‘FETÖ Borsası’nın mimarı, ‘Ters hilâlli kahraman’ savcı Okan Bato kimdir?

Odasına ters hilal astırıyor. Gülen cemaati ile savaş simgesiymiş. O, 'FETÖ Borsası' denilen rüşvet çarkının mimarlarından ve 15 Temmuz’un türedi kahramanlarından biri sadece. Hiçbiri suç olmayan eylemler nedeniyle hayatların karartıldığı, tehditle insanların mallarına çökülen bir düzen Okan Bato’lar olmadan olmazdı zaten.

YAVUZ GENÇ 08 Eylül 2023 PORTRE

AKP’li Şamil Tayyar’ın “15 Temmuz gerçek anlamda aydınlanırsa hain dediklerimiz kahraman, kahraman dediklerimiz hain çıkabilir” sözüyle yazıya girmek istemezdim doğrusu. Ancak içeride “ne olduğunu” bilen biriyle başlamakta sakınca yok.

Bir savcı var. Tolga Şardan’ın, hakkında açılan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) soruşturmasının detaylarını yazmasıyla yeniden gündeme geldi. Meğer 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden hemen sonra 37 günde 1200 kişiyi gözaltına almakla övünen meşhur savcı, İzmir’de kurulu “FETÖ Borsası” denilen haraç kesme mekanizmasının başındaymış. Kurduğu sistemle insanların davalarını kapatmak için milyon dolarlara varan paralar talep ediyormuş. Vermekte tereddüt edenleri de hemen yakalama kararı çıkartıp cezaevine postalıyormuş.

“İzmir merkezli” operasyonlarla yakın şehirleri de çarkına dahil ediyormuş yetenekli savcımız. Gözüne en çok kestirdikleri ise iş insanları. Gazeteye abonelik yasal derneğe üyelik nedeniyle iş insanlarının tepesine çöküyormuş. İşi o kadar büyütmüş ki HSK müfettişleri inceleme yapınca mal varlığının bir anda 10 kat arttığını ortaya çıkarmışlar. Bunlar tespit edilenler. Kim bilir, eşinin, akrabalarının, arkadaşlarının üzerine ne büyük servetler aktardı. Belki bir gün onları da öğreniriz…

Peki, kim bu savcı Okan Bato? 15 Temmuz’dan sonra türeyen “sahte kahramanlar” arasındaki yeri ne?


 

ARKASINA “KORKULU RÜYA” GAZINI ALINCA…

Kamuoyu Okan Bato adını 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden önce TSK’daki Gülen cemaati mensubu olduğu iddia edilen askerlere yönelik ilk soruşturmayla duydu. 7 Temmuz’da aralarında gazeteci Tarık Toros gibi isimlerin de bulunduğu 24 kişi için gözaltı kararı verildi. Bato, yandaş basında kahraman ilan edildiği sonraki süreçte, 16 Temmuz’da ikinci dalga operasyon yapmaya hazırlandığını, ancak 15 Temmuz’daki darbe girişimi nedeniyle bunun gerçekleşmediğini anlatacaktı.

15 Temmuz’dan sonra “kahraman” ilan edilen Bato, bu imaj sayesinde İzmir Adliyesi’nin “dediğim dedik” savcısı oldu çıktı. AKP’lilerden bazıları tarafından -bazı yerlerde Berat Albayrak ve Binali Yıldırım isimleri geçiyor- korunup kollandığı belirtilen Bato, arkasına aldığı rüzgârla İzmir’de yapmadığını bırakmadı. Öyle bir figüre dönüştü ki beraat edeceği kesin olanlar dahi Okan Bato’nun eline düştüğünde, soluğu cezaevinde alacağını biliyordu.

“TERS HİLAL”LE YANDAŞLARI AVCUNA ALDI

Okan Bato, medyayla arasını iyi tutmakta da oldukça başarılıydı. Yaptığı operasyonları yandaş medyaya servis ettiriyor, hukuk tanımazlığını “kahramanlık” olarak sunan portresini tamamlıyordu. Kendisini övdürecek bir şey bulamadığında ise odasındaki “ters hilal”in fotoğrafını çekip servis ediyordu. Güya, Osmanlı’da “savaş işareti” olan ters hilalle yandaş medyanın sayfalarını süslüyordu. “Savaş”ındaki maharetlerini de sıralamayı eksik etmiyordu tabii: 37 günde 1200 kişi için gözaltı kararı aldırmış, 300 kişiyi tutuklatmış, operasyon üstüne operasyon yaparak “nefes aldırmıyor”du.

Bato, İzmir’den “kahramanlık” destanlarını aktardıkça daha da dokunulmaz bir kişi oldu. “Erdoğan’ı hastanede zehirleyeceklerdi” iddiası başta olmak üzere, ne bulduysa servis ettirdi. Hepsinde de başarılı oldu. Etrafında görünmez bir koruma kalkanı oluşturarak, “FETÖ Borsası” için ortam hazırladı. Ters hilalin arkasına koca bir suç şebekesini saklamak artık hiç zor olmadı. “Çabaları” sonuçsuz da kalmadı ve İzmir’de terör suçlarından sorumlu Başsavcı Vekili yapılarak ödüllendirildi.

Bato’nun ziyaretçileri arasında 15 Temmuz’dan sonra Gülen cemaati mensuplarının mallarının kendilerine helal olduğu fetvasını veren Metin Balkanlıoğlu’yla irtibatlı Dirayetli Toplum Geliştirme Derneği Onursal Başkanı Nezir Yıldız da bulunuyordu. Hocası Balkanlıoğlu’ndan aldığı “feyizle” kimlerin mallarını “ganimet” görüp, Okan Bato’yla konuştu bilemeyiz ama Yıldız, Bato için “ağabey” diyecek kadar kendisine yakın.

Nezir Yıldız ve Okan Bato.

“TUTUKLU YAKINLARINA YARDIM” YAPANLARI DA TOPLADI 

Okan Bato 25 Temmuz 2017 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili sıfatıyla İzmir merkezli bir operasyon düzenledi. İstanbul, Muğla ve Aydın’da düzenlediği operasyonda 131 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara yönelik en büyük suçlama ise tutuklu veya tutuklu yakınlarına yardımda bulunmaktı.

“FETÖ BORSASI” MACERALARI

Okan Bato’nun ismi önce İzmir’de yavaş yavaş dillendirilmeye, ardından Ankara’da duyulacak derecede yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Hakkındaki iddialar o kadar arttı ki onu el üstünde tutan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) “bile” harekete geçmek zorunda hissetti. Dönemin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün oluruyla Bato hakkında soruşturma başlatıldı. İzmir Başsavcı Vekili olarak kudretinden sual olunamayan Savcı Bato, artık resmen rüşvet, tehditle para alma, para karşılığı soruşturma kapatma gibi suçlamaların muhatabıydı.

HSK İkinci Dairesi, 2021’de kendilerine gönderilen dosyayı 28 Şubat 2023’te karara bağladı. Daire, Bato hakkında 19 sayfalık karar yazdı. Karara, HSK İkinci Daire Başkanı Mehmet Akif Ekinci ile birlikte beş üye daha imza attı. Bu arada Bato, İzmir Adliyesi’ndeki görevinden alınarak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Savcısı olarak atandı. Diğer bir değişle tenzili rütbeyle başka bir göreve kaydırıldı.

Bu arada bu “tenzili rütbenin” de HSK kanununa aykırı olduğu ortaya çıktı. İzmir ve Antalya aynı yargı bölgesi sayıldığı için, aslında Bato’nun bir alt bölgeye kaydırılması gerekirdi ancak, görünen o ki bir el kendisini korudu ve Antalya’yı uygun gördü. HSK’da Bato’yla ilgili kararı veren 6 üyeden 2’sinin Bato’nun ihracı yönünde oy kullandığını da ekleyelim.

