Ayhan Bora Kaplan’ın gözaltına alınmasından çok, bu olayın gerçekleşme şekli çok şey söylüyor: Kaplan’ın boynuna basılan o diz, bir yerelere verilen güçlü bir mesaj. Görünen o ki Süleyman Soylu’nun gidişiyle Ankara’da pek çok “denge” değişmiş vaziyette. Çanlar, Çakıcı için çalıyor olabilir...
Önceki gün apar topar gözaltına alınan Ayhan Bora Kaplan, restoran, market zincirleri işletmeciliği gibi “resmi” işlerinin yanında torbacılık, uyuşturucu ve silah ticareti yaptığı bilinen, Ankara’da “mafya” denilince aklan ilk gelen isimlerden biri. 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyeti’nin dağıttığı silahlarla TRT önünde vermesi zaten irtibatları hakkında epeyce fikir veriyor.
Gözaltına alınmadan bir hafta önce oğlunun sünnet düğününe katılanlara bakalım: Mesela, ‘Hells Angels’ isimli çetenin lideri ve insan kaçakçılığı, uyuşturucu satışı, fuhşa zorlama, saldırı, gasp, haraç toplama, sahte evrak düzenleme gibi çeşitli suçlara konu haberlerle anılan Necati Arabacı… Arabacı, Kaplan’ın oğluna yaklaşık 500 bin liralık altın taktı.
KAPLAN, ÇAKICI, YILMAZ, KUTLU… HEPSİ ÇAKICI BAĞLANTILI
Göze çarpan isimlerden bir diğeri de Barış Çakıcı. Barış Çakıcı’nın, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “dava arkadaşım” dediği, suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Alaattin Çakıcı’nın yeğeni. Sonra Menderes Kutlu, Selahattin Yılmaz gibi yeraltı dünyasının tanınan simaları. Kutlu’nun da Alaattin Çakıcı’yla ilişkili olduğu biliniyor. İkilinin birlikte çekilmiş pek çok fotoğrafı var. Çakıcı’nın kısa bir süre önce “onunla ilgili duygularımı dondurdum” dediği Selahattin Yılmaz da aynı “ekol”den. Kendilerini ülkücü olarak tanımlıyorlar. Bahçeli’yle fotoğrafları boy boy. Bahçeli-Çakıcı ilişkisini tekrar anlatmaya gerek yok
Menderes Kutlu (sol başta) ve Alaattin Çakıcı
BORA KAPLAN’IN BOYNUNA DİZİNİ BASANLARIN VERDİĞİ MESAJ…
Doğrudan konuya girelim: Görünen o ki Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’ndan uzaklaştırılmasının ardından emniyet teşkilatında yaşanan büyük tasfiye başka bir tasfiyelerle devam edecek. Göstere göstere, videosunu servis ederek Ayhan Bora Kaplan’ı yere yatırıp diziyle boynuna basanların bir mesajı var. Başta Alaattin Çakıcı olmak üzere, özel aflarla cezaevinden çıkan MHP bağlantılı tüm mafya liderlerine. Soylu’ya verilen mesaj ise daha açık ve net: Ekibinden sonra mafyanı da tasfiye ediyoruz… Kaplan’ın gözaltına alınma biçimi, Ankara’da seçimden sonra yaşanan “makas değişimini”n sonucu.
Eski Bakan Süleyman Soylu’yla ilişkisi gizli olmayan Ayhan Bora Kaplan ve MHP bağlantılı başka mafya gruplarına yönelik adımlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeni bir arayışta” olduğunun işareti. MHP’nin güvenlik bürokrasisi ve yargıda elde ettiği güçten Erdoğan’ın rahatsız olduğu sır değildi. Soylu’yu bu nedenle kızağa çekeceği de seçimden aylar önce Ankara kulislerinde konuşuluyordu.
BASKICI REJİMİ GÜÇLENDİRDİ, ŞİMDİ TASFİYE EDİYOR…
Erdoğan’ın, tam da yerel seçime birkaç ay kala ittifak ortağı MHP’yi rahatsız edecek adımlar atması şaşırtıcı gelebilir. Ancak Erdoğan’ın ne kadar “işine geldiği gibi davranan” bir lider olduğunu unutmamak lazım. Şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmez. Belki de MHP bağlantılı ekipten kurtulurken kaçan Kürt oylarına da göz kırpmış olacak. İstanbul gibi siyasetin en önemlisi konusu olacak bir seçimin, Kürt oylarının kaderine bağlı olduğu da herkesin malumu
Devlet Bahçeli ve Menderes Kutlu
Erdoğan’ın mafyatik ilişkileri, ahlaki ya da ilkesel bir tavırla reddettiğini söylemek saflık olur. Bir dönem ciddi destek alarak kurduğu baskıcı rejimini güçlendirdiği ortağından kurtulmak istiyor olabilir. Topluma gerekli korku ve paniği yaydı, seçim, kazandı, şimdi de kenara fırlatıyor.
TASFİYE EDİLEN “MHP” BAĞLANTILI İSİMLER VE AKŞENER’İN SON ÇIKIŞI…
MHP’nin bu olanlara nasıl yaklaşacağı, özellikle ucu “Bahçeli’nin dava arkadaşı” Alaattin Çakıcı’ya çıkacak bu girişimlere karşı nasıl tavır takınacağı önemli. Ancak yerel seçime “İstanbul ve Ankara dahil” kendi adayıyla girme kararı alıp, bu iki ilin AKP’nin eline geçmesini dahi göze alan İYİ Parti lideri Akşener’in, Bahçeli’den doğacak boşluğu doldurması ihtimal dahilinde. Bahçeli, MHP ve bağlantılı gruplar tasfiye edilirken, yerine Akşener ve çizgisi ikame edilebilir. Hem Kürt sorununda MHP kadar katı değil, hem emniyet, yargı, askeriye ve bürokraside MHP’nin çeyreği kadar etkisi yok. Dolayısıyla kısa vadede sorun yaratmaz, hem de kentli, laik, orta sınıf tabanıyla CHP’den boşalacak alanlara daha rahat sızabilir…
SENARYO FİLME DÖNÜŞÜRSE: SEDAT PEKER BU İŞİN NERESİNDE?
Tüm bu sayılanlar elbette “senaryo”. Ancak bu senaryonun herkesi şaşkınlığa uğratacak bir filme dönüşme ihtimali de az değil. Sedat Peker’in konuşması ve susması arasında geçen süreçte, Peker’in hedef aldıklarının -başta Soylu olmak üzere, Ayhan Bora Kaplan, Servet Yılmaz, Resul Holoğlu, Okan Bato gibi- bir bir tasfiye ediliyor olması da dikkat çekici. Peker’in yayınlamaya söz verdiği “Erdoğan kasetlerini” dijital tecrit bahanesiyle yayınlamaması da senaryonun bir parçası belki de.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
FİLM, BİRKAÇ SEZONLUK DİZİYE DÖNÜŞÜRSE…
İşin yeraltı dünyası ayağında filmin başrol oyuncusunun Alaattin Çakıcı olduğunu da ekleyelim. Onun yerinden oynaması, başına bir iş gelmesi ya da tasfiyesi, filmin diziye dönüşmesinin de başlangıcı olur. O noktada diziye yeni “kahramanlar”, yeni “yan roller” de dahil olur. Ama görünen o ki bu dizinin gelecek sezonları oldukça “heyecanlı” olacak.
“Kötü karakter” Sedat Peker de o sezonların birinde, muhakkak kendisine düşen rolü oynayacaktır…
