TEM Şube’de bir ifadeye katılan avukat Kasım Karadaş, kendisinden önce müvekkiliyle ‘mülakat’ adı altında ifadesinin alındığını ve imzalatıldığını öğrenince itiraz etti. Yaşananları tutanağa geçirmek isteyen avukata polis amiri, “Evet biz yaptık ama geçersiz bir işlem” cevabını verdi.
Polis merkezlerinde kişilerin avukatları olmadan ifadeye zorlanması ve “mülakat” adı altında ifadeleri alınarak imzalatılmaya çalışılması Türkiye’de çok sık rastlanan bir durum. Avukatı olmadan ifade vermeye zorlanan kişiler, imzaladıkları ifade tutanaklarını korktukları için kabul etmek zorunda kalıyor.
POLİS: HER ZAMAN YAPTIĞIMIZ BİR ŞEY
Avukat Kasım Karadaş, Twitter hesabındaki paylaşımlarında Terörle mücadele (TEM) Şube’de karşılaştığı bir “mülakat” olayını duyurdu. Müvekkilin kendisinden önce “mülakat’a alındığını ve ifade imzalatıldığını öğrenen avukat, bu duruma itiraz ettiğini ve polis müdürleriyle yaşadığı diyalogu da aktardı. Polislerin “Her zaman yaptığımız bir şey” dediği durum için bir amiri de “Yaptık ama geçersiz bir işlem” ifadesini kullandı.
1. Az önce TEM Şubede bir ifadeye katıldım. Müvekkil telaşlı, tedirgin. Özel görüşme odasına aldım. Konuşuyoruz, senden önce zaten ifademi yazdılar dedi. Nasıl yani? Memur beye sordum. Benden önce müvekkili mülakata almışlar. Ne demekse mülakat!?
Sonrasında yaşanan gelişmeler; +
— Av. Kasım KARADAŞ (@kasimkaradas) September 19, 2021
Avukat Kasım Karadaş’ın sıralı Twitter mesajları şöyle:
1. Az önce TEM Şubede bir ifadeye katıldım. Müvekkil telaşlı, tedirgin. Özel görüşme odasına aldım. Konuşuyoruz, senden önce zaten ifademi yazdılar dedi. Nasıl yani? Memur beye sordum. Benden önce müvekkili mülakata almışlar. Ne demekse mülakat!?
Sonrasında yaşanan gelişmeler;
‘HER ZAMAN YAPTIĞIMIZ ŞEY’
2. Soru – Cevap aşaması; Ben: Mülakat ne demek memur bey? Polis: Kem, küm. B: İfade tutanağının sonuna bu hususu şerh düşmenizi talep ediyorum. P: Yapamayız. B: Neden? Usulsüz bir işlem mi yaptınız? P: Hayır, her zaman yaptığımız şey. (Savunmaya bak her zaman yapıyorlarmış!)
3. B: Her zaman yapıyorsunuz diye meşrulaşıyor mu bu? P: Ben amirimi çağırayım. B: Çağır. Amir: Mrb avukat bey, sorun nedir? Ben: Müvekkilim benden önce ifadesinin alındığını beyan etti, memur arkadaş bu işleme “mülakat” adını vermiş. Bu hususun tutanağa geçmesini istiyorum.
‘EVET BİZ YAPTIK AMA GEÇERSİZ BİR İŞLEM’
4. Amir: Tutanağa geçemeyiz. Ben: Neden? Bu işlemi siz yapmadınız mı? A: Evet biz yaptık ama geçersiz bir işlem. B: Tamam “mülakat yaptık ama geçersizdir” yazın tutanağa. A: Siz ilk defa mı ifadeye katılıyorsunuz! (Yarı sert bir ifade ile) B: Evet, yeniyim. İlk davam!
5. Amir: Neden işi zora sokuyorsunuz?! Ben: İşi zora sokmuyorum. Siz mülakat yaptınız mı yapmadınız mı? A: Yaptık!!! B: Peki usulsüz mü bu işlem? A: Hayır biz neden usulsüz işlem yapalım!!? B: Usulsüz değilse tutanağa geçmesini neden istemiyorsunuz? A: Ben amirimi çağırayım.
6. Amir-2: Konu nedir? (Gözdağı verir gibi) Ben: Memurlar “mülakat” adında bir işlem yapmışlar benden önce. Bunun tutanağa geçmesini talep ediyorum. A-2: Hayır, tutanağa öyle bir şey yazmayacağız!!! B: Yazmazsanız ben yazarım, öyle imzalarım. A-2: Yazamazsınız! B: Yazarım!
7. A-2: Yazdırmayacağız! B: Yazmazsanız tutanağa imza atmayacağım. Arkadaşlar yarın bir gün şüpheli sandalyesinde siz de oturabilirsiniz. A: Bizi tehdit mi ediyorsun? B: Sizi neden tehdit edeyim? Düşmez kalkmaz bir Allah, yarın siz de ben de bir şikayetle buralara düşebiliriz.
‘ALIŞTINIZ BURAYA DÜŞEN HERKESE VATAN HAİNİ MUAMELESİ YAPMAYA?!!’
8. Amir-2: Savcı beyi ararım o halde! Ben: Savcıyı mı arıyorsun kimi arıyorsan ara! Alıştınız buraya düşen herkese vatan haini muamelesi yapmaya?!! A: Bana vatan haini diyemezsiniz!? (Kulaklarıma inanamadım. Resmen iftira dedikleri bu herhalde) -Koşar adım koridora çıkıyor-
9. Ben: Size vatan haini demedim. Dedim ki “alıştınız herhalde buraya düşen herkese vatan haini muamelesi yapmaya”. Siz de kanuni yetkinizi kullanıyorsunuz, ben de avukat olarak müvekkilin haklarını savunmak zorundayım. Biz vatan haini miyiz? A-2: Vatan haini diyemezsiniz!
10. Anladım ki sayı çokluğundan faydalanarak iftira atacaklar bana. Ayağa kalktım ve müvekkilin bu şartlar altında ifade vermesinin doğru olmayacağına kanaat getirdim. Allah’tan ikinci amir savcıyla konuştu da, savcı ifadeyi yarına erteledi. Dışarı çıktık, amir hala agresif.
‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’
11. O’na “Amirim resmen bana iftira attınız. Bu dünyanın adaletine güven olmaz ama ben Allah’a ve hesap gününe inanırım. Öldükten sonra dirilmeye, herkesin yaptıklarından hesaba çekileceğine inanırım. Bu akşam yaşadıklarımızdan dolayı hakkımı sizlere helal etmiyorum” dedim.
12. Kamu görevlilerimizi bu derece gergin hale getiren, herkesi vatan haini gibi görmesine sebep olan, hakkı/hukuku anlatmadan göreve başlatan, hakkın kutsallığını ayaklar altına alan kim/ler varsa Allah (cc) bu dünyada ve ahirette onlardan kısas alsın. Hakkımı helal etmiyorum.
