Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevi yönetimi tarafından dilekçeleri okunup disiplin cezası verilen mahkûm hakkında 'hak ihlali' kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), bulunduğu cezaevinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazdığı dilekçeleri okunan mahkuma cezaevi yönetim tarafından verilen disiplin cezasını ifade özgürlüğünün ihlali olarak niteledi.
ANKA‘nın haberine göre; Konya Cezaevinde bulunan mahkum Fevzi Kayacan, 23 Ekim 2017 tarihinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iki dilekçe yazdı. Kayacan, bu dilekçelerde bir cezaevi yöneticisini tarif ederken “kısa boylu, oldukça geniş yüzlü, geniş gövdeli, kiloları yüzünden yürümekte zorlanan” ifadelerini kullandı. Dilekçeler Ceza İnfaz Kurumu görevlileri tarafından incelendi ve söz konusu ifadelerin “küçük düşürücü” olduğu gerekçesiyle tutanak tutuldu. Cezaevi yönetimi, Fevzi Kayacan’a “bir ay bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma” cezası verildi. Kayacan, Konya İnfaz Hakimliği’ne başvurarak bu cezaya itiraz etti. Hakimlik, Disiplin Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek itirazın reddine karar verince Kayacan, bu karara karşı da Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu ancak yine itirazı reddedildi.
Fevzi Kayacan, tüm itirazları reddedilince Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Kayacan’ın başvurusunu deeğerlendiren AYM, söz konusu disiplin cezasının, ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti. AYM, kararının gerekçesinde şunlar belirtildi:
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“Denetleme yasağının kapsamına giren belgelerin sadece devlet teşkilatı içinde yer alan kurumlara gönderilen belgeler olduğu belirtilmelidir. Başvuru konusu olayda başvurucu, hem Bakanlık Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne hem de Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesine iki ayrı dilekçe göndermek istemiştir. Dilekçelerin gönderildiği kurumların resmi makamlar olduğunda şüphe yoktur. 5275 sayılı kanunun 68. Maddesinin 4 numaralı fıkrası gereğince Ceza İnfaz Kurumu’nun dilekçeleri okumaya yetkisi olmadığı gibi dilekçeleri okuduktan sonra tespit ettiği sözlere yönelik olarak bir işlem yapmaya da yetkisi bulunmamaktadır.”
