İlhan Selçuk'un 2009 tarihli bir köşe yazısını hatırlatarak "İçimizdekileri de anlamak lazım. Bazen sahipsiz isyanlarını... Ve çoğu zaman muhalif yanlarını... Öfkelerini de sahipsiz bırakmamak lazım." diyor Demirören Grubu'nun yeni CEO'su 'ihlaslı' Mehmet Soysal Hürriyet'teki köşesinde..
İlhan Selçuk’un 2009 tarihli bir köşe yazısını hatırlatarak “İçimizdekileri de anlamak lazım. Bazen sahipsiz isyanlarını… Ve çoğu zaman muhalif yanlarını… Öfkelerini de sahipsiz bırakmamak lazım.” diyor Demirören Grubu’nun yeni CEO’su ‘ihlaslı’ Mehmet Soysal Hürriyet‘teki köşesinde..
İlhan Selçuk’un uyarıları dinlense 15 Temmuz olmazdıya getiriyor sözü…
Elbette Selçuk’un yazısını yayımladığı dönemde tepe yöneticilerinden olduğu ve Ergenekon davalarını tepe tepe sömürdüğü İhlas Grubu’nun yaptığı yayınları unutuyor.
Yoksa o günleri hatırlamak mı istemiyor?
Belki de…
Çünkü o dönemde Soysal’ın gündemi sadece Ergenekon, Balyoz değildi.
Eski çalışanları hatırlar…
‘Işıkçılar Cemaati’ referansıyla ışınlanacağı Milliyet‘in künyesine genel yayın müdürü olarak ismi girmeyen -üniversite mezunu olmadığı için belki de- fakat daha sonra bir yolunu bulup grubun icra kurulunda kendine bir yer edinen Soysal, TGRT yıllarında çalışanlarına uyguladığı ‘mobing’lerle anılırdı.
Ama ne olduysa oldu, 12 yıllık düzen bir anda bozuldu. Çünkü Soysal bu sefer sert kayaya çarpmıştı. ‘İhlas dairesi’nde kalması lütfen kabul edilen ‘kifayetsiz muhteris’in koltuğu gitti.
Üstelik o her şeyine ‘peki’ dediği Enver Abi de yoktu artık.
Adı daha sonra ‘Ören Bayan’a çıkan bir kadın, Soysal’ın ipini çekmişti. Bunu da Soysal’ın tepe yöneticisi olduğu holdingin en tepesindeki veliaht Mücahit Ören üzerinden yapmıştı.
Sonradan ortaya çıktı ki TGRT’de spikerlik yapan, ‘şuh’ edasıyla patronun kalbini çelen ‘Ören Bayan’, bir yandan Ayşe Aydan müstearıyla ‘sevgilisini’ yazıyor, bir yandan da Soysal’ın çektirdiklerini bir kenara kaydediyordu.
Ören Bayan’ın söz ettiği o ‘sevgili’, Enver Ören’in Türkiye Gazetesi‘nin 25’inci yıl dönümü töreninde bir lüks otel salonunda “Size bir müjdem var, İhlas’a Bosnalı bir gelin alıyorum” diyerek Işık Cemaati’ne muştuladığı gelinini evine gönderme planları yapan Mücahit Ören’di.
Ören, 10 yıllık Boşnak asıllı eşinden boşandı…
Ören Bayan’a da en büyük hediye hiç hazzetmediği Soysal’ın kapının önüne konulmasıydı.
Ören Bayan’dan biraz söz etmekte fayda var…
Hep Muazzez Ersoy için anlatılır ya, “sahne adını Muazzez Abacı’nın Muazzez’inden, soyadını ise Bülent Ersoy’un Ersoy’undan aldı” diye… Ayşe Aydan mahlaslı Ören Bayan da o hesap. “Sevgilim ve ben” temalı, Ayşe Arman özentili yazılarında adını kimden aldığını kısa sürede belli etti. Fakat müstear soyadı ile ilgili tevatürler muhtelif. Bir iddiaya göre, Adnan Menderes’le ‘metres’ hayatı yaşayan Ayhan Aydan’dan mülhem… Eh, ihlas ile yaptıktan sonra ne gam…
Köşesinde, “Hemen belirteyim kimse kusura bakmasın kocam kimseye emanet değil. Önce Allah’a sonra bana emanet” derinliğinde yazılar yazan şeyhül muharrire, Mücahit Ören’le ilgili bilgiler de veriyordu isim vermeden: Yoksa İhlas Finans borçlarının üzerine yatan, 5 binden fazla emeklinin parasını alamadan öldüğü skandallar nasıl geçiştirilebilirdi. “Lost ve 24 dizilerini takip et ve yorumlarına katıl, Apple hakkında geniş bir bilgi dağarcığın olsun, ne kadar aksiyon, bilim kurgu filmi varsa hepsine git…” şeklinde psikolojik destek verdiği ‘heveskar mücahit’ Ören, oyuncaklarıyla meşgulken aradan on yıl bile geçmeden İhlas içeriden fethedilmişti.
