Kılıçdaroğlu: Yerini biliyoruz; kaçırılan 418 milyar doları getireceğim

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olduğu günden sonra ilk kez canlı yayına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ziyaretinden, emekli maaşına, Maraş ve Hatay depremlerinden hukuk, Türkan Elçi, Kızılay, KHK ve israfa dair pek çok soruya yanıt veriyor.

KRONOS 23 Mart 2023 GÜNDEM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olduktan sonraki ilk canlı yayında gündeme dair soruları yanıtlıyor.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Halk TV’de Liderler Masası programının konuğu oluyor.

Bengü Şap Babaeker ve İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu’nun söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:

“SİZ O SANIĞI HANGİ GEREKÇEYLE EVİNİZDE TUTUYORSUNUZ?”
“Ben bu iktidara güvenmiyorum. Ankara’nın ortasında Sinan Ateş katledildi, Saray sessizliğini korumaya devam ediyor. Bu cinayetin aydınlatılması lazım. Polisin tutanakları savcıya göndermesi lazım. Toplum bunu izliyor biz de izliyoruz. Olayı örtmeye çalışacaklar. Aileye söz verdim, bu bizim için namus meselesidir dedim. Gerçek failleri tutuklanıncaya kadar bu işin takipçisi olacağız dedim, bu bir insanlık görevidir. Siz o sanığı hangi gerekçeyle evinizde tutuyorsunuz, bunlar sorulacak, az kaldı.

“POLİSLERE VE SAVCI ARKADAŞLARA SÖYLÜYORUM: CESARETLİ OLUN”
Siz bir ülkeye adaleti getiremezseniz hiçbir şey getiremezsiniz. Siz devlet olarak bu tür bir olaya izin veremezsiniz. Arkasında hangi mesele var, tüm bunlar araştırılması gerekiyor, siz olayı kapatıyorsunuz. Neden, güç başka bir yerde, yargıya, savcıya, polislere baskı yapıyor. Polislere ve savcı arkadaşlara söylüyorum, cesaretli olun, hiç endişe etmeyin, bu olayı tüm ayrıntılarıyla yazın, davanızı açın, onların güvencesi olacağız.

Delil kararttığınız andan itibaren katilleri koruyorsunuz demektir. Bir kamu görevlisi yargının önüne çıkarır katilleri, devlette bir şey kaybolmaz, umarım böyle bir şey yoktur. Tutanağı tutanlar da imha edenler de hayatta, ortaya çıkar. Bu ülkede polis tutanak tutmuşsa, o polisin namusudur.

“HANGİ GEREKÇEYLE KATLEDİLDİ?”
Ayşe Hanım adalet istiyor. Gözleri yaş dolu, ağladı. Kendisini teselli ettim. Ankara’nın ortasında eşim katledildi diyor. Çocuklarım babasız kaldı diyor. Hangi gerekçeyle katledildi? Ülkücünün çok sevdiği bir insan, akademisyen. Yetenekli bir kişi, siz yeteneği yok ediyorsunuz.

Beşli Çeteler dediğim, devleti soyanlar, haksız kazanç elde edenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını alanlar. Ben neden cumhurbaşkanı olmak istiyorum, sarayda oturmak için değil. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ben sormayacaksam neden cumhurbaşkanlığı yapayım.

“MİLLET İSRAFTAN KAÇINACAK SADE BİR İNSAN İSTİYOR”
Beşli Çete, elbette böyle bir adam istemiyorlar. Devletin bazı kurumlarını ele geçirdiklerini, bürokratlarını beslediklerini biliyorum. Elbette bunlar Kılıçdaroğlu gelmesin diye toplantı yaparlar. Ama ben bu milletin sağ duyusuna güveniyorum. Bir de devleti yöneten temiz bir adam gelsin. Vatandaşın cebini düşünen, sorunları çözecek, israftan kaçınacak sade bir insan istiyor. Buna tahammül edemiyorlar.

Bunların tamamını soracağım. O 418 milyar doları alacağım, bu ülkeye getireceğim. Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Bütün kararlar o ülkenin lehine çıkmıştır. İntikamla olmayacak, olursa bunlara benzeriz. Hukuk neyi gerektiriyorsa o kurallar içerisinde yapacağız. Almanya dahil buradan kaçırılan paraların nerede olduğunun tamamını biliyoruz.

“TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR ÜLKE OLACAĞIZ”
Devlette devamlılık esas. O proje verilmişse yapılacak zaten. Ama avantadan verilen paralara ben alacağım. Ben bunu 100 liraya yapıyorum kaça vermişim 500 liraya, 400 lira nerede? Biz hastaneye karşı değiliz, kaça yapıldı. Tüyü bitmemiş vatandaş vergi veriyor. Ben neden yol yaptın dedim mi? Yolu kaça yaptın diyorum. 100 liralık yolu 500 liraya yapıyorsun 400 lirayı kırışıyorsun. Ben o 400 liranın peşindeyim, çok büyük paralar bunlar, tamamını alacağız. Bunun için çeteler benimle uğraşmak isterler. 15 Mayıs’tan sonra her şey değişecek. Şeffaf, tüm kaynağın vatandaş için ayrıldığı bir dönem başlayacak. Teknoloji üreten bir ülke olacağız, dünyayla yarışacağız.

Bunların tamamını soracağım. O 418 milyar doları alacağım, bu ülkeye getireceğim. Hiçbir uluslararası mahkeme bir devletin soyulmasına evet dememiştir. Bütün kararlar o ülkenin lehine çıkmıştır.


 

“KAÇIRILAN PARALARIN NEREDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Buradan giden paraların nerelere gittiğini herkes biliyor. O ülkeler de biliyor. Bütün bunların hesabı kitabı tutuluyor, çıkartacağız. Bugün milli gelirde düşüş var. Bu paralar nereye gitti? Bunları aydınlatacağız.

“O DÖNEM BİTTİ”
Onun için çeteler benimle uğraşmak isterler. Onlara bir şey sormayacak, yeni ihaleler verecek, bir adam isterler ama bu dönem bitecek artık bu ülkede. Şeffaf olacağız. Siyasete giren insanın zenginleşmediği bir dönem başlayacak. Bunu yaparken de Türkiye dünya ile yarışacak.

EMEKLİ AYLIĞI
Siz en düşük emekli aylığını 7 bin 500 yapıyorsanız, buna paralel olarak diğer maaşları da arttırmak zorundasınız. 7 bin 500 lira açlık sınırının altına bir para. Dul ve yetimler burada önemli bir nokta. Onları ne kadar arttırdılar? Bu maaşlar bölünüyor bunları da en az 5 bin arttırmalılar.

“HATAY BU FELAKETİ ÇOK AĞIR YAŞADI”
Deprem olduğunda Kahramanmaraş milletvekilimiz büyük bir yıkım olduğunu söyledi. Vali ve belediye başkanlarını aradım geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Parti ayırmadan onları aradım. Ertesi gün deprem bölgesine gittim felakete canlı olarak tanık olduk. Hiç unutmuyorum; Kahramanmaraş’tan iki küçük kız çocuğu geldi, ‘Babam enkazın altında çıkaramıyoruz’ dediler. Ben Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden bakmalarını rica ettim ama o babanın vefat haberini bana verdiler. Bu tip olaylar çok oldu.

Onun dışında Kahramanmaraş, Adana, Hatay’a geçtik. Hatay bu felaketi çok ağır yaşadı. Şehre girerken tırların üzerinde hep vinçler gördük ama hep vinç talebinde bulunuyorlardı. Sonra öğrendik ki vinç vardı ama asker ve arama kurtarma ekibi yoktu bölgede.

“ENKAZ BAŞINDA ‘DEVLET NEREDE’ DİYE BAĞIRANLAR GÖRDÜK”
Ekmek ve su bile yoktu. Çadır çok büyük sorundu. Dışarı buz gibiydi. Akaryakıt bulmakta zorlanıyorlardı. Enkazların başında ‘Devlet nerede?’ diye bağıran anneler babalar çocuklar gördük. Çok acıydı.

Başlangıçta CHP’li belediyelere engel olundu zorluk çıkarıldı. O koşullarda bir kişiye bir bardak su bile vermeniz çok büyük önem taşırken bunlar da oldu.

Çocukla işler oldu. Orada herkes can derdindeyken A partisi B partisi mi olur? Orada ayrımcılık mı yapılır? Bunlarda devlet yönetimi yok. Her şey bizim diyorlar.

“DEVLET KIBRIS’A BAŞSAĞLIĞI DİLEMEDİ, AKLIM ALMIYOR”
Kıbrıslı gencecik sporcular hayatlarını kaybettiler. Enkazın başında aileleri vardı ama Türkiye’den enkazı kaldıracak insan bulamadılar. Her birini tek tek ziyaret ettik. Acı olan ne biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs’a başsağlığı dilemediler.

Benim ne yapmamı istediklerini sorduğumda tek kelime söylediler bana: Adalet.

