KHK’lı akademisyen: Sultan Veled Divanı’nı ben çevirdim yazar kısmına ‘Kolektif’ yazmışlar

Edebiyat dünyası Mine Kırıkkanat ve Elif Şafak arasındaki intihal iddiasıyla çalkalanırken, KHK’lı akademisyen Aydın'ın “Sultan Veled Divanı” kitabının bir yayınevi tarafından gasp edildiği ortaya çıktı. Aydın, bilimsel çalışmaları çalınan tek KHK'lı akademisyen de değil.

SEVİNÇ ÖZARSLAN 02 Şubat 2024 GÜNDEM

Şadi Aydın'ın Mevlana Üniversitesi'ndeki kütüphanesinde bulunan 1000'i nadide olmak üzere toplam 5 bin kitabı, ihraç edildikten sonra kayboldu.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle meslekten ihraç edilen akademisyenlerin bilimsel çalışmaları, daha önce çalıştıkları üniversiteler ya da yayınevleri tarafından çeşitli biçimlerde gasp ediliyor.

KHK ile kapatılan Konya Mevlana Üniversitesi’nde görevliyken ihraç edilen Doç. Dr. Şadi Aydın’ın yıllarca uğraşıp 2015 yılında üniversite yayınları arasında çevirisini yayınladığı “Sultan Veled Divanı” da çevirmenin izni ve bilgisi olmadan Konya’daki Kömen Yayınları tarafından satışa sunuldu.

Bir süre Alman Georg-August Göttingen Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalışan Doç. Dr. Şadi Aydın’ın yıllarca emek verdiği kitap İdefix, D&R, Kitapyurdu gibi e-kitap sitelerinde çevirmenin izni olmadan satılıyor.

Hem telif hakkı hem de emeği gasp edilen Doç. Aydın, bu duruma sosyal medya hesabından tepki göstererek; ‘‘Yıllarımızı alan bir çabayla çevirdiğimiz ve 2015 yılında Mevlana Üniversitesi tarafından yayımlanan ‘Sultan Veled Divanı Tercümesi’ adlı eserimiz yurt dışına çıktığım tarihten hemen sonra ‘Kömen Yayınları’ adlı bir yayınevi tarafından kendi yayını gibi gösterilip satılıyor. Üstelik eserin yazarlar kısmına ‘Kolektif’ yazılması da bu emek hırsızlığının küstahça başka bir ifadesi. Ülkede hukuk rafa kalktığı için hak aramak beyhude bir gayret. Hukuk geri döndüğünde elbette bunun hesabı sorulur” dedi.

KÖMEN YAYINLARI KİTAPLARI NEREDEN BULDU?

Ne zaman ve kim tarafından kurulduğuyla ilgili pek bilgi bulunmayan Kömen Yayınları’nın bu kitapları nasıl temin ettiğinin bilinmediğine dikkat çeken Aydın, online kitap satış sitelerine seslenerek emek gaspına ortak olmamalarını istedi: “Bu kadar kitabı nereden temin edip sattığı da meçhul. Mevlana Üniversitesi’nde bu tercümeden yaklaşık 1000 nüsha vardı. Üniversite kapatıldıktan sonra üniversite kütüphanesi ve bu kitapların akıbetiyle ilgili bilgi yok. Üstelik bu çeviri ünlü yayınevleri tarafından online da satılıyor. Buradan yayınevlerine sesleniyorum. Lütfen bu emek hırsızlığına ortak olmayın.’’

40 BİN KİTABIN AKIBETİ BİLİNMİYOR

Öte yandan 15 Temmuz’dan sonra kapatılan ve Selçuk Üniversitesi’ne devredilen Mevlana Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan 35-40 bin kitabın akıbeti de bilinmiyor. Üniversitedeki odasında yer alan, sadece kendi şahsi kütüphanesindeki 1000’i nadir eser olmak üzere 5000 kitaba da ne olduğunu resmi yazışmalar yapmasına rağmen bir türlü öğrenemeyen Şadi Aydın, kitapların el altından birilerine ‘peşkeş’ çekildiğini ve bu yüzden e-kitap sitelerine düştüğünü düşünüyor.

Bu olay Şadi Aydın’ın yaşadığı ilk vaka değil. 2020 yılında Almanya’nın prestijli akademik araştırma burslarından biri olan Alexander von Humboldt Vakfı bursuyla Georg-August Göttingen Üniversitesi’ne araştırmacı olarak kabul edilen Aydın, üniversitenin İran Araştırmaları Bölümü’nde, Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’in “Sefine-i Nuhi ve Mecmua-i Ruhi” adlı eseri üzerinde geceli gündüzlü iki yıl çalışarak eserin edisyon kritiğini (nüsha karşılaştırması) yaptı.

Şadi Aydın, Almanya 2023

Mevleviliğin kayıp eserlerinden biri olarak bilinen ve Aydın’ın çabasıyla ilim dünyasına kazandırılan oldukça önemli ve hacimli olan bu eser de geçtiğimiz günlerde akademik hırsızlığa maruz kaldı. Sefine-i Nuhi’nin son kısmında cüzi bir yer teşkil eden Rübailer, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Veyis Değirmençay tarafından yayımlandı. Eseri Çizgi Yayınevi bastı.

Değirmençay’ın kitabının yayınlanma tarihi, Şadi Aydın’ın Sefine-i Nuhi’yle ilgili makalesinin Atatürk Üniversitesi’nin yayımladığı bilimsel dergiden çıkarılmasından sonra olması soru işaretlerine yol açtı.

