Yargıtay Başsavcılığı, eski MİT mensubu Enver Altaylı'ya "FETÖ üyeliği" iddiasıyla verilen hapis cezasının onanmasını isterken, "casusluk" hükmünün ise bozulmasını talep etti. Savcılık, "casusluk" iddiası için sunulan gerekçelerin "yetersiz" olduğunu belirtti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski MİT mensubu Enver Altaylı’ya “FETÖ üyesi” olduğu iddiasıyla verilen 10 yıl hapis cezasının onanmasını istedi. Başsavcılık, Altaylı’ya “siyasal ve askeri casusluk” suçundan verilen 13 yıl dört aylık hapsi cezasının ise bozulmasını talep etti. Altaylı’dan ele geçirilen dijital materyallerdeki belge ve içeriklerinin ne şekilde “devlet sırrı” kabul edildiğine dair ise gerekçelerin ise “yetersiz” olduğuna dikkat çekti.
T24’ün aktardığına göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski MİT Mensubu Mehmet Barıner’i ABD’deki Halkbank davasında manipülatif tanık olması amacıyla yurtdışına çıkarmaya çalıştığı gerekçesiyle, Enver Altaylı ile damadı Metin Can Yılmaz, Mehmet Barıner ve kaçırma planında yer aldığı iddiasıyla Seda C. isimli kadın hakkında dava açmıştı.
İddianamede sanıklar Altaylı, Barıner ve damadı hakkında “FETÖ üyeliği” ile “siyasal ve askeri casusluk” suçlamasıyla ceza verilmesi talep edilmişti.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sürerken sanıklardan Yılmaz’ın dosyasını ayırmıştı.
ALTAYLI’YA TOPLAMDA 23 YIL DÖRT HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ
Mahkeme, Enver Altaylı’ya “siyasal ve askeri casusluk”tan 13 yıl dört ay, “silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla ise 10 yıl olmak üzere toplam 23 yıl dört ay hapis cezası vermişti.
Sanık Barıner de “casusluk” iddiasıyla 12 yıl altı ay, “örgüt üyeliği”nden ise sekiz yıl dokuz ay olmak üzere toplam 21 yıl üç ay hapis cezasına çarptırılırken, Seda C’nin da beraatına karar verilmişti.
Karar istinaf mahkemesinde de onaylanmıştı.
Bunun üzerine Altaylı ve Barıner, Yargıtay’a itiraz etmişti.
YARGITAY BAŞSAVCILIĞI İNCELEMEYİ TAMAMLADI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dosya üzerindeki incelemesini tamamlayarak tebliğnamesini hazırladı. Başsavcılık, sanık Barıner’e “örgüt üyeliği” ile “siyasal ve askeri casusluk” iddialarından verilen hükümlerinin onanması istendi.
Başsavcılık, Altaylı hakkında da “silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla verilen 10 yıl hapsin kabul edilmesini talep etti. Ancak Altaylı’ya “siyasal veya askeri casusluk” iddiasıyla verilen 13 yıl dört aylık mahkumiyet kararının ise bozulmasını istedi.
Tebliğnamede, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen “devlet sırlarına karşı suçlara” ilişkin maddelerin gerekçelerine değinilerek, bu düzenlemelerden yola çıkarak, genel anlamda devlet sırlarının, “Özünde devlet sırrı olan bilgi ve belgeler”, “Yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı bilgi ve belgeler” ve “Devletin idari kurumlarının gizli tuttuğu bilgi ve belgeler” şeklinde üçe ayrıldığı ifade edildi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘CASUSLUK SUÇLAMASI İÇİN GEREKÇELER YETERSİZ’
Başsavcılık, “sanıktan ele geçirilen dijital materyallerde bulunan suça konu belgeler ve içeriklerinin değerlendirilerek ne şekilde devlet sırrı olduğu tespit edilip açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğunu” belirtilerek ilgili cezanın bozulması istedi.
Öte yandan Başsavcılık, Altaylı’nın “FETÖ üyeliği” iddiasıyla 12 yıl hapse mahkum edilen damadı Metin Can Yılmaz hakkındaki kararın da onanmasını talep etti.