Onlara söz verdim. O çocuklar adına biz vakıf kuracağız. O çocuklar adına yüzlerce çocuğa burs vereceğiz.”

Kılıçdaroğlu, deprem önlemi için topyekûn yenilenme adına ne yapmayı planlıyorsunuz sorusuna şu yanıtı verdi:

“Devlet kadroları ve raporları bunu zaten biliyor. Siyasi otorite almış bu raporları göz ardı etmiş. AFAD’ın raporu var. Askerin afet taburu var. Askere talimat vereceksiniz alana inecek. Askere o talimatı vermiyorsunuz. İnsanlar donarak öldüler. Bütün bunların sorumlusu kim Allah aşkına. Yüzyılın felaketi diyorsunuz yüzyılın katliamı çıktı oraya.

KIZILAY’I ESKİ RUHUNA KAVUŞTURACAĞIZ
Kızılay’ı eski ruhuna kavuşturacağız. Kızılay’ı kuruluş amacı ne ise ona uygun hale getireceğiz.

Cumhurbaşkanı olduğumda ilk işlerimden biri Kızılay’ı gönüllü olarak hizmet edenlere teslim edeceğim. Siz nasıl olur da Kızılay’ı 5 maaş alan adamlara teslim edersiniz.

“DEPREMZEDELERE YIKILAN EVLERİ PARA İLE SATAMAZSINIZ”
Başka ülkelerde de deprem olunca neden kimseye bir şey olmuyor. 50 bin kişi hayatını kaybetti. Bir kişi çıkıp ben hata ettim, biz hata ettik demedi.

Diyorlar ki; müteahhit ev yaptı, sen de mezarını satın aldın. Siz depremzedelere yıkılan evleri dükkanları para ile satamazsınız; Anayasaya aykırıdır. Madde, konut hakkı, ‘Anayasa madde 57. Devlet şehirlerin özelliğini ve çevre şartlarını gözetecek çerçevede konuk ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır.’ Siz fay hattına ev yapılmasına izin veriyorsanız gerekli önlemi almamışsınız.

Helalleşme nasıl olur? Şöyle olur; ‘Arkadaşlar biz 23 belge düzenledik bu belgeleri de imzaladık. Ben sana evini dükkanını yapacağım. Senden bir kuruş almayacağım ama can kaybı geri gelmez. Gel helalleşelim.’ Böyle olur. İnsanların hayatları gitmiş. Canları gitmiş ama ben sana ev yapacağım. Taksitle satacağım diyorlar. Sözüm söz, evi yıkılan, ahırı dükkanı yıkılan kimseden bir kuruş para alınmayacak. Devlet dediğiniz kurum budur. Sen devlet olarak adama mezar satmışsın bir de diyorsun ki ‘Bana para ver.’

Bu bölge için 15 Mayıs’tan sonra özel yasa çıkaracağız. Bu bölgeden gidenleri geri getireceğiz. Biz bu bölge için özel bir teşvik yasası çıkarmak zorundayız.

Bu bölge için özel yasa çıkacak. Bu bölge için özel teşvik vereceğiz. İstihdam yaratacağız. Yapılacak olan bir milyon konutun her maddesi bu bölgede üretilecek. Bölge daha da güçlenecek istihdam yaratılacak.

“YARIN MALATYA’DA DEPREMZEDELERLE OLACAĞIZ”
Mübarek bir aydayız. Depremde yaşanan felaketi ve dramı unutmamak durumundayız. Oralardaki insanlarla bu acıları paylaşıp destek olmak zorundayız. Ramazan ayının ilk cumasında altı lider Malatya’da bir arada olacağız Ekrem Bey ve Mansur Bey de gelecekler.”

Depremzedelerin seçim günü ve öncesinde yaşayacağı zorluklara değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Depremzedelerin en yoğun yaşadığı kent Mersin şu anda. Bazıları bulundukları yere kaydını aldılar. Diğerleri geri dönüp oy kullanabilirler. Yara biraz sarıldıktan sonra insanlar haklarını da savunmak istiyorlar. Depremzedelerin oy kullanabilmeleri için özel otobüsler ve destek için çalışıyoruz. Elimizden geleni yaparız.

Oy kullanmaları için onları taşıyacağız.”

