2014 yılında IŞİD'in Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğunu ele geçirerek 49 kişiyi rehin tutmasının hikayesi, MİT'in yeni propaganda filmi '49'a konu oldu.
IŞİD tarafından 11 Haziran 2014’te Musul’daki Türkiye Başkonsolosluğu’nda esir alınan 49 kişinin, 101 gün sonra Türkiye’ye getirilme hikayesi film oldu. ’49’ filmi ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) rehineleri kurtarmak için nasıl canla başla çalıştığı anlatılarak bir ‘kahramanlık hikayesi’ anlatılıyor. Yönetmenliğini Hakan İnan’ın yaptığı, senaryosunu Barış Erdoğan ve İlker Arslan’ın yazdığı ’49’ filmi, 20 Ocak 2023’te vizyona girecek.
IŞİD tarafından 11 Haziran 2014 tarihinde Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ve 48 çalışanının 101 gün boyunca rehin tutulması MİT’in yeni propaganda filmi ’49’a esin kaynağı oldu.
Başrollerinde İsmail Hacıoğlu, Hande Doğandemir, Sinan Tuzcu, Doğukan Polat, Hasan Küçükçetin ve Kerem Alışık’ın yer aldığı film, Başkonsolos dahil 40 kişinin 101 boyunca rehin tutulmasından MİT’in kahramanlık hikayesini çıkarıyor. Senaryosunu Barış Erdoğan ve İlker Arslan’ın yazdığı filmin yönetmen koltuğunda ise Hakan İnan oturuyor.
Musul'da DEAŞ tarafından esir alınan, 49 Türk vatandaşını kurtaran MİT mensuplarının gerçek hikayesini anlatan #49film’i 20 Ocak’ta sinemalarda!📽️@cnpfilmofficia1 #İsmailHacıoğlu @dogandemirhande #KeremAlışık @sinsinar @dogukann @hasankucukcetin pic.twitter.com/9i3q2P3uq4
— 49 Film (@49filmofficial) December 9, 2022
DÖNEMİN BAŞKONSOLOSU “BİZİ SATTILAR” DEMİŞTİ
49 filminde anlatılan IŞİD’in elindeki rehine krizi sırasında Musul Başkonsolosu olarak görev yapan Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “bizi sattılar” ifadesini kullanmıştı. Yılmaz, “Musul’da ben devleti savunmak için kafama silah dayandığında rest çektim. Ama buradaki alçaklar, onursuzlar bizi satmış. Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar. IŞİD dosyasının altında kalacaktır AKP” ifadelerini kullandı.
‘SINIRA BEN GETİRDİM, YERLİ VE MİLLİ OPERASYON DEDİLER’
Rehinelik döneminde gizli saklı kullandığı telefonla Ankara’ya koordinat verdiğini ifade eden Yılmaz, “IŞİD’çiler şurada, bombalayın diyorum, bir bakıyorum ki ne gelen var ne giden, ne uçak sesi var” dedi.
Öztürk Yılmaz, rehineliğin sona ermesinden sonraki süreci de şöyle anlattı: “Sınıra insanları getirdiğimizde hiç kimsenin haberi yoktu. Bir sonraki günün gazetelerinde ‘yerli ve milli operasyon’ dediler. Ne yerlisi ne millisi. Ben getirdim insanları sınıra. 9 saat gelen olmadı, terbiyesiz herifler.”
