Numan Kurtulmuş: Ankara’da olsam da kararı Bekir Bozdağ okuyacaktı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, hukuk dışı şekilde milletvekilliği düşürülen Can Atalay'a ilişkin soruları yanıtladı. Kurtulmuş, "İki yargı kurumu arasındaki hukuki ihtilafın tarafı Meclis değildir. Ankara'da olsaydım bile kararı Bozdağ okuyacaktı" dedi.

KRONOS 01 Şubat 2024 GÜNDEM

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay’dan milletvekili seçilen Gezi tutuklusu Can Atalay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki kere hak ihlali kararı vermesine rağmen hukuk dışı bir şekilde Meclis’te TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından okunan Yargıtay kararıyla milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin konuştu.

Can Atalay’ın vekilliğinin düşürüldüğü oturum sırasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinde bulunan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, “Teamüller gereği Ankara’da olsaydım da Can Atalay’la ilgili kararı Sayın Bozdağ okutacaktı. Buradan doğacak siyasi tartışmaları sokakta halletmeye kalkmak doğru değil. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarını hukuki açıdan denetleme durumunda olmadığımız gibi icrası konumunda da bulunmuyoruz. Muhatap derece mahkemesidir” sözlerini sarf etti.

BAE ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş Can Atalay kararı hakkında şunları söyledi:

“GENEL KURUL YÖNETİMİ NÖBETÇİ BAŞKANVEKİLİ TARAFINDAN DERUHTE EDİLMEKTEDİR”
“Meclis Başkanı’nın teamüller gereği Meclisi ne zaman yöneteceği bellidir. Biz bu hafta Ankara’da olsaydık dahi kararı yine Sayın Bozdağ okutacaktı. Çünkü Meclisin çalışmalarında Genel Kurul yönetimi nöbetçi başkanvekili tarafından deruhte edilmektedir. Dolayısıyla bu süreci, hele hele buradan doğacak siyasi tartışmaları sokakta halletmeye kalkmak doğru değildir.

“BU SÜREÇTE MECLİSİN TAVRI BELLİDİR”
Şimdi biz baştan beri söyledik; iki yargı kurumu arasındaki hukuki ihtilafın tarafı Meclis değildir. Bu süreçte Meclisin taraf olmaması için de özel bir özen gösterdik. En başta, Meclisin ilk açıldığı gün Atalay’ın ismi okundu, davet edildi. Tabii tutuklu olduğu için gelemedi. Arkasından özlük hakları verildi, danışmanları atandı. Ayrıca İnsan Hakları İzleme Komisyonuna, bağımsız milletvekillerine düşen kontenjandan yine bütün partilerin ortak anlayışıyla, Başkanlık Divanında Can Atalay’ın olmasıyla ilgili ortak bir yaklaşım sergilendi. Ben bunu defaatle daha evvel de söylemiştim. Yani bu süreçte Meclisin tavrı bellidir.”

Körfez turunun aylar öncesinden planlandığını aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BUNLAR HAKSIZ VE DOĞRU OLMAYAN YORUMLARDIR”
“Biz burada, milletimizin verdiği yetkiyle TBMM adına, milletimizi temsilen ülkeler arasında diplomatik ilişkileri arttırmak ve parlamenter diplomasinin imkanlarından istifade etmek için görüşmeler yaparken, böyle bir çalışmanın içerisindeyken, benim şahsımı da işin içerisinde katan, hatta bu ziyaretle Atalay’ın kararının okutulmasını bir şekilde ilişkilendiren bazı açıklamaları kategorik olarak reddettiğimi ifade etmek isterim. Bunlar haksız ve doğru olmayan yorumlardır.”

Kurtulmuş, devamında şu sözleri sarf etti:

“MECLİSİN GÖREVİ OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİM”
“Mecliste birçok defa milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, milletvekillikleri düştü… Buna benzer olaylar defaatle tekrarlandı. Bu anlamda esas itibarıyla Meclisin üzerine düşen sorumluluk, Anayasa’da var olan bu konudaki çelişkileri ortadan kaldırmaktır. Yüksek yargı birbirleriyle çelişen, kararları farklılaşan kurumlar olmanın ötesine geçmelidir. Her birisinin fonksiyonu bellidir. Her birisinin vazifesi bellidir. Hiçbir mahkeme devletin diğer kurumlarının üzerinde bir hak ve yetkiye sahip değildir.


Dolayısıyla bütün bunların yeniden düzenlenmesi, örneğin; 153, 138. maddelerin yeniden düzenlenmesi; 14. maddede devlete karşı işlenen suçları belirleyen faaliyetlerin daha sarih, daha açık bir hale getirilmesi için bazı değişikliklerin yapılması gerekir. ‘Meseleyi şahsileştirmemek gerekir’ derken bu ya da benzeri problemleri sistemik olarak çözmenin Meclisin görevi olduğunu hatırlatmak isterim.”

“MUHATAP DERECE MAHKEMESİDİR”
TBMM Genel Kurulunda, Atalay hakkındaki mahkemenin gerekçeli kararının okutulması yerine bekletilmesine yönelik eleştirilere de değinen Kurtulmuş, “Kararın okutulmasında acele edilmeyerek hem ilgili milletvekiline hukuki yolları tüketme, hem de yüksek mahkemelere aralarındaki içtihat farklılıklarını hal yoluna koyma imkanı verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin bu kararlarını hukuki açıdan denetleme durumunda olmadığımız gibi icrası konumunda da bulunmuyoruz. Muhatap derece mahkemesidir” dedi.

NUMAN KURTULMUŞ GERİ ADIM ATMIŞTI
Can Atalay ile ilgili verdiği hak ihlali kararlarına uymamasına yönelik geri adım atan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in alacağı tutuma ilişkin olarak “TBMM hukuki bir tartışmanın tarafı değildir” demişti.

Can Atalay kararı konusunda yaklaşık üç ay önce “AYM kararı ortada. Meclis gereğini yapacaktır” açıklamaları yapan Kurtulmuş, dün ( 10 Ocak) ise “Meclis Başkanlığı’nın siyasi polemik içine çekilmesine müsaade etmem, suhuletle çözülmesi en doğru yol” diye konuşmuştu.

NE OLMUŞTU?
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Can Atalay hakkında “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” yönlerinden verilen hak ihlali kararına uyulmaması nedeniyle yapılan iki başvuruda da hak ‘hak ihlali’ kararı vermişti.

21 Aralık’ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan ikinci karar mahkeme tarafından bir önceki kararda olduğu gibi Yargıtay’a gönderilmişti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar vermişti. Gezi Davası kapsamında halen Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com