‘Mustafa Kemal’in bazı yanlışları da oldu, mesela Dersim…’

Eski CHP Genel Başkanı ve eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin: "Mustafa Kemal bir devrimciydi. Çok büyük işler de yaptı. Ama bazı yanlışlar da olmuştu. Mesela Dersim olaylarında… Dersim olaylarında öyle mi olmalıydı? Bence CHP’nin sorumluluğu yok. Bir şekilde bunları anlatıp özür dilenebilirdi. Tıpkı 1915 Ermeni olayları gibi."

KRONOS 05 Mart 2024 GÜNDEM

Eski CHP Genel Başkanı ve eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, siyasi yaşamına dair anlatımlarında 1937-38’de yaşanan Dersim Katliamı’na ilişkin özeleştiri verdi. Mustafa Kemal’in (Atatürk) büyük bir devrimci olduğunu ancak bazı yanlışlarının da olduğunu belirten Hikmet Çetin, Dersim Katliamı’na işaret etti.

Çetin, “O merkezden de kaynaklanmayan yanlışlar. Mesela öyle yerlerde, mesela Dersim olaylarında… Şimdi Dersim olaylarında öyle mi olmalıydı? Öyle olmayabilirdi. Oradaki yetkili, yetkili kişinin şeyi bu. Verdiği bir karar diye. Yani baba sağken, baba dururken çocuğu asmak falan, onlar olacak şeyler değil tabii” dedi.

Desim olaylarında CHP’nin sorumluluğunun olmadığını savunan Çetin, “O zaman Başbakan da Celal Bayar zaten. 50’li yıllardı vs. Bir şekilde bunları anlatıp özür dilenebilirdi. Tıpkı şey gibi. Mesela 1915 Ermeni olayları gibi. Cumhuriyet kurulduğu zaman, yani o günkü kadro; niye bunu yapamadılar, onu da bilemiyorum. O günkü kadro çıkıp işte ‘Böyle bir şey oldu, yanlışlıklar da var işin içinde. Çok üzücü olaylarda oldu. Özür diliyoruz’ denseydi belki bu iş bu kadar büyümezdi. Yani bir özür dilemeyi yenilgi anlamına gelmezdi. Özür dilemeyi bir araç kullanılabilir. Gerektiği zaman. Yapamadık” ifadelerini kullandı.

Çetin, Ahmet Türk başkanlığındaki HEP milletvekillerinin Paris Kongresi’ne katılmalarının CHP’de kırılma noktası olduğunu da söyledi ve ekledi: “Bizim en büyük oy tabanımız Kürtler ve Alevilerdi. Kaybettik. Yönetemediğimizden dolayı.”

Hikmet Çetin, Artı TV’de yayınlanan Kemal Avcı ile Siyaset Ötesi programında konuştu. T24’ün aktardığına Çetin, siyasi yaşamındaki tanıklıklarına ilişkin dikkat çekici anlatımlarda bulundu.

Öne çıkanlar şöyle:

Çetin, “Siyasette hem ikinci adam oldunuz hem lider oldunuz. Hangisi daha zor?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Liderlik zor. CHP liderliği şöyle zor: Cumhuriyetin başından beri Türkiye’de olmuş iyi-kötü, yanlış-doğru, hepsinde var. Bunu böyle bütün bunlar zamanında niçin, nasıl yapıldı? Neden öyle oldu falan diye bilmeniz lazım. Çok zor bir şey bu, kolay değil. Cumhuriyetle özdeşleşmiş bir parti. İyi şeyler var, kötü şeyler var; yanlışlar var. Mustafa Kemal bir devrimciydi. Çok büyük işler de yaptı. Ama bazı yanlışlar da olmuştu. O merkezden de kaynaklanmayan yanlışlar. Mesela öyle yerlerde, mesela Dersim olaylarında… Şimdi Dersim olaylarında öyle mi olmalıydı? Öyle olmayabilirdi. Oradaki yetkili, yetkili kişinin şeyi bu. Verdiği bir karar diye. Yani baba sağken, baba dururken çocuğu asmak falan, onlar olacak şeyler değil tabii. Onların merkezden yapıldığını zannetmiyorum.