Olayın daha iyi anlaşılması için Şadi Aydın’ın “Sefine-i Nuhi ve Mecmua-i Ruhi” adlı eseri nasıl bulduğunu aktarmakta da fayda var:

“Sefine-i Nuhi, Mevlana’nın oğlu Sultan Veled tarafından yazıldı. Biliyorsunuz Sultan Veled Mevleviliğin kurucusu ve kurumsallaşmasını sağlayandır. Eserle ilgili ilk bilgiye Feridun Nafiz Uzluk’un Veled Divanı önsözünde rastlamıştım. Uzluk, elinde dedelerinden kalma Sefine-i Nuhi’nin iki nüshasının bulunduğunu söylüyordu. Sefine-i Nuhi, Mevlevilik literatürünün kayıp eserlerinden biri sayılır. Uzluk’un en büyük hayallerinden biri bu el yazma eseri yayımlamaktı. Mevlana Üniversitesi, Mevlana Araştırmaları Merkezi’nde çalışırken bu eser dikkatimi çekmişti. Eserin el yazması olarak Konya Yazma Eserler Kütüphanesi’nde iki nüshası görünüyordu. Almanya’daki araştırmalarımda eserin Türkiye’de farklı kütüphanelerde iki adet daha yazma nüshası olduğunu fark ettim ve bunları da temin ettim. Mevlana ve Mevlevilik konusunda çalışan bir akademisyen olarak Konya Yazma Eserler Kütüphanesi’nden bu eserlerin dijital kopyasını çok zor elde etmiştim. Bu durum dahi kendi başına trajik bir hikaye konusu. Georg-August Göttingen Üniversitesi’nde yaptığım proje “Sefine-i Nuhi” adlı yazma eserin edisyon kritiği yani nüsha karşılaştırması idi.”

Eser üzerinde çalışırken bir makale yayımlayarak usul gereği konuyu akademiye duyuran Aydın, daha sonra projesi üzerine ikinci bir makale yazarak Atatürk Üniversitesi, İranoloji Araştırmaları Dergisi’ne gönderdi. Gerekli bilimsel hakemlik süreçlerini başarıyla tamamlayan makale yayım kabulü aldı ve derginin 17. sayısında (Eylül 2022) birinci makale olarak yayınlanır. Ancak makale yayımlandıktan bir müddet sonra dergiden çıkarılır.

Makalesinin KHK’lı olduğu için derginden çıkarıldığını belirten Aydın, dergi editörlüğüne neden çıkarıldığını sorunca makalenin sehven yayımlandığını ifade ederler. “Bir makale nasıl sehven yayımlanır? Hakemlik sürecini TÜBİTAK DergiPark sistemi üzerinden geçirmiş bir makale. Sonuçta DOI numarası almış ve basılmış bir makale. Hatta bazı bilimsel kurumlar tarafından o kısa süre içinde indekslenmiş” diyen aydın, bu işte bir bit yeniği olduğunu düşünür. Derginin editör kurulunda yer alan Prof. Dr. Veyis Değirmençay, Aydın’ın makalesi dergiden çıkarıldıktan bir müddet sonra Çizgi Yayınları’ndan “Sefine-i Nuhi ve Mecmua-i Ruhi” adlı eserin son kısmını alelacele yayınlatır.

Aydın diyor ki, “Derginin editör kurulunda yer alan Veyis Değirmençay, benim makalem çıkarıldıktan sonra makalemde bahsettiğim Sefine-i Nuhi’nin son kısmındaki Rubailer bölümünü yayınlamış, 223 sayfalık bir kitap ortaya çıkmış. Edisyon kritik (nüsha karşılaştırması) gibi akademik çalışmalarda genelde kimse kimsenin alanına dokunmaz, akademisyenler arasında böylesine sessiz bir ahit vardır. Fakat bu çok hacimli eserin sadece çok cüzi bir bölümünü, el yazması eserin son kısmında bulunan “Rübailer” nüsha karşılaştırmasına tabi tutulmuş ve Türkçe çevirileriyle birlikte yayımlanmış. Halbuki normal şartlarda bu tip eserler bir bütün olarak edisyon kritik edilir. Anlaşılan o ki, eseri yayımlayanın biraz acelesi vardı ve muradı üzerinde çalıştığım işi murdar etmekti. Ben projemin hem çalındığını hem de murdar edilmeye çalışıldığını iddia ediyorum. Yani kendisi bu fikri çalmış oluyor bu durumda. Ben bir bilim insanı olarak konuyla ilgili Değirmençay’ın eserlerini referans vermekten kaçınmadım. Emeğine saygı gösterdim ama kendisi tuhaf bir davranış biçimi seçti. İlginçtir Prof. Değirmençay benim doçentlik jüri üyemdi. Eser incelemesi aşamasında olumsuz rapor yazmıştı ama 5/4 olumluydu sonuç. Sözlü sınavda ise olumlu rey vermişti. Ben onun öğrencisi sayılırım.”

KİTAPLARDAN, MAKALELERDEN İSİMLERİ ÇIKARILAN DİĞER AKADEMİSYENLER

KHK’lıların uğradığı akademik ahlaksızlık ve hırsızlık konusunda Şadi Aydın yalnız değil. KHK ile kapatılan bir üniversitede görev yapan ve adının verilmesini istemeyen bir öğretim üyesi de isminin yazar kadrosundan çıkarıldığını kitabın başka bir yayınevi tarafından 2021’de yeniden basıldığını söyledi. Benzer bir olay Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden ihraç edilen bir akademisyenin de başına geldi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram