Karar yazarı Osman Sert: "22 yıl önce 'sivil siyaset' diye yola çıkıp alet çantanda sadece kanun, polis, asker, iki satır yazı ile 'gereği yapılsın' talimatlarından başka bir alternatif kalmadı ise ters giden bir şey yok mu mesajı idi 31 Mart. Duyan varsa tabii."
Taksim’in 1 Mayıs kutlamalarına yasaklanması nedeniyle polisin kurduğu barikatlar, müdahale ve gözaltıları değerlendiren Karar yazarı Osman Sert, “1 Mayıs’ın seçim sonrası mesajı ise İstanbullunun neden oy verdiğini iktidarın anlamamakta direndiği oldu” dedi.
Sert, “22 yıl önce ‘sivil siyaset’ diye yola çıkıp alet çantanda sadece kanun, polis, asker, iki satır yazı ile ‘gereği yapılsın’ talimatlarından başka bir alternatif kalmadı ise ters giden bir şey yok mu mesajı idi 31 Mart. Duyan varsa tabii” ifadelerini kullandı. Bugün yapılacak Erdoğan-Özel görüşmesini de hatırlatan Osman Sert, “Hele de bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel yıllardan sonra ilk kez slogan değil “siyaset” üzerinden bir diyalog kuracak iken bunu 1 Mayıs gölgesinde yapmanın ne kadar anlamlı olduğu da ayrıca önceden düşünülse iyi olurdu” yorumunu yaptı.
Osman Sert’in yazısı özetle şöyle:
“1 Mayıs’ın seçim sonrası mesajı ise İstanbullunun neden oy verdiğini iktidarın anlamamakta direndiği oldu. Yanlış yorum yapmayalım. 11 milyon seçmen İstanbul’da sandığa giderken anakronik sol örgütler Taksim’de yürüyüş yapabilsin diye oy vermedi. Ya da CHP seçmeninin bile sadece bir kısmının önemsediği “Taksim özgürlük meydanıdır” sloganının arkasına da düşmedi.
Ama kendi siyasi takıntılarınla benim hayatımı şekillendirmeyi bıraksan mı artık dedi seçmen. Taksim’e gidilip gidilmesi çok da gündemim değil, orada ortalığı yakıp yıkan olursa da gereğini yap ama sürekli hayatıma polisi sokmasan olmaz mı dedi. Bu kadar devlet bana fazla demeye çalıştı.
‘DUYAR VARSA…’
22 yıl önce “sivil siyaset” diye yola çıkıp alet çantanda sadece kanun, polis, asker, iki satır yazı ile “gereği yapılsın” talimatlarından başka bir alternatif kalmadı ise ters giden bir şey yok mu mesajı idi 31 Mart. Duyan varsa tabii.
İktidar 31 Mart’tan önceki takıntılarından kolay kurtulamayacak onu gördük, peki CHP?
Genel Başkan Özgür Özel’in Taksim’e yürüme kadarı orada da işlerin çok farklı olmadığını gösteriyordu ki son anda açıklama yapıp olaysız dağıldı CHP. Biraz mehter bölüğü misali. İki ileri bir geri.
Siyasi partiler elbette toplumdaki endişeyi, talebi, beklentiyi gündemleştirir. 31 Mart’ta seçmen bunun siyasetle yapılması gerektiğini lisan-ı münasiple anlattı. Daha önceki aktivist, istemeyizci, “müzakere değil mücadele” mantığına vermediği krediyi siyasete, icraata ve elbette duruşu olan söze verdiğini seçmen daha nasıl anlatsın ki?
Hele de bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel yıllardan sonra ilk kez slogan değil “siyaset” üzerinden bir diyalog kuracak iken bunu 1 Mayıs gölgesinde yapmanın ne kadar anlamlı olduğu da ayrıca önceden düşünülse iyi olurdu.”
