Haldun Taner Öykü Ödülü, Nurhan Suerdem’in ‘Maruzatım Var’ isimli eserine verildi.
Haldun Taner Öykü Ödülü, Nurhan Suerdem’in ‘Maruzatım Var’ isimli öykü kitabına verildi. Esere ödül verilmesine gerekçe olarak ise içtenlikli anlatımı, ironik yaklaşımıyla anlatıcının iç sesini toplumdaki ‘öteki’ kadınların sesiyle örtüştürmesindeki başarısı olarak gösterildi.
Öykü, tiyatro, deneme yazarı ve düşünür Haldun Taner’in anısına düzenlenen Haldun Taner Öykü Ödülü Seçici Kurulu 6 Ekim Salı günü online olarak toplandı. Doğan Hızlan başkanlığında, Demet Taner, Handan İnci, Nursel Duruel, Metin Celal, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Kamil Erdem’den oluşan Seçici Kurul yarışmaya katılan eserleri değerlendirdi.
Haldun Taner Öykü Ödülü’nün Nurhan Suerdem’e veriliş gerekçesi ise Seçici Kurul tarafından şu cümlelerle açıklandı: “İçtenlikli anlatımı, ironik yaklaşımıyla anlatıcının iç sesini toplumdaki ‘öteki’ kadınların sesiyle örtüştürmesindeki başarısı nedeniyle Nurhan Suerdem’in ‘Maruzatım Var’ adlı kitabına verilmesi oy birliğiyle uygun görüldü.” Nurhan Suerdem’e ödül olarak 20 bin TL verilecek.
ÖDÜL 1987 YILINDAN BU TARAFA VERİLİYOR
Haldun Taner Öykü Ödülü, Milliyet Gazetesi tarafından yazar Haldun Taner anısına 1987’den beri düzenleniyor. Ödül, o yıl yayımlanmış öykü kitapları veya yeni yazılmış, henüz yayımlanmamış öyküler arasında seçilen bir öyküye veriliyor. Jüri, ödülü bir öyküye verebildiği gibi en fazla üç kişi arasında bölüştürebiliyor.
Haldun Taner Öykü Ödülünü alan isimlerin bir çoğunluğu Türk edebiyatında son dönemde başarılı eserler ortaya koymuş isimler. Bugüne kadar Haldun Taner Öykü Ödülü’nü almış isimlerin bazıları şöyle: Behçet Çelik, Yekta Kopan, Murat Özyaşar, Ayşe Kulin, Faruk Duman, Mario Levi, Kürşat Başar, Nazlı Eray, Murathan Mungan ve Nedim Gürsel.
KİTABIN TANITIM BÜLTENİNDEN
Nurhan Suerdem’in İletişim Yayınları tarafından yayınlanan ‘Maruzatım Var’ isimli öykü kitabının tanıtım bülteninde şu ifadelere yer alıyor. “Nurhan Suerdem, sokağın, caddelerin ve evlerin gümbürtüsü arasında kalan sesleri duyuruyor. Bazen duymamak için kulağımızı kapadığımız, bazen hayatımızın arızalı bir parçasından geldiğine inanmak istemediğimiz, bazen de tüm gücümüzle bizim olduğunu haykırmak için çabaladığımız sesleri…”