HSK müfettişlerinin raporuna da giren suçlamalara göre Okan Bato, kendisinin “Bato’nun yeğeni” olarak tanıtan Çağrı Durak üstünden, haklarında dava açılan veya dava açılma ihtimali olan kişilere ulaşıyor, belli meblağlar karşılığında soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasını, en olmadı “itirafçı” sayılarak serbest kalmalarını sağlıyordu. Burada esas mesele İzmir bölgesinde tanınan büyük işadamlarıydı. Bato “büyük balıklardan” hoşlanıyordu, zira, milyon dolarların rahatlıkla alınması önemliydi. HSK raporuna göre Bato, Çağrı Durak üzerinden iş insanı Ahmet Küçükbay’a ulaşarak 500 bin TL’lik reklam parasını, kayyıma atanan şirketten 3,5 milyona çıkartıyordu.

Raporda bu bölüm şöyle kaydedildi:

5 MİLYON DOLAR İSTEDİ, VERİLMEYİNCE YAKALAMA KARARI ÇIKARDI

“Raporda şirketin reklamların yer alacağı duvarların tamamını kiralamak için 196 bin lira ödediği halde, bu reklamlar için Küçükbay AŞ’den 4 milyon 307 bin lira alındığı, hatta aynı reklam şirketinin aynı dönemde Küçükbay AŞ dışındaki diğer müşterilerle yaptıkları sözleşmelerde bir duvar reklamının ortalama satış değeri 40 bin lira iken Küçükbay AŞ’nin taraf olduğu sözleşmelerde bu değerin 150 bin lira olarak belirlendiği görülmüştür.”

HSK müfettişlerinin “iddia sübuta erdi” diyerek rüşvetin alındığını doğruladığı raporda, Bato’nun bir başka iş insanından da davasının kapatılması karşılığı 5 milyon dolar istediği bilgisi de yer aldı. İş insanı parayı veremeyince, iki gün sonra hakkında yakalama kararı çıkarılarak, cezası da kesiliyordu tabii.

Bu arada müfettişler Okan Bato’nun servetindeki artışla da ilgilendi. Bato’nun, normal bir memur sıfatıyla elde edemeyeceği bir servetinin bulunduğu ortaya çıkarıldı. Serveti bir anda 10 kat artan Bato, bu varlığın kendisine kayınpederinden kaldığını iddia etse de HSK müfettişlerini ikna edemedi.

AKP’Lİ AHMET KURTULUŞ ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE BATO İZMİR SAVCISIYDI

İzmir’deki “FETÖ Borsası” denilince, öldürülen AKP İl başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’u anmamak olmaz. Kurtuluş, 30 Mayıs 2019’da İzmir’de evine giren resmi polis kıyafetli Yener Toya tarafından öldürüldü. İzmir’de yürütülen ‘FETÖ Borsası’ nedeniyle yargılanan ve itirafçı olup ev hapsinde tutulan Kurtuluş, bildiklerini daha fazla açıklamaması için öldürüldü.

Yayınladığı videolarla Türkiye’deki yargı-siyaset-medya üçgenindeki rant, rüşvet ve diğer kirli işleri ifşa eden Sedat Peker de “kardeşim” dediği Ahmet Kurtuluş için, “Rahmetli Ahmet Kurtuluş iyi bir insandı. FETÖ borsası işinde bürokratlar, siyasiler ve istihbaratçılar tarafından kullanıldı ve alınan paralardan ona hiç pay verilmedi. Bu olayı tüm detaylarıyla anlattığımda zannederim ki gündem çok karışacak” demişti.


 

Kurtuluş’un “FETÖ Borsası” nedeniyle öldürüldüğü günlerde, geçmiş “FETÖ Borsası” maceraları bu günlerde ifşa olan Okan Bato İzmir Savcısı’ydı ve kudretli bir isim olarak bu iddiaları “araştırması” gereken isimdi.

Okan Bato, 15 Temmuz’un türedi kahramanlarının  bir örneği sadece. Hiçbir hukuk devletinde suç olmayacak “delillerle” on binlerce insanın hayatının karartıldığı;  korkutarak, tehdit ederek insanların mal varlıklarına çöküldüğü bir düzende, Okan Bato’lar eksik olmazdı elbette.

Başka yerlerdeki Okan Bato’lar kim bilir şu sıralar, kimlerin hayatını karartmakla meşguller…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram