Avrupa Barolar Birliği’den avukat Canpolat mektubu: Hemen serbest bırakın

45 ülkenin baro ve hukuk derneklerini temsil eden Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) ile İspanya, İtalya, Belçika, Kanada, Hollanda, Fransa ve İskoçya’dan 12 insan hakları kuruluşu 2016 Ocak ayından beri tutuklu olan avukat Turan Canpolat için mektup yazarak serbest bırakılmasını talep etti.

KRONOS 15 Haziran 2020 GÜNDEM

Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) ve 12 insan hakları kuruluşu, Türk makamlarına mektup yazarak 2016 Ocak ayından beri tutuklu bulunan, temyiz başvurusuna ise henüz cevap verilmeyen avukat Turan Canpolat’ın durumuna ilişkin iyileştirme yapılaması ve yargılamasının hızlandırılarak serbest bırakılması için çaba sarf edilmesini istedi.

İlk mektup Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) Başkanı Ranko Pelicaric imzasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazıldı. Pelicaric, mektubunda “Size 45 ülkenin baro ve hukuk derneklerini temsil eden Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) ve dolayısıyla onların temsil ettiği 1 milyondan fazla Avrupalı avukat adına yazmaktayım. Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygıya büyük önem vermekte olup özellikle dünyadaki insan hakları savunucularının içinde bulundukları durumlarla ilgilenmektedir” ifadelerini kullandı.

“TEMYİZ BAŞVURUSU, 14 AY GEÇMESİNE RAĞMEN ELE ALINMADI”

Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) olarak avukat Turan Canpolat’ın tutuklanmasıyla ilgili endişeli olduklarını kaydeden Başkan Ranko Pelicaric, “2016 yılının Ocak ayında Turan Canpolat, bu gerekçelerin hiçbiri iddianamede suçlama olarak sunulmamasına rağmen, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile kapatılan bazı şirketleri temsil etmek ve ByLock Messenger’ı indirmek ve kullanmaktan mahkûm edildi. Kendisine Türkiye’nin terörle mücadele hükümleri tahtında on yıl hapis cezası verildi.

Turan Canpolat 50 aydır hapiste ve şu anda hücre hapsinde tutulmakta. Temyiz başvurusu, 14 ay geçmesine rağmen Yargıtay tarafından hala ele alınmamış durumda. Anladığımız kadarıyla kendisi son 14 ayda serbest bırakılmasını talep ettiği 14 ayrı başvuruda bulunmuş ancak başvurularının hiçbiri cevaplanmamıştır” dedi.

“YETKİNİZ DÂHİLİNDE HER ŞEYİ YAPMANIZI…”

Mektupta avukatlara ilişkin uluslararası anlaşmalara da atıf yapılarak, şöyle devam edildi: “Yukarıda zikredilen hususları göz önünde bulundurarak, Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE), Ekselanslarını, mezkûr kişi yalnızca bir avukat olarak meşru faaliyetinin bir sonucu olarak hapiste tutulduğuna inanıldığı için özgürlüğünün geri iade edilmesi için yetkiniz dâhilinde her şeyi yapmanızı saygılarını sunarak rica etmektedir. Buna ek olarak, Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) bağımsızlığın ve adalet ve hukukun üstünlüğünün uygulanmasının bütünlüğünün korunması için Türkiye’deki tüm avukatların mesleki görevlerini misilleme, engelleme, sindirme veya taciz korkusu olmadan icra edebilmeleri için gerekli tüm tedbirleri almanızı dilemektedir.”

AVRUPA’NIN EN ÖNEMLİ 12 İNSAN HAKLARI KURULUŞU

İkinci mektup ise aralarında FIDU, İtalya İnsan Hakları Federasyonu, IDHAE (Avrupa Barosu İnsan hakları Enstitüsü), Uluslararası Avukat Haklarının Takibi (Lüksemburg), Avukatlara Yönelik Saldırıları İzleme Komitesi, Uluslararası Halk Avukatları Birliği (Fransa), Kanada Avukat Haklarını İzleme Derneği, Açık Diyalog Vakfı (Belçika), Haklar ve Özgürlükler Platformu (İspanya), PPJ – Barış ve Adalet Platformu (Belçika), SACC (İskoçya), Tutuklanan Avukatlar Girişimi (Belçika), Tehlike Altında Bulunan Avukatlar Günü Vakfı (Hollanda), Boye-Elbal ve Asociados (İspanya) ve Vogelaar Advocatuur (Hollanda) gibi önemli insan hakları kuruluşlarının olduğu kurumlar Türk yetkililerine seslenerek Canpolat’ın serbest bırakılmasını talep etti.

