KHK’lılar Bahadır ve Enes için buluştu: Çocukların ölümünden iktidar sorumlu

İntihara sürüklenen 16 yaşındaki Bahadır Odabaşı ve tıp öğrencisi Enes Kara için bir araya gelen İstanbul KHK’lılar Platformu, çocuklar öldükçe, öldürüldükçe ülkeye adalet gelmeyeceğini dile getirdi. KHK'lılar “Siz sustukça, Bahadır’lar, Enes’ler öldükçe bu ülkeye adalet gelmez” pankartı taşıdı.

KRONOS 18 Ocak 2022 GÜNDEM

İstanbul KHK’lılar Platformu, Diyarbakır’da intihar ederek yaşamına son veren 16 yaşındaki Bahadır Odabaşı ve Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara için Kadıköy’de bulunan Rıhtım Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Siz sustukça, Bahadır’lar, Enes’ler öldükçe bu ülkeye adalet gelmez“ pankartının yanı sıra, “Adaletsizlik öldürüyor” yazılı dövizler ve yaşamını yitiren Odabaşı ile Kara’nın fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı.

Basın açıklamasına HDP Milletvekili Musa Piroğlu da katılarak destek verdi. Burada konuşan Piroğlu “İktidar eski çağlardan kalan bir canavar gibi kendi çocuklarının eti ve kanıyla besleniyor” ifadesini kullandı.

KHK ile ihraç edilen Emine Yüzgeç, Diyarbakır’da yaşamına son verdiği belirtilen Bahadır Odabaşı’nın ölüme zorlandığını belirtti. Odabaşı’nın anne ve babasının KHK ile ihraç edildiğini ve açlıkla sınandıklarının altını çizen Yüzgeç, baba Nurettin Odabaşı’nın 5 yıldır cezaevinde tutulduğunu belirtti. Yüzgeç, “Baba modeline en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, çok sevdiği babası tutsak edilmişti. Bahadır baba yokluğunda büyümeye dayanamadı. Bahadır bu koşullarda yaşamaktan vazgeçti. Unutmamak gerekir ki KHK’liler ve KHK’lilerin çocuklarının ölümünden, siyasal iktidar, ona çanak tutunlar ve susanlar sorumludur” dedi.

‘İNSANİ HAKLARIMIZ BİLE ELİMİZDEN ALINDI’

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre; KHK ile birlikte en temel insani haklarının bile ellerinden alındığını dile getiren Yüzgeç, devamında şunları söyledi: “Başta çalışma hakkımız olmak üzere, savunma, adil yargılanma, lekelenmeme, özel hayatın gizliliği, suçun şahsiliği, kanunların geriye doğru işletilemeyeceği gibi hukuki ilkeler askıya alınırken; kazanılmış hakların yok sayılması, sosyal güvence, sağlık, eğitim, seçilme, evlatlık edinme vb, en temel haklarımız gasp edilerek kendi doğduğumuz topraklarda mültecileştirildik. 657 sayılı kanun ve idari hukuk devre dışı bırakıldı. Biz KHKlılara yapılan hukuksuzluklar, darbe kılıfı ile siyasi iktidar tarafından meşrulaştırıldı.”

‘TÜM TOPLUMA BASKI UYGULANIYOR’

KHK ile ihraç edilen Serap Kılıç ise hukuksuzluğun sadece kendilerine değil ülkedeki tüm herkese yapıldığını belirterek, “Kod 29, Kod 47 ile işçilere, üniversitelerine kayyum atanmasına karşı olan öğrencilere, kayyum atamaları ile kendisine muhalif olan belediyelere, kendisine rakip olan siyasilere, eşit yurttaşlık isteyen halklar ve inançlara, toplumsal eşitlik isteyen kadınlara, açlığa, yoksulluğa mahkum edilen işçi emekçilere yöneliktir. Bu ülke, siyasi iktidar gibi düşünmeyenler ve ona oy vermeyenler için yarı açık cezaevine dönmüştür ve siyasi iktidarın zulmü, hakları için mücadele eden, muhalif olan tüm kesimlere yöneliktir. Hukuksuzluk, ülkenin her alanına kabus gibi çökmüş ve altında koca bir ülke kalmıştır” diye konuştu.

‘ÖRGÜTLÜ VE GÜÇLÜYÜZ’

İktidarın baskı politikalarının artık çöktüğünü ve yönetemediğini sözlerine ekleyen Kılıç, şunları söyledi: “Biz KHK’lıların bir örgütü var ve eskiye göre daha güçlüyüz. KHK’lı Platformları Birliği çatısı altında halen 64 il ve 30’a yakın ilçe platformu ile yaşadığımız hukuksuzlukları anlatıyor, susmuyoruz. Platformlar olarak, gücümüzü haklılığımızdan alıyor, kazanılmış haklarımızın gasp edilmesine karşı mücadele ediyoruz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com