Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Atalay’a göre, 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’ndaki kalabalığa ateş edilmesi sonucu 34 kişinin öldürüldüğü olay ile 15 Temmuz darbe girişimi aynı kişilerin elinden çıkan bir ‘senaryo’.
TÜRK-İŞ Başkanı Atalay ve Cumhurbaşkanı Erdoğan
1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’ndaki işçi bayramı kutlamaları sırasında kalabalığa ateş edilmesi sonucu 34 kişi hayatını kaybetmiş, 150’ye yakın kişi de yaralanmıştı. Üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen katliam hâlâ aydınlatılamadı.
Habertürk televizyonunda 1 Mayıs programına katılan Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise 42 yıl önceki katliamla 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi arasında bağ kurdu.
Atalay, “Maalesef bizim ülkemizde de bundan 42 sene evvel Taksim’de işçiler haklı taleplerini, çalışma şartlarıyla ilgili taleplerini dile getirirken bir katliam oldu. Aradan 42 sene geçti, kim yaptı hala belli değil” dedi.
“DİYORUM Kİ 15 TEMMUZ’UN DA SENARYOSUNU ONLAR YAZDILAR”
Üç senedir bir iddiası olduğunu ifade eden Ergün Atalay, “Üç senedir arka arkaya söylüyorum, inandığım için söylüyorum, 42 sene evvelki bu katliamın failleri ortada yok. Ben o dönemde bu senaryoyu kimler yazdıysa, kimler yaptıysa hiç şüphem yok 15 Temmuz’un senaryosunu da onlar yazdılar. Aynen iddialı bir laf. Diyorum ki 15 Temmuz’un da senaryosunu onlar yazdılar” şeklinde konuştu.
“BUGÜNE KADAR CENABI ALLAH BU ÜLKEYİ MUHAFAZA ETTİ, NOKSANIMIZA RAĞMEN”
Bu iddiasına gerekçe olarak da “Çünkü bize bir asırdır rahat vermiyorlar” ifadesini sunan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “O gün orda işçinin günahı ne, tanımıyoruz, etmiyoruz, neye öldürüyorsunuz? 15 Temmuz’da havadan uçaklarla aşağıda insanları öldürüyor. Komşun, sınıf arkadaşın, o adam sana ne yaptı, niye öyle yaptın? Yani böyle bir bakış açısı, böyle bir hastalıklı ruh. Diyorlar ki ‘Sizi Suriye yapacağız, sizi Irak yapacağız’. Bugüne kadar cenabı Allah bu ülkeyi muhafaza etti, noksanımıza hatamıza rağmen, inşallah bundan sonra da olmaz.”
“PANDEMİ DÖNEMİNDE SENDİKALI OLANLAR, SENDİKASIZLARA GÖRE DAHA RAHAT ETTİ”
Ergün Atalay, pandemi döneminde ‘sendikalı’ işçilerin ‘daha rahat ettiğini’ de belirterek, şöyle konuştu: “Bu pandemi döneminde sendikalı olanlar, sendikasızlara mukayese ettiğiniz zaman daha rahat etti. 17 milyon çalışanın olduğu yerde, 2,5 milyon örgütlüyüz. Kasap çırağı ne yapacak, berber çırağı ne yapacak, sanayide çalışan ne yapacak? Kağıt toplayanlar var. Esas problem kuryeler var, sayıları 700 bin civarında. Bu kuryeler yolun kenarında can veriyorlar. Sendikalı olan yerlerde sendikalı olanlar kısa çalışma ödeneğinden istifade etti. Örgütsüz olan yerde nasıl istifade edecek? Bir yere kaydı yok. Onlar tabiri caizse açlığa mahkum oldular. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı 30 Haziran’a kadar uzattı bu kısa çalışma ödeneği. Bu kiminle ilgili, kayıt için olanlarla ilgili. Kayıt dışı olanlar ne olacak? Ona rağmen bazı işverenlerimiz işçileri işten atmaya devam ediyorlar. İşten çıkarma yasağı var mı? Var. Kılıf uyduruyor ücretsiz izne gönderiyorum diyor, bir kılıf uyduruyor kod-29 diyor. Bu dönemde mahkemeye de gidemiyorsun.”
