‘Leş analizler’: Göktaş ‘FETÖ tetikçisi’yse bu devirde onu kim koruyor?

Alper Görmüş: İnanan inansın: Genelkurmay’ın en seçme biriminin ulusalcı subayları para karşılığında 2002’de Gülenciler için cinayet işlemiş. Levent Göktaş ‘FETÖ’nün tetikçisiyse devlet içinde bu devirde onu kim, neden, nasıl koruyor?

KRONOS 17 Ağustos 2022 GÜNDEM

Hablemitioğlu cinayetinde adı geçen Levent Göktaş, Nuri Bozkır ve Binbaşı Fikret Emek.

Sebestiyet yazarı gazeteci Alper Görmüş, Hablemitoğlu cinayetini planlamak suçlamasıyla aranan emekli Albay Levent Göktaş’ın ‘FETÖ tetikçisi’ olduğuna dair Ulusalcı medyada yer alan yorumları ‘leş analizler’ olarak niteledi.

Görmüş, ‘Necip Hablemitoğlu’nu Gülen cemaatinin 2002’de Özel Kuvvetler’deki üç subayı tetikçi gibi kullanarak öldürttüğü ısrarını sürdüren analiz sahiplerinin cevap veremedikleri bir soru daha var: Peki, Levent Göktaş ‘FETÖ’nün tetikçisiyse devlet içinde bu devirde onu kim, neden, nasıl koruyor?’diye sordu.

Alper Görmüş şunları yazdı:

Peki, ÖKK subayları ile ‘FETÖ’yü cinayet kardeşliğinde buluşturan şey neydi? Ya da Hanefi Avcı’nın kelimeleriyle sorarsak; nasıl oluyor da ulusalcı (ÖKK) ulusalcıyı (Hablemitoğlu) ulusalcı düşmanının (‘FETÖ’nün) yararına öldürebiliyordu?

Tez sahipleri bu soruyu ya görmezden geliyor ya da cevap verir(miş) gibi yapıyor.

Mesela konuyu yakından izleyen ve T24’teki konuya dair dizinin de imzacılarından olan Gökçer Tahincioğlu, ‘FETÖ’-ÖKK ittifakı gibi ‘tuhaf’ şeylerin olabileceğini tarihimizden bir örnekle açıklıyor, orada olan burada da olmuşa getiriyordu:

“Bütün bu soruların yanıtlarını tam anlamıyla bulabilmek ancak bir Susurluk’la mümkün. Ancak Susurluk öncesinde olduğu gibi, kimin kiminle nasıl iş tuttuğunu, düşman görünenlerin nasıl ortak hareket ettiklerini, insanların nasıl öldürüldüğünü, tehdit edildiğini anlamak olanaksız değil.”

‘FETÖ uzmanı’ eski emniyet müdürü: “Subaylar cinayeti para karşılığında işledi”

Verdiği ifadeyle soruşturma dosyasını değiştiren Nuri Gökhan Bozkır’la Urayna’da ilk röportajı gerçekleştiren gazeteci Toygun Atilla (o zaman Hürriyet muhabiri, bugün OdaTV genel yayın yönetmeni) geçtiğimiz hafta ‘FETÖ uzmanı’ olarak takdim ettiği eski bir emniyet müdürüyle (Fatih Eryılmaz) yaptığı sohbetin videosunu yayımladı. Toygun Atilla, sorularına geçmeden önce hatırlattı: Fatih Eryılmaz’la tetikçilerin belli olmasından önce iki söyleşi daha yapmıştı ve şimdi ortaya çıkan yeni durum karşısında bir söyleşi daha yapma ihtiyacı duyuyordu. Çünkü (kendi sözleriyle), bugüne kadar cinayeti ‘FETÖ’cülerin işlediğine dair bir kanaat vardı fakat şimdi ortaya tuhaf tetikçiler çıkmıştı. Açıkçası, kendisi Levent Göktaş ile Fethullah Gülen’i yan yana getirmekte zorlanıyordu. İşte bu durumu açıklaması için ‘FETÖ’ uzmanı Fatih Eryılmaz’la konuşma ihtiyacı duymuştu.

Eryılmaz, önce izleyicilerin ilk iki videoyu da izlemelerini istedi, orada cinayeti neden ‘FETÖ’nün işlediğini anlattığını hatırlattı. Peki tetikçiler ortaya çıktıktan sonra da aynı fikirde miydi? Elbette! Peki nasıl açıklıyordu bunu? Videonun özetlendiği OdaTV haberinden okuyalım:

“Enver Altaylı, Nuri Gökhan Bozkır ve Mustafa Levent Göktaş’ın profillerinin benzer olduğunun altını çizen Fatih Eryılmaz, her üçünün de ‘para’ zaaflarının bulunduğunu, FETÖ’nün de bu üç eski subayı bu zaaflarından ötürü kendilerine bağlamış olabileceğini ve cinayetleri bu motivasyon ile işletmiş olabileceklerini ifade etti.”

İnanan inansın: Genelkurmay’ın en seçme biriminin ulusalcı subayları para karşılığında 2002’de Gülenciler için cinayet işlemiş.

Şimdi işin bu yanını kapatıyorum ve bu videodaki başka bir diyalog üzerinden başlıktaki soruya dönüyorum.

Şöyleydi soru: Levent Göktaş ‘FETÖ’nün tetikçisiyse devlet içinde bu devirde onu kim, neden, nasıl koruyor?

Bu soruyu, malum analiz sahiplerinin tamamının fikir birliği içinde olduğu bir tespitten; Levent Göktaş’ın “yakalanamadığı” değil, “yakalanmadığı” tespitinden kotardığımı bir daha hatırlatayım.

Bu tespitlerin hemen davet ettiği soru açık: Bu bir ‘FETÖ cinayeti’yse ve firarda olan Levent Göktaş ‘FETÖ’nün tetikçisi’ ise ona kimler devlet içinde bu kadar güçlü bir koruma ağı sağlamaktadır?

Toygun Atilla, konuğunu bu konuda sıkıştırdı biraz. Eski emniyet müdürü, önce MAK’çıların kaçma-kurtulma eğitimi aldıklarını hatırlattı. Toygun Atilla, yine de karşısında MİT’inden emniyetine devasa bir karşı kuvvet olduğu düşünüldüğünde bu yeteneğin fazla bir işe yaramayabileceğini ima edince, Fatih Eryılmaz Levent Göktaş’ın konumundaki bir kişinin bu kadar yıl içinde devlet içinde kurduğu güçlü ilişkileri hatırlatarak karşıladı bu hamleyi. Fakat argümanının temel iddiasıyla nasıl bir çelişki içinde olduğunun farkında değildi: Levent Göktaş ‘yıllar içinde’ herhalde ‘FETÖ tetikçisi’ olarak değil, ulusalcı bir asker olarak sağlamıştı bu ilişkileri. E, peki şimdi onun ‘FETÖ tetikçisi’ olarak suçlanıp firar etmesinden sonra kimler tarafından korunuyordu?

Bu soru da yukarıda anlattığım üç soru gibi cevabını bekliyor…

Bunlara cevap vermeden hâlâ ve ısrarla “Hablemitoğlu bir FETÖ-ÖKK-MAK cinayeti” tezinde ısrar edenler bilinçli ya da bilinçsiz, büyük bir manipülasyonun parçası olarak davranıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com