HDP’li Paylan: Hrant Dink cinayetinde TBMM sorumluluk almalı

HDP Milletvekili Garo Paylan, 19 Ocak 2020 tarihinde yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırıyla öldürülen Hrant Dink için TBMM’nin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtti. Paylan, "Bir bebekten katil yaratan karanlıkla mücadele için sorumluluk şart" dedi.

KRONOS 18 Ocak 2021 GÜNDEM

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan

19 Ocak 2019’da kurucusu ve genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Hrant Dink, cinayetin 14. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Dink cinayetinin araştırılması için TBMM’de soru önergesi veren HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Meclis’in bu cinayetin aydınlatılması için sorumluluk alması gerektiğini söyledi.

‘YARGI, CİNAYETİN GERÇEK SORUMLULARINI ORTAYA ÇIKARMA İDDİASINDAN UZAK’

Paylan, Hrant Dink’in, yaşamı boyunca Türkiye halklarının eşit yurttaşlık talebini dile getirdiğini, devletin milliyetçi ve ayrımcı politikalarını eleştirdiğini, barışın, eşitliğin ve geçmişle yüzleşmenin önemini savunmuş bir gazeteci olduğunu kaydetti.

Yargının cinayeti aydınlatmaktan uzak olduğunu belirten Paylan, “Hrant Dink cinayeti; üzerinden 14 sene geçmesine karşın henüz aydınlatılmamış, olaya karışan kamu görevlileri ve onların cinayetteki sorumlulukları açığa kavuşturulmamış, adalet yerini bulmamıştır. Yargı süreci, Hrant Dink cinayetinin gerçek sorumlularını ortaya çıkarma iddiasından çok uzaktadır” dedi.

‘BİR BEBEKTEN KATİL YARATAN KARANLIK’LA MÜCADELE İÇİN…’

TBMM’nin sorumluluk almasının ve cinayeti aydınlatmasının yeni nefret cinayetlerini önleyeceğini kaydeden Paylan şöyle konuştu:


 

“TBMM’nin Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması için sorumluluk alması gerekmektedir. Meclis, Dink cinayetinin gerçek sorumlularını ortaya çıkarılmasının önünü açması, yeni nefret suçlarını engelleyecektir. Hrant Dink cinayetinin aydınlanması, devletin, içindeki karanlık odaklardan arınmasını sağlayacaktır. Toplumsal vicdanı rahatlatmak ve ‘bir bebekten katil yaratan karanlık’ ile hesaplaşmak için Hrant Dink cinayeti hakkında bir Meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz.”

‘HRANT DİNK HEDEF HALİNE GETİRİLDİ’ 

Paylan, araştırma önergesi gerekçesinde Hrant Dink’in Agos’ta yayımlanan 6 Şubat 2004 tarihli Sabiha Gökçen’e ilişkin yazısından sonra ırkçı çevreler tarafından hedef haline getirilmeye başlandığını hatırlatarak, “Yazının yayımlanmasından sonra Genelkurmay Başkanlığı tarafından Dink’i hedef gösteren bir açıklama yapılmış ve takip eden süreçte Dink, İstanbul Valiliğince çağrılarak, ‘uyarılmıştır’. Yanı sıra 16 Nisan 2005 tarihinde, Dink hakkında ‘Türklüğe hakaret’ suçlamasıyla (TCK 301) dava açılmıştır. Dink hakkında mahkûmiyet kararı verilmiş. Karar, bilirkişi raporuna ve Yargıtay Başsavcılığı’nın itirazına rağmen Yargıtay tarafından onanmıştır.


 

‘HÜKÜMET TEMSİLCİLERİ NEFRET SÖYLEMLERİNDE BULUNDU’ 

Cinayete varan süreç boyunca Dink, sahip olduğu Ermeni kimliği üzerinden, medya aracılığıyla ırkçı, milliyetçi kesimler tarafından hedef haline getirilmiş, ‘Türk Düşmanı Ermeni!’ gibi pek çok nefret söyleminin hedefi kılınmıştır. Hükümet tarafından, Dink’in hedef gösterilmesini engelleyecek, medyadaki nefret söylemlerini kınayan bir tutum alınmamış, tam tersine hükümet temsilcileri cinayetin şartlarını yaratan nefret söylemlerinde bulunmuştur” değerlendirmesini yaptı.

‘ÖNCE ERGENEKONCU SONRA FETÖCÜ DENİLENLERE YIKILMAYA ÇALIŞILDI…’

Hrant Dink’in katillerinin yargılanmasına 20 Nisan 2007’de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandığını hatırlatan HDP’li Paylan, şöyle devam etti:

“Yargı süreci, üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen cinayetin gerçek sorumlularını açığa çıkarma iddiasından çok uzaktadır. Devlet içindeki karanlık güçlerin Ermeni bir yurttaşı milli mutabakatla öldürtmesi, Dink davasında siyasi sebeplerle önce Ergenekoncu denilenlere, sonra FETÖ’cü denilenlere yıkılmaya çalışılmış, ancak gerçek sorumlular ortaya çıkarılmaktan kaçılmıştır.

Hrant Dink davasında ihtiyaç duyulan adalet, temsili bir yargılama ve belli kişilerin ceza almasıyla değil; cinayetin şartlarını hazırlayanların, ‘öldür’ diyenlerin ve sonrasında sorumluları bir tür cezasızlık zırhıyla kuşatarak bu nefret suçunun üstünü örten zihniyetin tüm aktörlerinin ortaya çıkarılması ile sağlanacaktır.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram