Zamlı tarifeye rağmen ayçiçeği yağına hücum…

"Stoklarda 1 aylık yağ kaldı” haberlerinin etkisiyle marketlere akın oldu. Sıvı yağ reyonlarının "talan edildiği" çoğu market yağ fiyatlarını artırdı, fakat zamlı tarife bile satışları azaltmadı. “Yağ bitecek” korkusu Ankara’daki marketlerin yağ reyonlarının tamamen boşalmasına sebep oldu. Kronos üç marketi yerinde inceledi…

YAVUZ GENÇ 05 Mart 2022 HABER İZLENİM

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, sıvı yağ reyonlarına “bomba düştü” desek yeridir. Türkiye’ye dökme ham yağ nakleden 16 geminin Rus kuvvetleri tarafından Azak Denizi’nde alıkonulduğuna dair haberlerin akabinde adeta “yağ savaşları” başladı. Market rafları dahil stokta 30-40 günlük ayçiçeği yağı kaldığı iddiası insanları paniğe sevk etti ve insanlar soluğu marketlerin yağ reyonlarında aldı.

Kronos’ta yayımlanan “Stokta 1 aylık yağ kaldı” haberini okumuştum, ancak bu durumun sadece yağı piyasaya sunan şirketlerde paniğe sebep olduğunu düşünmüştüm. Bize yansıyacak yönü de olsa olsa fiyatların artması olacaktı, ona da alışkınız zaten…

Akşam üzeri ekmek, su ve bir iki öteberi için markete gitmem gerekiyordu. Öncesinde sosyal medyada bir-iki “yağ” tweeti görmüştüm. Evden çıkarken “marketlere bir bakayım” diye düşündüm.

Ankara’nın en büyük yerel marketi GİMSA’nın Devlet Mahallesi’nde, Etimesgut’la Sincan’ın tam ortasında büyük bir mağazası var. Daha marketin bir kilometre ilerisindeki araç kuyruğunu görünce aşağı yukarı neyle karşılaşacağımı hissettim. Neyse ki şansım yaver gitti ve marketin tam önündeki yol üzerinde biri çıktı, yerine park ettim.

Araçtan iner inmez gördüğüm manzara şu: GİMSA’dan kim çıkarsa çıksın, yaşlı, genç, çocuk fark etmiyor elinde sıvı yağ var. Poşetlere, bez çantalara doldurulmuş ya da market arabalarıyla dışarı çıkarılanların haricinde herkesin elinde “altın rengi” sıvı yağ bidonları, tenekeler…

Heyecanla dışarıda gördüğüm “elleri yağ dolu” müşterilerden bir iki kare fotoğraf alıyorum telefonla. İçerideki “kıyameti” görünce, dışarıda iki kare çekeceğim diye heyecanlanmamın ne kadar yanlış olduğunu anlıyorum.

Marketteki tüm kasalarda böyle yığılma kuyruklar var.

Marketin için kelimenin tam anlamıyla bir savaş ortamı gibi. Bu mağazayı bilenler bilir, en az 20 kasa hizmet veriyor. Kasaların tümünde kuyruklar var, marketin iç kısımlarına kadar uzanmış. Ve sıradaki herkesin elinde en az iki teneke yağ var. Kendisi, eşi, oğlu, kızı her birinin elinde ikişer bidon gördüklerim de oluyor, bir markete arabasına en az 17 tane çeşitli büyüklükteki yağları dolduran teyzeler de…

“KAPILAN” YAĞLARIN BAŞINDA BEKLEYEN ÇOCUKLAR

Market arabalarına doldurulmuş onlarca yağ bidonu, çocuklarını “kaptıkları” yağların başında bekleten anne babalar, “Adam on tane almış bize kalmadı” diye söylenenler, yağ reyonunda “Dün 127 liraydı bugün 150 olmuş ama bitmiş bile” diye hayıflananlar…

Yağ reyonu neredeyse tamamen boşalmış. Alt raflardaki 5 litre ve üstü teneke sıvı ayçiçek yağlarından bir tane bile kalmamış. Yan taraftaki zeytinyağı reyonunda dahi ciddi bir azalma söz konusu. Üst raflara doğru 1 ve 2 litrelik ayçiçek yağlarından “henüz” birkaç tane kalmış.

Yağ reyonunun hemen önünde bir tahtanın üzerine dizilmiş 5 litrelik “Torku” marka sıvı yağların saniyeler içinde gözümün önünde erimesini izliyorum. O anın fotoğrafını ya da videosunu çekmek aklıma dahi gelmiyor. Geldiğinde de tenekelerin yerinde yeller esiyordu zaten…

Birkaç saniyede eriyen teneke yağ reyonu…

İnsanlar görevlilere yeni yağ gelip gelmeyeceğini soruyor. Hasbelkader istediği yağı kapanlar telefonlara sarılıp yakınlarını, komşularını, akrabalarını da çağırıyor bu cümbüşe. Birine kulak kabartıyorum: “Kız hemen bırakın işi gelin, herkes yağ aldı size kalmayacak. Yağsız kalırsınız vallahi.”

Sonu gelmez kasa kuyruklarını ve yağ savaşlarını düşünce, kendi alacaklarımdan vazgeçiyorum. En az bir saat kuyruk beklemeye hiç niyetim yok, iki ekmek bir su için. Aldıklarımı bir köşeye bırakıp çıkıyorum.

TARIM KREDİ MARKETİNDE SADECE 18 TANE MISIR YAĞI KALMIŞ

Arabaya binince aklıma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “fiyatları uygun” dediği Tarım Kredi Kooperatifi Marketi geliyor aklıma. “Bir de oraya bakayım” diyorum. Gittiğimde ne göreyim, GİMSA’dan beter onun yağ reyonu. Ayçiçek yağı sıfır. Bir litre dahi yok. Üst tarafta 18 adet “mısır yağı” duruyor. Onları da koca reyon boş kalmasın diye yaymışlar. Ama kocaman ağzını açan bir canavar gibi duran reyonu doldurmak ne mümkün…

Oradan çıkınca bir de Ankara’nın bir diğer marketi, daha çok “orta ve üst kesimin” tercih ettiği Çağdaş Market’e gidiyorum. Orada da durum aynı. Ayçiçek yağı neredeyse tükenmiş, daha bitmemiş. Birkaç markanın 5 litrelik teneke ayçiçek yağı var.

Ama fiyatlar, birkaç gün önceye göre belirgin biçimde yükselmiş gibi görünüyor. Örneğin birkaç gün önce 130 liraya gördüğüm bir sıvı yağ, 175 liraya çıkmış. Reyonda elbette insan kalabalığı da var. Birkaç dakika içinde en az 5-6 teneke yağın gittiğine şahit oluyorum.

 

Bu market arabasında 7’si büyük teneke olmak üzere 11 adet sıvı yağ sayıyorum…

İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ BİR KORKU…

Yağ biter mi? Stoklar ne kadar dayanır?, bilemiyorum ancak görünen o ki Rusya’dan fırlatılan bombalar yağ reyonlarının tam ortasına düşmüş.

Çektiğim fotoğrafları attığım Türkiye’nin ekonomi gazetecilerinin başında gelen Kronos yazarı Turhan Bozkurt, “Kıtlık korkusu insanlık tarihi kadar eskidir” yorumunda bulunuyor.

Ne denir ki bu sözün üzerine…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com