Muharrem İnce’nin adaylığı konusunda Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Kanaatimce seçim birinci turda biter. Siyaset dediğiniz kavga değildir. AKP bunu biz gelince görecek. Şu an AKP ve MHP muhalefeti tamamıyla dışlamış durumunda. Biz geldiğimizde bu olmayacak. Sayın İnce’ye saygı duyarım. Karar kendisine aittir. Fakat bizim amacımız birinci turdan kazanmaktır. Bir günü bir saati bile kaybetmek istemiyoruz. Bazı özel yasaları süratle çıkarmak istiyoruz.

Kim olursa olsun hakarete karşıyım. Siyaset iyilikle yarışmaktır. Ben partileri ziyaret ettim edeceğim. Beklentim şu; birinci turda seçimi almak ve bu ülkeyi daha çok yormamaktır.”

‘İnce ile görüşecek misiniz?’ sorusuna Kılıçdaroğlu:

“Ben bütün partileri ziyaret ederim. Memleket Partisi’ni de ziyaret edeceğim.

İnce’nin geçmişe dönüp eleştiri üzerinden bugün bir şeyleri ortaya koymasını çok doğru bulmuyorum. Ama kendisine göre haklıdır. Bizim de hatalarımız elbette olmuştur.

HDP İLE GÖRÜŞME
Her aday oy kullanacak bütün vatandaşların oyuna taliptir. Biz güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde bu ülkeyi yönetmek istiyoruz. Kimlik, inanç üzerinden siyaset yapmayan bir Türkiye kurmak istiyoruz biz. Ben tek başıma ülkeyi yönetirim diye bir iddiam hiç olmadı. Devletin kurumları varsa o devlet güçlüdür. Parlamento hangi görevi yapıyor? AKP’li bir ismin Meclis’te çıkıp ülkenin şu sorunu vardır dediğini duydunuz mu? Duyamazsınız.

“ERDOĞAN ‘BEN MİLLETİM’ DİYOR, MİLLET 85 MİLYONDUR”
Erdoğan ben milletim diyor. Ben de diyorum ki millet 85 milyondur.

85 milyonun iradesine saygı göstereceksiniz. Otoriter rejimden çok çekti bu ülke.”

“ERDOĞAN KAYBEDECEĞİNİ BİLDİĞİNDEN KAPI KAPI DOLAŞIYOR”
MHP teslim olmuş bir partidir. SADAT’a giden benim ama milliyetçi olan onlarmış. Milliyetçilik bu değildir. Sinan Ateş vuruldu. Saray’dan tık yok. Yasalara göre kurulmuş bütün partilere saygımız var. Siyasal partilerin düşmanlaştırılmasını istemem. Erdoğan kaybedeceğini bildiğinden kapı kapı dolaşıyor. Bir siyasi parti lideri koltuğum gitmesin derdinde olursa o lider devleti yönetemez.

“ÜNİVERSİTELERİ AÇARSAK BİR ŞEY OLUR MU? KORKUSU BU”
Üniversiteleri açmıyorlar? Neden? savaş döneminde bile üniversiteler açıktı. Biz savaş döneminde miyiz? Korkudan bu. Üniversiteleri açarsak bir şey olur mu? korkusu bu. Üniversiteyi kapatmak bilime sırt dönmektir.

TÜRKAN ELÇİ’NİN CHP’YE KATILIMI
Türkan Elçi bölgede milletvekili olarak etkin olabilir. Bana göre hem bölge hem Türkiye açısından büyük bir önemi var. Sayın Elçi kabul ederse vekil adayımız olacak.

Parlamentoda daha çok kadın milletvekili olması lazım. Bizim kadın milletvekili sayımız az, bunu kabul ediyorum. Kadın sayısının yönetimde fazla olması lazım. Kadın sayısının fazla olmasını istiyorum. Fakat ne olacak, nasıl sonuç çıkacak bilmiyorum. Biraz da kadınların mücadeleci olması lazım.

“ÇANKAYA’DA OLACAĞIM”
Ben sarayda değil, Çankaya’da olacağım. Çankaya’yı korumak gerekir, bu bir gelenektir. Bu benim şahsi görüşüm, diğer liderle de konuşmak lazım tabii ki ama külliye iyi bir üniversite olabilir.

Çok basit, cumhurbaşkanı yardımcıları belli. İki yardımcımız daha olacak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. İstanbul ve Ankara’nın büyük sorunları var. Bu sorunların çözülmesinde belediye başkanlarının yetkileri nedeniyle daha hızlı çözülmesi sağlanacak.

Belediye başkanlıklarına da devam edecekler. Hukuken bir sorun yok.

KHK İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
CHP Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında, “KHK mağdurlarının mağduriyetlerini gidermek istiyorsanız da bana oy vereceksiniz.” dedi

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com