Tüm bunlar olurken İhlas Holding ve bünyesinde çalışanlarla, Işıkçılar
Cemaati hop oturup hop kalkıyordu.
Çünkü şirketin önemli noktalarına Ören Bayan’ın yakınlarını yerleştirdi. Babası, İhlas Eğitim Kurumları’nın başına getiriliyor, kız kardeşi İhlas Medya Grup Başkanı yapılıyor, erkek kardeşi ise TGRT Avrupa sorumlusu ve Matbaacılık Genel Müdürü olarak atanıyordu.
Işıkçılar Cemaati’nden işler Enver Ören’le damatlar üzerinden yürürken, yeni dönemde Türkiye gazetesinde ‘sevgilisini’ yazan kadınlara kaymıştı.
Değişim sadece Ören Bayan’ın yükselişi ile sınırlı da değildi…
Ev Cem Küçük, Fuat Uğur gibi yeni prenslerle dizayn edilirken eskilere yol görünmüştü.
İhlas’tan artanlar ise müteveffa Ören’den alışageldikleri “peki de” öğüdünün bu kez söylemesi gerektiği kişileri çok iyi seçmişlerdi.
Sebahattin Önkibar’ın yıllarca hazırladığı ve sunuculuğunu yaptığı fakat bir türlü telaffuz edemediği TGRT’deki “Alternatif” programına 2004’te, “O adamı herhalde çağırmamışsındır” dediği, “Tayyip denen o adam” artık kazanan ve kazandıran taraftaydı.
Üstelik, atı alan Üstüdar’ı geçmiş, Erdoğan’ın, 2000 yılının sonunda söylediği, “İhlas Finans Kurumu’na faize bulaşmak istemeyen mütedeyyin garipler, yetimler para yatırdı. Enver Ören’e söyle, onların parasını ne yapıp edip hemen ödesin. Onların ahı arşı boğar” yarı tehdidi de Enver Abi gibi toprak olmuştu.
Zaten Ören Bayan’ın sevgilisi ve bebeğini yazdığı günlerin üzerinden de çok uzun zaman geçmişti.
“Ben bir kez atarken, sevgilim benim bir atışımda tam üç, dört kez atabilme kabiliyetine sahip.. Hal böyle olunca bana da mızıkçılık yapmak düşüyor elbette…” sözleriyle “Doya doya oynadım kar topunu… Hızımızı alamadık tabii… Sırada kardan adam yapmak var… Hemen karların en fazla olduğu tarafa geçtik ve başladık kardan adam yapmaya…. Canım sevgilim bir isteğimi daha unutmamış: Boza… “Hadi gel bozamızı da içelim tam olsun” dedi… Bardaklara koyduğumuz bozamıza, leblebilerimizi de koyup afiyetle yudumladık…” sözleri daüssılaydı artık…
O dönemde kapının önüne konulanlar mı?
Bülent Ayanoğlu: Milliyet-Hürriyet-Vatan gazetelerinin internet koordinatörü.
Fuat Bol: Milliyet gazetesi yazarı.
…Ve Mehmet Soysal: İcra kurulu başkanı.
Özellikle Soysal’ın yükselişi göz kamaştırıcıydı…
Biyografisinde üniversite eğitimini “Kamu Yönetimi ve Sinema-Televizyon eğitimi aldı” diye geçiştiren, Pakistan menşeli Preston University‘de Siyaset Bilimi eğitimine hala devam ettiğini belirten Soysal, ‘el konulan’ Doğan Medya’nın, yeni Demirören Medya Grubu’nun tepe yöneticisiydi.
Bir zamanlar Cağaloğlu Üretmen Han’ın karşısındaki yazıhanede -muhtemelen- lise mezunu olduğu için verilen Yurt Haberleri görevinden mabeyne yakınlığı ve “peki” demesiyle yükselen ve yine yeni mabeyn tarafından kovulan Soysal…
Ne mi yapıyor? “Bakın on parmak klavye kullanabiliyorum” pozlarıyla toplumu dizayna soyunuyor: “Öfkelerini de sahipsiz bırakmamak lazım!”
12 yıl süreyle yürüttüğü TGRT Haber TV Genel Yayın Yönetmenliği görevini ve 19 yıldır sürdürdüğü evliliğini bitirerek çıktığı yolda spiker Seçil Erus ile dünyaevine giren Mehmet Soysal, dünyalığını hiç ihmal etmiyor.
Böylece İhlas’ın uçan ve göçen kuşlara olan borçları yapılandırılamıyor ama Ören Bayan içten, ‘iyi saatte olsunlar’ dıştan Türkiye’nin en Ortodoks cemaatini yeniden şekillendiriyorlardı.
Ruhuna, üç İhlas, bir Ören Bayan!