“50 AYDIR TUTUKLU”

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Yılmaz Çiftçi’ye hitaben kaleme alınan mektupta, “Sayın Beyefendiler, İşbu, altında insan hakları örgütlerinin imzalarının bulunduğu, yazı 10 yıl hapis cezasına çarptırılarak 50 ayı geçkin bir süredir (ve hâlihazırda) Malatya hapishanesinde (Türkiye) gözaltında tutulmakta olan Türkiyeli meslektaşımız Turan Canpolat’ın durumu hakkında kaleme alınmıştır. Kendisi 14 ay boyunca 14 adet temyiz başvurusunda bulunmuş olduğu halde şimdiye kadar Yargıtay temyiz başvurusunu değerlendirmemiştir. Türkiye’ye aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı serbest bırakılması için rica ve çağrıda bulunmaktayız” denildi.

“GÖZALTI GEREKÇESİ YASADIŞI”

Mektupta, Canpolat’ın gözaltı gerekçesinin ‘yasadışı’ olduğu belirtilerek, sahte belgeler, uydurma ve tutarsız kanıtlara dayalı suçlamalar nedeniyle avukatın hapiste olduğu kaydedildi. Mektupta, “Kaynaklarımızdan elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda, kanıtlar ve suçlamalar, eleştiriye olanak verecek şekilde, iddiaları ve gözaltına alınmayı haklı olarak kanıtlamak için toplanmış ve kullanılmıştır. Sahte belgeler, suçlamaların zaman akışındaki tutarsızlık, dosyalar ve tanıklar, suçlanan kişinin yeri nedeniyle hiçbir zaman somut gerçekleşmesi mümkün olmayacak olay iddiaları bunlardan bazılarıdır. Herhangi bir suçlama sağlam delillere dayandırılmalıdır ve terörizm iddiaları da bu ilkelere uymalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“BYLOCK UYGULAMASINA DAYANAN SUÇLAMALAR”

Mektupta şöyle devam edildi: “Bay Canpolat’a yönelik iddialardan biri, ByLock uygulamasını kullanmış olmasıdır. BM İnsan Hakları Komitesi’ne ve BM Keyfi Tutuklama Çalışma Grubuna göre, ByLock Uygulamasının tümüyle veya yerleşik olarak kullanılmasının iddia edilmesi veya kullanılmasına dayanan tutuklamalar, mahkûmiyetler ve hapis cezaları Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19, 21 ve 22. maddelerini ihlal etmektedir. Dunja Mijatovic, Avrupa konseyi İnsan Hakları Komiseri 19 Şubat 2020 tarihli ülke raporunda Türkiye’yi BM İnsan Hakları Komitesi’nin 26 Mart 2019 kararını uygulamaya ve burada belirtilen prensiplere uymaya davet etmiştir. Komiser tarafından verilen kararda, Türk Hükümeti tarafından Bylock adı verilen şifreli sohbet uygulamasını kullanmak veya Bank Asya’da mevduat hesabı bulunmak gibi kişileri yargılamak ve mahkûm etmek için kullanılan bu tür kriterlerin suç unsuru bir davranışı haklı çıkarmak için yeterli olmadığına karar vermiştir. BM İnsan Hakları Komitesi yukarıda belirtilen ölçütlere göre gerçekleştirilen gözaltıların kanunsuz olduğu sonucuna varmıştır.”

TALEPLER

Mektubun sonuç kısmında zikredilen hususlar ışığında, Türkiye Hükümeti’nden ve yetkili Mercilerinden şu taleplerde bulunuldu:

-Avukat Turan Canpolat’ın hücre hapsine son verilmesi;

-Derhal gözaltı sürecinin sona erdirilerek serbest bırakılması;

-Temel haklara, uluslararası sözleşmelere ve yükümlülüklere uyulması;

-Avukatlar gibi, insan haklarının korunmasında kilit rolü olan tarafların hedef haline getirilmesinin (haksız bir şekilde ve özellikle terörle mücadele tedbirleri kullanılarak) durdurulması…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com