Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinin Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı eylemleri sürerken, Bulu'dan "İstifayı asla düşünmüyorum" açıklaması geldi. Bulu, "Boğaziçi’ni paydaşlarıyla birlikte ve hatta etraftaki esnaflarıyla birlikte çok daha iyi noktalara taşıyacağız" dedi.
AKP'li Melih Bulu görevden alındı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinin, Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına yönelik protestoları sürerken Bulu’dan açıklama geldi.
‘İSTİFAYI ASLA DÜŞÜNMÜYORUM’
“İstifayı asla düşünmüyorum. Bazıları protesto hakkını çok ileriye götürdü” diyen Bulu, “Boğaziçi’nin paydaşlarıyla birlikte, mezunlarıyla, öğrencileriyle, hocalarıyla hatta etraftaki esnaflarıyla birlikte biz Boğaziçi Üniversitesi’ni çok daha iyi noktalara taşıyacağız” ifadelerini kulllandı.
‘BOĞAZİÇİ’NE REKTÖR OLMA HAYALİYLE YAŞADIM’
Teknofest tanıtım toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulunan Bulu, şöyle konuştu: “Şimdiye kadar birçok noktada birçok tecrübe kazandım. Ben bu tecrübelerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör olarak aktarma hayaliyle yaşadım çok uzun süredir. Şu anda bu noktaya geldiğim için bu hayalim gerçekleştiği için çok memnunum.
‘HEDEFİM, BOĞAZİÇİ’Nİ İLK 100 ARASINA SOKMAK’
Boğaziçi evet bugün de çok iyi bir yerdedir. Ama gerçekten dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına sokma hedefim var. Ve bunu yapabileceğime inanıyorum, dört sene içerisinde. O yüzden de asla istifayı düşünmüyorum ve Boğaziçi’ni de ilk 100’e sokmak için elimden geleni yapacağım.
‘ÖĞRENCİLER, HOCALAR SINIRLARI ZORLUYOR’
Bazıları protesto hakkını çok ileriye götürdü. Rektörlük binasının üç kapısı da ablukaya alınarak içeride çalışanların dışarı çıkmaları engellendi. Öğrenciler ve hocaların protesto hakkı var ama demokratik sınırları zorluyorlar. Protesto hakkı aşırıya götürüldü.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘İÇİŞLERİ BAKANINA TEŞEKKÜR EDERİM’
Bulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da teşekkür etti: “Demokrasinin olmadığı, eleştirinin olmadığı yerde gelişme olmaz. Mutlaka hepimizin hatası olabilir. Biz bu eleştirileri dinleyerek daha doğru uyguluyoruz. Ama burada demokrasi bir uzlaşma kültürü gerektirir. Yani ‘ya benim dediğim olacak, ya hiç’ mantığı doğru bir mantık değil. Demokrasi zaten buna izin vermez. O yüzden Sayın İçişleri Bakanı’na çok teşekkür ediyorum.
