Yılmaz Odabaşı’nın 1987’de yazdığı şiir “Cumhurbaşkanına hakaret” sayıldı

Şair Yılmaz Odabaşı, yaşadığı ilginç bir ifade verme işlemini sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Odabaşı, 1987 yılında yazdığı bir şiirde geçen ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla ifadesinin alındığını kaydetti.

Odabaşı yaşananları şöyle aktardı: “Önceki günlerde ‘Bize ne, e-devlete baksaydın aranıp aranmadığını’ diyerek beni sürpriz bir yakalama kararıyla yollardan toplamadan, bu kez de Emniyet Müdürlüğü’nden arayıp Güvenlik şubeye giderek Twitter’da iki ayrı yorumum için ifade vermem gerektiğini söylediler.
Birkaç gün sonra Güvenlik şubeye gittim. İlk ifade yobazları ayağa kaldıran Corona günlerinde imamların bir doktor etmediği yorumum içindi. Bu kez de (3. kez) Ankara Cumhuriyet Savcılığı açmıştı soruşturmayı. Daha önce Alanya ve Hatay savcılıkları için de bu konuda ifade vermiştim.”

DOSYADA ‘SUÇ OLUŞTURABİLECEK TWİTTER YORUMLARI’ İFADESİ

Odabaşı şöyle devam etti: “Güvenlik şube memuru ifademi alırken, masadaki dosyanın başlığı dikkatimi çekti: ‘Yılmaz Odabaşı’nın suç oluşturabilecek Twitter yorumları.’ Yani ‘oluşturmuş’ değil de, ‘suç oluşturabilecek yorumları’ başlığı, Ankara’nın yerel mahkemelere ‘bu adama bir suç bulun’ talimatıydı.”

İkinci ifadem ise "Cumhurbaşkanına hakaret"miş; bununla ilgili ifade vermem için memur bir Twitter yorumumu gösterdi. O an ne görsem: 1987'de yazdığım "Konuşsam sessizlik gitsem ayrılık" adlı şiirimin finali, meğer "Cumhurbaşkanına hakaret" etmiş! Dehşete düştüm. Pes doğrusu!😇🙈

— Yılmaz Odabaşı (@yilmazodabasi) March 14, 2021

Odabaşı, verdiği ikinci ifadenin Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle olduğu belirterek, “İkinci ifadem ise ‘Cumhurbaşkanına hakaret’miş; bununla ilgili ifade vermem için memur bir Twitter yorumumu gösterdi. O an ne görsem: 1987’de yazdığım ‘Konuşsam sessizlik gitsem ayrılık’ adlı şiirimin finali, meğer ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ etmiş! Dehşete düştüm. Pes doğrusu!” ifadelerini kullandı.

“YAHU BU ŞİİR”

Odabaşı, kendisine şiirinden dizeler gösterilerek sorulduğunu kaydederek, “‘Yahu bu şiir’ dedim görevli memura. O da, ‘Ben bilmem, bu tweetle ilgili Cumhurbaşkanına hakaretten ifadesi alınacak demiş savcılık, ben de alıyorum’ dedi. Yani yorumumda bir tek harf olsa dahi memur işini yapıyor, şiir için benden ifade istiyordu…”

"Yahu bu şiir" dedim görevli memura. O da:" Ben bilmem, bu twetle ilgili Cumhurbaşkanına halaretten ifadesi alınacak demiş savcılık, ben de alıyorum" dedi. Yani yorumumda bir tek harf olsa dahi, memur işini yapıyor, şiir için benden ifade istiyordu…:)

— Yılmaz Odabaşı (@yilmazodabasi) March 14, 2021

“ŞİİR İÇİN DE İFADE ALINIR, GÜN GELİR ALDIĞINIZ NEFES İÇİN DE”

Odabaşı şöyle dedi: “Yukarıda bir şiir için Cumhurbaşkanına hakaretten ifademim istendiğini yazdığım an, tesadüfen dikkat ettiğimde elli takipçim de buharlaşmıştı. Bu ülkede şiir için gidip ifade vermemden bile irkilip kaçanlar oldukça, bu ülkede şiir için de ifade alınır, gün gelir aldığınız nefes için de!”

YILMAZ ODABAŞI’NIN KONUŞSAM SESSİZLİK GİTSEM AYRILIK ŞİİRİ

“Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.
Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana…
Ve akşam, bir kez daha;
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara!
“Bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”:
Çekmiyorsun!
Akarsuları imrendiren yüzün de,
sabahçı kahveler de biliyor:
Görüşmeyeli yorgunum
yıkık kentler kanadı sevinçlerimle.
Görüşmeyeli ya sen nasılsın,
adım, adresim durur mu defterinde?
Şimdi Siirt’te koyun kokulu bir gecedeyim.
Beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde.
Sokakların gün batınca neden boşaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum.
Konuşsam sessizlik/ gitsem ayrılık…
Sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne.
Al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara,
gurbetini rehnetme özlemimde…”