‘Rasyonelleşme’ diye yola çıkan Mehmet Şimşek, Nebati’leşiyor mu?

Ekonomi yazarı Çetin Ünsalan, "Rasyonelleşme diye yola çıkan, sonra her fırsatta para bulamadıkça ekseni kayan Mehmet Şimşek’in, konuyu bilmediği için ‘faiz düşerse enflasyon düşer’ diye herkesi oyalayıp, bugünkü faturayı bırakan Nebati’ye dönüşmesi riski ortaya çıkmış gözüküyor" dedi.

KRONOS 29 Ocak 2024 EKONOMİ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “İhracatın ana belirleyicisi yurt dışı talep olup kurun önemli bir etkisi yoktur” sözleri tepki çekti. Şimşek’in bu açıklamasıan tepki gösteren isimlerden biri de ekonomi yazarı Çetin Ünsalan.

Para Analiz‘deki yazısında Çetin Ünsalan, “Rasyonelleşme diye yola çıkan, sonra her fırsatta para bulamadıkça ekseni kayan Mehmet Şimşek’in, konuyu bilmediği için ‘faiz düşerse enflasyon düşer’ diye herkesi oyalayıp, bugünkü faturayı bırakan Nebati’ye (eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati) dönüşmesi riski ortaya çıkmış gözüküyor” dedi.

Ünsalan, “Yurtdışı talep önemli mi? Elbette kritik bir başlık. Fakat bu cümleyi bir kaç boyutta okuduğunuzda daha anlamlı sonuçlar çıkıyor. Öncelikle ekonomi yönetiminin yurtdışındaki daralmayı gördüğünü, buna karşılık ihracat hedeflemeli bir ekonomi yolculuğunun çok da istenen sonuç vermediğinin farkında olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

‘TOPU TACA ATAB BİR BAHANE ÜRETTİ’

“İkinci olarak talebin düştüğü noktada, normal süreçlere göre, fiyatta indirim ve vade taleplerinin de geldiğini biliyoruz. Bunun da fiyatı ayrıca yıpratan bir gerçek olduğu açık” diyen Ünsalan, şunları söyledi:

“Üçüncü olarak da kur daha da kritik hale geliyor. Zira diğer alanlarla maliyeti artan ve talebi düştüğü için birim kazançları da gerileyen ihracatçıya,. Bir de aşırı değerli TL dezavantajı yaratıyorsunuz anlamına gelir.

Şimşek tezini doğrulamak için, tam bir finansçı yaklaşımıyla olayı gördüğünü kanıtlayan, ama bilgi eksikliğinden çok topu taca atan bir bahane üretici olduğunu sergileyen sözlere imza attı. Dedi ki: ‘2003-13 döneminde nominal sepet kur yıllık ortalama yüzde 3,3; reel ihracatımız yüzde 7,1 artmıştır. 2018-23 döneminde ise kur yüzde 36,4 artarken, ihracatımız sadece yüzde 5 artmıştır.’

2003 – 2013 yıllarında sadece bizde değil, dünyadaki para bolluğunu göz ardı ederek meseleyi yorumluyorsanız, ya bilgisizsiniz ya da doğruyu söylemiyorsunuz demektir. Çünkü paranın bu kadar yoğun giriş yaptığı ortamda zaten kur baskılanır. Aksine o yıllarda üreticiye yönelik önlem alınmadığı için yıllarca süren bir yıpranma ve ithalat merkezli bir ülke yaratıldı.”

‘PARA KITLIĞINDAN DAHA ÖNEMLİ PROBLEMLER VAR’

Ünsalan şöyle devam etti:

“Bu nedenle rasyonelleşme diye yola çıkan, sonra her fırsatta para bulamadıkça ekseni kayan Mehmet Şimşek’in, konuyu bilmediği için ‘faiz düşerse enflasyon düşer’ diye herkesi oyalayıp, bugünkü faturayı bırakan Nebati’ye dönüşmesi riski ortaya çıkmış gözüküyor.

Ekonomi iyimserlik, kötümserlik değil, gerçekçilik başlığıyla yönetilir. Rasyonellik diye ortaya çıkıp, bugün bunları söylüyorsanız, önümüzde para kıtlığından daha büyük problemler var anlamına gelir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com