Kılıçdaroğlu: Öğrenciden ne istiyorsun, hapisten çıkarmak lazım

CHP Genel Başkanı ODTÜ'lü öğrencilerle buluşmasında cezaevinde tutulan askeri öğrencilerin durumuna da değindi, "Bu arkadaşları hapisten çıkarmak lazım. Siyaseti kin ve intikam üzerine kuramazsınız" ifadelerini kullandı.

KRONOS 17 Temmuz 2021 GÜNDEM

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gülen cemaati ile ilişkilendirilen davalarında yargılanan askeri öğrencilerin durumunu son derece dramatik bulduğunu söyledi. “Adaletin olduğu yerde en azından insanlar özgürlüklerini rahatlıkla yaşayabilirler, o nedenle adaleti hepimiz yaşatmak zorundayız” diyen Kılıçdaroğlu, “Askeri öğrencilerin durumu son derece dramatik. Bunlar uzun süredir hapisteler. Asla doğru bulmuyorum, yanlış bu. Askerlik yapan birisi şunu çok iyi bilir, sizin yaşınızın, aldığınız eğitimin hiçbir önemi yok orada. Komutan emir verir, siz o emre uymak zorundasınız. Askerliğin kendine özgü kuralları var, bu her yerde aynıdır. Bunların komutanlarını, talimatı verenleri hapse atacaksın sen, öğrenciden ne istiyorsun? Bu arkadaşları hapisten çıkarmak lazım. Siyaseti kin ve intikam üzerine kuramazsınız.” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU ODTÜ’LÜ GENÇLERLE BULUŞTU

Kılıçdaroğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencilerinin kurduğu ‘Kadesh Agenda’ dergisinin yazarı gençlerle kahvaltıda buluştu. Kılıçdaroğlu, öğrencilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Gençlere siyasete girme çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, 6 milyon 300 bin gencin ilk kez sandığa gideceğine dikkat çekerek, “Önümüzdeki seçimlerde 6 milyon 300 bin genç sandığa gidip nasıl bir Türkiye istediğini göstermeli. Kendi beklentilerine uygun bir partiye oyunu vermeli, güçlü bir değişime imza atmalı” diye konuştu.

“YÖK KALDIRILMALI”

Bir öğrencinin üniversite özerkliği ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) konusundaki sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Eğer biz bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek istiyorsak yapacağımız ilk şey Türk hukuk sistemini darbe hukukundan temizlemek. YÖK ne zaman geldi, 12 Eylül’de üniversiteleri terbiye etmek için geldi. Eğer biz gerçek anlamda demokrasi istiyorsak üniversiteler üzerindeki baskıyı kaldırmamız gerekiyor.” dedi.

“1 HAFTADA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE DÖNERİZ”

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine dair soruya yanıt verirken de şunları söyledi:

“Erdoğan ne olduğuysa bir gece yarısı, bir kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettiğini ilan etti. 600 milletvekilinin onay verdiği kanunu bir kişinin iradesiyle siz yürürlükten kaldıramazsınız. O zaman Meclisi kapatın. Buna yönelik dava açıldı ama ne yazık ki reddedildi. Türkiye genelinde 306 kadın örgütü var, olayı bir AK Parti-CHP çatışmasından uzak görüp kadın hareketinin öne çıkmasını istedik. Olayı bir iki parti arasındaki kavganın ötesine taşımamız lazım, kadınların kendi hakkını savunması lazım. Ama ben inanıyorum, eğer gerçekten 6 milyon 300 bin gencin oyuyla iktidar yolu açılırsa, ilk bir hafta içinde bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağız. Ben Danıştayın verdiği kararın da hukuksuz olduğuna inanıyorum. Adalet yoktur burada. Ama kadınlar bu mücadelelerini sürdürecektir.”

“EN BÜYÜK ACI YAŞAM STANDARTINDAKİ GERİLEMEDİR”

AA’nın aktardığına göre Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki gelir dağılımına ilişkin bir soru üzerine, gelir dağılımındaki bozulmanın toplumdaki huzursuzluğun ana kaynağı olduğunu söyledi.


 

Üç yıl önce kişi başına milli gelirin 12 bin dolar olduğunu, bugün ise 7 bin dolara kadar gerilediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şu açıklamaları yaptı:

“En büyük acı, kişinin yaşam standardındaki gerilemedir. Gelir dağılımını bozan temel etmen işsizliktir. 1 milyonun üzerinde üniversite mezunu genç işsiz var. Ayrıca 10 milyonun üzerinde işsizimiz var. Bunun çözülmesi lazım. Bir ülkeyi hızla büyütmek ve kalkındırmak istiyorsanız demokrasiyi gerçek anlamda getireceksiniz. Bunu yaparsanız herkesin can ve mal güvenliği olur. Bu, yatırımcının yatırım yapması demektir. Şimdi hiç kimse önünü göremediği için yatırım da yapılmıyor dikkat ederseniz çünkü Türkiye’de can ve mal güvenliği yok. Yarın birisi gelip benim malıma çökerse ne olacak? Var ya, marinaya çöktüler mesela. Diyor ki dönemin İçişleri Bakanı ‘Biz burayı almasaydık mafya gelip çökecekti.’ Akıl alacak şey değil. Mafyanın gelip çökeceğini eski İçişleri Bakanının itiraf etmesi, devlette siyasetle mafya arasında ciddi bir iş birliğinin olduğunu da gösteriyor. Demokrasiyi güçlendirdiğiniz zaman kayıt dışı ekonomiyi de sınırlandırmış oluyorsunuz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com