‘ÖZÜR DİLENSEYDİ BU KADAR BÜYÜMEZDİ’

Bence CHP’nin sorumluluğu yok. Yani şundan dolayı yok; o zaman Başbakan da Celal Bayar zaten. 50’li yıllardı vs. Bir şekilde bunları anlatıp özür dilenebilirdi. Tıpkı şey gibi. Mesela 1915 Ermeni olayları gibi. Cumhuriyet kurulduğu zaman, yani o günkü kadro; niye bunu yapamadılar, onu da bilemiyorum. O günkü kadro çıkıp işte ‘Böyle bir şey oldu, yanlışlıklar da var işin içinde. Çok üzücü olaylarda oldu. Özür diliyoruz’ denseydi belki bu iş bu kadar büyümezdi. Yani bir özür dilemeyi yenilgi anlamına gelmezdi. Özür dilemeyi bir araç kullanılabilir. Gerektiği zaman. Yapamadık.

‘7 HEP’LİNİN PARİS KÜRT KONFERANSINA KATILMASI KIRILMA NOKTASI OLDU’

Çetin, Ahmet Türk’ün başkanlığındaki 7 milletvekilinin Paris Kürt Konferansı’na katılması ve Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurulması sürecinin siyasette dönüm noktası olduğunu söyledi ve şunları anlattı:

“O ilginç bir konu. Kırılma noktasıdır çünkü. Ben grup başkan vekiliyim. Ahmet Türk bana, odama geldi. Dedi ki, ‘7 arkadaşımıza Paris’ten bir konferansa davet geldi. Ne diyorsunuz?’ dedi. Ben Grup Başkan Vekiliyim ama bir şey diyemem dedi. Erdal beye telefon ettim, gün çarşambaydı, hiç unutmam. O zaman Deniz Baykal da genel sekreter. Dedi ki ‘Perşembe günü Deniz beyle beraber üçümüz yemek yiyelim, bunu konuşalım’ dedi. Oturduk konuşuldu. Yararı, sakıncaları falan… Uzun tartışmalardan sonra ‘gitmesinler’ kararı verildi. Çağırdım Ahmet Türk’ü yemekten sonra, geldi. Dedim ki, ‘Hem genel başkan hem genel sekreter, grup olarak üçümüz beraber karar verdik, gitmemenizin uygun olacağını düşündük’ dedim. Tamam der gibi, ses çıkartmadı, gitti.

Bu olay perşembe oldu. Cumartesi günü gazeteciler bana telefon ettiler, ‘7 milletvekili gidiyor’ dediler. Eyvah, dedim. Erdal beye telefon ettim, ‘Efendim maalesef arkadaşlar gittiler, dedim. Büyükelçilikten takip ettirdim, ne oldu diye. Gittiler, hiçbir konuşmaları yok; basına da bir şey söylememişler, konferansta da konuşan olmamış. Dinleyip gelmişler. Onun dışında bir şey yok. Onu tespit etmiştik. Döndüler. Biz Erdal beyle beraber konuştuk.

‘EN BÜYÜK OY TABANIMIZ KÜRTLERİ VE ALEVİLERİ KAYBETTİK’

Dedik ki efendim disiplin şeyi. Hatta Haysiyet Divanı’nda yapmak daha doğru olur. Bunlara bir disiplin cezası verilebilir. 6 ay gruba katılmayın vs. Fakat nedense Yüksek Haysiyet Divanı’na alındı. Şimdi o bir tarihi kırılma noktasıdır. Şöyle kırılma noktasıdır: Yüksek Disiplin Kurulu 5-4. Yani Erdal, bizim 4 üyemiz var, Deniz ve arkadaşlarının da 5. O kadar yalvardım ki, ‘Yapmayın’ diye. Erdal beyin düşüncesi şuydu: ‘Eğer bu insanlara büyük partilerde yer vermezsek etnik esasına göre parti kurulur, onun da kimseye yararı olmaz. ’Tek tek telefon ettim o 5 kişiye; yapmayın, ihraç yapmayın, ne olursunuz. Fikret Üvez vardı, Allah rahmet eylesin; Sinop Milletvekili. Yalvardım Fikret’e, bir kişi ayrı bıraksa olay başka türlü bitecekti. 5-4 ihraç edildi. Ertesi günü bütün il başkanlarımız ayrıldı. O bir CHP bakımından bir kırılma noktasıydı. Her şey alt üst oldu ondan sonra. İl başkanları gitti. Bizim en büyük oy tabanımız Kürtler ve Alevilerdi. Kaybettik. Yönetemediğimizden dolayı. Yani ihraç edilmeselerdi o işler olmayabilirdi. Maalesef öyle bir talihsizlik oldu.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com