İktidarın heybesindeki büyük turptan dış politikadaki 'Fetih'çi yaklaşıma, Gülen'in iadesi talebinden unutulan yıldönümü ve siyaseti sandık dışına taşımaya...
Orhan Bursalı, Cumhuriyet: Neyle seçim kazanacaklar? Size tüyo vereyim, 2015 Haziranı’nda seçimi kaybetmişlerdi. Sonra kasımda neyle kazandılarsa, torbalarındaki iri turp odur.
Zeybep Gürcanlı, Sözcü: Rus ordusunun “müttefiklik” adı altında fiili denetimde tuttuğu Ermenistan ile, Türkiye’nin “bir millet, iki devlet” şiarıyla yaklaştığı Azerbaycan arasında yıllar sonra birden bire ortaya çıkan çatışma “tesadüf” olabilir mi?
Ahmet Nesin, Artı Gerçek: Sizce bu durumda ABD ve Almanya mı Türkiye’yi ciddiye almıyor, yoksa Türkiye mi onları? ABD ve Avrupa Birliği’nin darbeyi Fethullah Gülen’in yaptığına inanmaması acaba bu yüzden midir? O yüzden mi MİT insan kaçırma işlemlerine başladı acaba?
Mustafa Karaalioğlu, Karar: Devlet, hızlı, seri ve atak kararlarla şirket gibi yönetilecekti oradan mülhem, iki sene sonra geldiğimiz yer burasıdır. Tozlanmış, sahipsiz kalmış, umutsuz 2023 hedefleri kağıt üzerinde soldukça soluyor. Ekonomiden eğitime, hukuktan hariciyeye kadar her sahada hamaset almış yürüyor.
Fatih Polat, Evrensel: Kağıt üzerinde yazılı hak ve özgürlüklerin kendiliğinden yaşam bulabileceği ya da sandığa atılan oyun şeffaf ve güvenilir sonuçlar doğurabileceği dönemin sonuna gelindi. Savunulmayan hak, hak değildir, sahip çıkılmayan oy sizin değildir!
