Ocak 2016'dan beri tutuklu bulunan Avukat Turan Canpolat'ın kızı Leyla Canpolat, babasının tutuklanmasında yaşanan hukuksuzlukları anlattı: 'Tanık ifadeyi baskı ve tehdit altında verdiğini itirat etti.'
KRONOS – 2016 Ocak ayında KHK’yla kapatılan kurumların avukatlığını yapmak, ByLock ve “adliye sorumlusu” olduğu iddialarıyla tutuklanıp Malatya Cezaevi’ne konan avukat Turan Canpolat’ın kızı Leyla Canpolat, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e seslenerek, babasının tutuklanmasındaki hukuksuzlukları sıraladı.
45 ülkenin baro ve hukuk derneklerini temsil eden Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) ile İspanya, İtalya, Belçika, Kanada, Hollanda, Fransa ve İskoçya’dan 12 insan hakları kuruluşu, 2016 Ocak ayından beri tutuklu olan avukat Turan Canpolat için mektup yazarak serbest bırakılmasını talep etmişti.
href=”/tr/avrupa-barolar-birligi-ve-insan-haklari-kuruluslarindan-avukat-canpolat-mektubu/
Leyla Canpolat, “Babam Av. Turan Canpolat’ın tutuklu yargılanma gerekçelerine bakarsanız Türkiye’de adaletin nasıl işlediğini görebilirsiniz. Tutsak edilişi, 10 yıl ceza verilmesi, dilekçelerine cevap verilmeyişi ve şuanda hücrede oluşu yargılamayı sorgulamanıza vesile olur inşallah” dedi.
1-Babam avukatlık görevini yaptığı için soruşturmaya sonradan dahil edilmiştir, müvekkilinin evindeki polis aramasına katıldıktan sonra soruşturmadaki usulsüzlüklerden ötürü suç duyurusunda bulunmuştur. Bu da, evrakta sahtecilik yapılarak dosyaya sonradan eklenmesine +++ pic.twitter.com/IyB7Jd6EaD
— Leyla CANPOLAT (@l_canpolat) November 12, 2020
“Yargı skandalları ile dolu bir tutsaklık sürecinde babam” diyen Leyla Canpolat, o skandalları şöyle sıraladı:
“M.C. İSİMLİ ŞAHIS ÇIKARILIP BABAM EKLENDİ”
1- Babam avukatlık görevini yaptığı için soruşturmaya sonradan dahil edilmiştir, müvekkilinin evindeki polis aramasına katıldıktan sonra soruşturmadaki usulsüzlüklerden ötürü suç duyurusunda bulunmuştur. Bu da, evrakta sahtecilik yapılarak dosyaya sonradan eklenmesine sebep olmuştur. Esasında, soruşturmadaki şüpheli sayısı kayıtlara 13 kişi olarak girildiği için geriye dönük olarak evraklar düzenlenmiş, M.C. isimli şahısın adı çıkartılmış ve babam eklenmiştir. Bu usulsüzlük iddianamenin kabulüyle ortaya çıkmıştır. Savcılık bahsedilen şüphelileri gösteren evrakların asıllarını, yani babamın yerine başka bir kişinin bulunduğu orijinal evrakları dosyada unutmuştur. Kaldı ki bu M.C.’nin adı, kopyala yapıştır yöntemiyle yazılan iddianamede de yer almaktadır.
2- Babam gözaltındaki müvekkillerine hukuki yardımda bulunmak için Emniyet’e gittiğinde müvekkilleriyle görüşmesine izin verilmemiştir. Bunun üzerine babam 155 ihbar hattını arayarak bu durumu kayıtlara geçirmiştir. Bunu duyan savcı babamı da dosyaya eklemiş ve gözaltı talimatı vermiştir.
POLİSLER GÖZALTINDAKİ ŞAHSİ NOTERE GÖTÜRDÜ, ÜCRETİ ÖDEYEREK AZLETMEYE ÇALIŞTI
3- Dosyada belirtildiğine göre Emniyet’e gidip bilgi vermek istediği söylenilen M.T. isimli şahıs; daha öncesinde çalıştığı derneğin avukatı olan babama iki defa gitmiş, polisler tarafından tehdit edildiğini beyan etmiş ve yardım istemiştir. Babam ise bu yaşananları iki defada da tutanağa geçirmiş ve M.T. kendisine vekalet vermiştir. Ancak bu evrakların varlığı Savcılık tarafından öğrenildiğinde, M.T. GÖZALTINDA İKEN polisler tarafından notere götürülmüş ve babamı azletmeye zorlanmıştır. Hatta noter ücretinin bir kısmı polislerce ödenmiştir.
TANIK İFADELERİNİ YALANLADI, BASKI VE TEHDİT SONUCU VERDİĞİNİ KABUL ETTİ
4- M.T. savcılık sorgusunda babam ile alakalı olarak sadece cemaatin avukatlığını yaptığını söylemiş, ancak babamın tuttuğu belgelerden, tutanaklardan savcının haberdar olması üzerine, M.T tekrardan notere götürülmüş ve gözaltında iken ikinci defa savcı önüne çıkarılmıştır. Bu sefer de babam için ‘adliye sorumlusu’ ithamında bulunmuştur. Sonrasında, kovuşturma aşamasında, bunların hepsini yalanlamıştır. Yani tüm ifadelerin bahsedilen belgelerde ifade edildiği gibi, baskı ve tehdit sonucu verdirildiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Bu haber de ilginizi çekebilir:
5- Dosyada yazıldığına göre, M.T. bilgi vermek için Emniyet’e gittiğinde, özel avukatı olduğunu söylemiş ve bu kişinin ifadeye eşlik etmesi için çağrılmasını istemiştir. Ancak sonrasında M.T. bu avukatı tanımadığını, ilk defa Emniyet’te gördüğünü ve polislerce çağrıldığını itiraf etmiştir. Yani kurulan kumpasın usule uygun görünmesi için Savcılık ve polisler tarafından farklı tedbirler alınmış, buna karşın atıf yapılan diğer hususlarda olduğu gibi gerçek ortaya çıkmıştır.
TUTUKLUYKEN HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI
6- Babam hakkında, öncesinde tutuklanmasına rağmen, darbeye teşebbüsten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başka bir soruşturma açılmış ve evimiz aranmıştır. Babamın o tarihte tutuklu olduğu anlaşılınca, soruşturma açılmamış gibi davranılmış ve durum hasıraltı edilmiştir.
7- Babam uzun süredir Yargıtay önünde olan dosyası için yazdığı dilekçelere cevap alamamaktadır.
Yani hiç bir surette taleplerine yanıt verilmemektedir, dilekçeleri görmezden gelinmektedir.
