan gölde flamingoların yanı sıra çok sayıda kuş türü de bulunuyor. Uzun bacakları sayesinde sazlıkta rahatlıkla beslenen flamingolar, kuluçka döneminin ardından ağustos ayı sonlarında göç ettikleri yollarına devam ediyor.
Ereğli Dağcılık Kulübü üyesi emekli öğretmen Abdullah Tekin, kulüp olarak Akgöl Sazlığına sık sık kuşları izlemek isteyen doğa tutkunlarını getirdiklerini söyledi. Tekin, son birkaç yıldır alınan önlemler sayesinde kurumaya yüz tutan Akgöl Sazlığının su tutmaya başladığını, bu nedenle de başta flamingo olmak üzere birçok kuş türünün geri döndüğünü kaydetti. Tekin, şunları söyledi:
“SULAR AZALDIĞI İÇİN YAVRULAR TELEF OLUYOR”
“Son birkaç yıldır Akgöl’de çevirme olarak yapılan setler sayesinde, su tutunma oluyor ve ağustos ayına kadar kalıyor. Flamingo, hatta pelikanların geldiğini gördük. Değişik kuş türleri de var. Yumurtlama dönemini burada geçiriyorlar. Ancak bizim gözlemlediğimiz yumurtlama döneminden sonra burada su az kalıyor ve süreçte yavrular telef oluyor. Burada suyun uzun süre kalması için yapılması gereken çalışmalar var. İvriz ve Ayrancı Barajındaki suların bir miktarın sürekli göle bırakılmasını sağlamak gerekiyor. Bu yıl da yağışlar nedeniyle su seviyesinin iyi olduğunu görüyoruz. Ama suyun temmuz, ağustos ayında kurumaması gerekiyor, kuruduğu zaman yavruların telef olduğunu görüyoruz.”
Geçmiş yıllarda 130 çeşit kuş türünün bulunduğunu hatırlatan Tekin, “Burası adeta kuş cennetiydi. Geçmiş yıllarda 130 çeşit tur türünün yaşadığı söyleniyor. Şu an için o kadar kuş türü yok, ama birkaç yıldır gölde su tutulması nedeniyle yavaş yavaş kuşlar gelmeye başladı. Hatta su kaplumbağası bile görmüştüm.” dedi.
Ereğli Dağcılık Kulüp üyesi emekli öğretmen Kamil Tombak da Akgöl’ün, İvriz, Ayrancı ve Niğde’deki barajın yapılması üzerine susuz kaldığını hatırlatarak, “Burası susuz kalmıştı. Yer altı suları da çekildiği için obruklar oluşmuştu. Çiftçiler bile yer atlı su seviyesi düştüğü için su sıkıntısı yaşamıştı. Burası göçmen kuşların dinlenme ve üreme bölgesi olduğu için yüzlerce kuş çeşidi vardı. Yağışların az olduğu dönemlerde ise göl tamamen kuruduğu için kuşlar artık gelmiyordu. Hatta avlanmanın da etkisi olmuştu. Gölde su tutulduktan sonra kuşlar gelmeye başladı. Ancak üreme döneminden sonra yavruların büyüme sürecinde burası yine kuruduğu için tam olarak büyüme imkanı bulamıyorlar. O nedenle önlemlerin artırılması ve barajlardan bir miktar suyun bölgeye verilmesini istiyoruz.” diye konuştu.
