‘OHAL’de akademisyenler otosansür uygulamaya başladı’

KRONOS 20 Aralık 2019 GÜNDEM

İnsan Hakları Okulu’nun “OHAL’de İnsan Hakları Alanında Akademisyen Olmak” raporu yayımlandı. Ülkü Doğanay ve Ozan Değer tarafından hazırlanan rapor 21 Temmuz 2016 – 19 Temmuz 2018 tarihleri arasında yürürlükte olan Olağanüstü Hal’in (OHAL) Türkiye’de insan hakları alanında yürütülen akademik çalışmalar üzerinde nasıl bir etkisi bulunduğunu; alan üzerinde OHAL öncesinde başlayan ancak OHAL uygulamalarıyla birlikte alenileşen baskıların akademik çalışmalar ve eğitim faaliyetleri bakımından ne gibi sonuçlar doğurduğunu ortaya koymayı hedefledi.

T24’den Aylin Kaplan’ın haberine göre, araştırma sonuçlarına göre akademisyenler derslerin gizlice izlenmesi, öğrenciler ve meslektaşları tarafından ihbar ve görevinden ihraç edilme endişesi taşıyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu başlıca sonuç, akademik özgürlüklerin OHAL süresince ve sonrasında da önemli ölçüde zedelenmesi oldu. Her ne kadar, akademisyenlerin bağlı bulundukları üniversiteye ve çalışma konularına göre OHAL sürecini farklı biçimlerde deneyimlediklerinden söz edilebilirse de, ihraçlar, soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalarla ve linç kampanyalarıyla oluşturulan korku atmosferi, doğası gereği iktidar tarafından “sevilmeyen” konular üzerinde çalışan insan hakları akademisini, hem öğretim elemanları, hem de öğrenciler düzeyinde olumsuz etkilemiş, farklı sebeplerle de olsa pek çoğunu işlerini yapamaz hale getirmiştir.

DERSLER HOCASIZ TEZLER DANIŞMANSIZ

OHAL sürecinde yaşanan ihraçlardan, insan hakları alanında veya bu alanla ilgili çalışmalar gerçekleştiren akademisyenler de etkilenmiş, bu sebeple özel uzmanlık bilgisi gerektiren çok ders hocasız, pek çok tez ise danışmansız kaldı.

İhraçların bir başka etkisi ise, hem üniversitelerin dışında kalan, hem de üniversitelerdeki görevlerine devam eden akademisyenlerin “yalnızlaşması” ve yaptıkları işe duydukları inancın zayıflaması.

OTOSANSÜRE BAŞVURMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞLAR

Bu süreç içinde, akademisyenlerin iş güvencelerinin ortadan kalkması ve özlük haklarının korunmasına dair mekanizmaların her zaman olduğundan daha zayıf hale gelmesi, öğrenciler ve meslektaşlar tarafından ihbar edilme, müfettişler ya da istihbarat elemanları tarafından gizlice derslerin izlenmesi endişesi, bir yandan akademisyenler ve öğrenciler arasındaki güven bağını zedelemiş; diğer yandan ise akademisyenleri derslerinde, araştırmalarında, tezlerinde ve yayınlarında kısmen ya da tamamen otosansüre başvurmak zorunda bırakıldı.

Bütün bu kısıtlamalar, aynı zamanda akademik çalışma alanlarının daralmasına, sakıncalı görülen konular nedeniyle, insan hakları ile ilgili pek çok meselenin akademik gündemin dışında kalmasına yol açtı.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram