IŞİD’in rehin aldığı eski Başkonsolos: Sinirlioğlu fındık fıstık yiyerek bizi sattı

2014 yılında IŞİD'in baskınıyla konsoloslukta 101 gün rehine tutulan dönemin Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, dönemin Dışişleri Bakanı Müsteşarı Sinirlioğlu'nu suçladı: "Suriye’de paraya, petrole konabilmek bizi sattı. Fındık fıstık yerken telefonlarıma dönemdi."

KRONOS 28 Kasım 2022 GÜNDEM

Eski Musul Başkonsolosu ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, 2014 yılında konsolosluk çalışanlarıyla birlikte 101 gün rehin tutulmalarıyla ilgili dikkat çekici iddiaları gündeme getirdi.

T24’ten Candan Yıldız’ın aktardığına göre; partisinin 13 Kasım’daki kongresinde yaptığı konuşmada Öztürk, Musul’daki rehine süreciyle ilgili kamuoyuna ilk kez yansıyan önemli iddialar öne sürdü.

‘İHANETE UĞRADIK, VURUN DEDİM, VURMADILAR’

İhanete uğradıklarını belirten Öztürk, IŞİD’in konsolosluğu ele geçirmesinden öne defalarca uyarmasına rağmen örgütün vurulmadığını söyledi. Öztürk, “Ben Musul’da şehit olsaydım, ailem üzülürdü, iki üç tane de arkadaşım dostum üzülürdü. Biz çok ihanete uğradık. 550 telefon görüşmesi yaptım o dönemde. Dedim ki IŞİD burada, vurun dedim. Vurduramadım. Benden önce istihbaratçıları çekmişler. Belli ki bir şeyler oluyor. Ben yazdım çizdim dönen olmadı. Sümen altı etmişler. Ben 101 gün direndim. Benim dışımda kimse ne konuşulduğunu bilmiyor. Müsteşar fındık fıstık yerken, rakı içerken aradığım zaman dönmedi. Eşim hüngür hüngür ağlıyordu. Kimse gelmedi. Ben şimdi ne düşünmeliyim” şeklinde konuştu.

‘IŞİD’LE İŞBİRLİĞİ YAPMIŞLAR, BİZİ SATMIŞLAR’

IŞİD’e “satıldıklarını” iddia eden Öztürk, “Musul’da ben devleti savunmak için kafama silah dayandığında rest çektim. Ama buradaki alçaklar, onursuzlar bizi satmış. Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar. IŞİD dosyasının altında kalacaktır AKP” dedi.

‘ARAMA YAPIYORUM, IŞİD ARIYOR, NEREDNE BİLİYORDU KONUŞMA YAPTIĞIMI?’

Konuşmaya ilişkin gazeteci Yıldız’a açıklamalarda bulunan Öztürk, şunları söyledi: “İki telefonum vardı. Toplanmaya başlayınca telefonlardan birini teslim ettim diğerini etmedim. Telefonu böldüm sakladım. Çünkü benim iletişim kurmam lazımdı hükümetle. İletişimi sağlıyorum gizli bir şekilde. Tuvalette sağlıyorum. Şarj bitiyor, kimseye güvenemiyorum, saklamak zorunda kalıyorum. Arama yaptıktan sonra pat IŞİD arama yapıyor. Nereden biliyordu konuşma yaptığı mı? Meğer Ankara’dan alıyorlarmış bilgileri. Benim telefonumu yakalatmak istiyorlar, konuşma oluyor pat diye arama oluyor.”

‘SINIRA BEN GETİRDİM İNSANLARI, YERLİ VE MİLLİ OEPRASYON DEDİLER’ 

Rehinelik döneminde gizli saklı kullandığı telefonla Ankara’ya koordinat verdiğini ifade eden Öztürk “IŞİD’çiler şurada, bombalayın diyorum, bir bakıyorum ki ne gelen var ne giden, ne uçak sesi var.”

Rehineliğin sona ermesinden sonraki süreci de şöyle anlattı Öztürk Yılmaz:

“Sınıra insanları getirdiğimizde hiç kimsenin haberi yoktu. Bir sonraki günün gazetelerinde ‘yerli ve milli operasyon’ dediler. Ne yerlisi ne millisi. Ben getirdim insanları sınıra. 9 saat gelen olmadı, terbiyesiz herifler.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com