Hac yolculuğu Türkiye’deki müzelere gelir mi?

19. yüzyıl ressamı Avrupalı bohem Georg Emmanuel Opiz'in (1775-1841) 'Mahmalın Mekke Yolunda Bir Vahaya Gelişi' adını verdiği tablosunun, Sotheby's'in 25 Nisan’da Londra'da gerçekleştirilecek Oryantalist müzayedesinde rekor fiyata satılması bekleniyor.

KENAN KARASU 14 Nisan 2017 KÜLTÜR

19. yüzyıl ressamı Avrupalı bohem Georg Emmanuel Opiz’in (1775-1841), Türkiye sanat dünyasında çokça tanındığını söylemek zor. Günümüze uzanan az sayıda eserinin olması, bunun temel sebeplerinden gözükse de Osmanlı topraklarında uzun süre vakit geçirdiğini ve bunu eserlerine yansıttığı kesin. Ressamın ‘Mahmalın Mekke Yolunda Bir Vahaya Gelişi’ adını verdiği ve 19. yüzyılda bir Hac yolcuğunu betimleyen tuval üzerine yağlıboya tablosu ise Osmanlı kültürünü detaylarıyla resmeden nadir bir eser.

Büyük ebatlı bu tablonun (165,5 x 253 cm), Sotheby’s’in 25 Nisan’da Londra’da gerçekleştirilecek Oryantalist müzayedesinde rekor fiyata satılması bekleniyor. Eserin, Türkiye’den bir alıcıya gitmesi ihtimali oldukça yüksek. İşlediği tema ve boyutlarıyla diğer Oryantalist tablolardan ayrı bir anlatıma sahip bu resme, senelerdir sessizce Oryantalist tablolar biriktiren ve müze açmak için hazırda bekleyen koleksiyonerlerin ve müzelerin ilgi göstereceğini tahmin etmek zor değil. Esere biçilen fiyat ise oldukça yüksek: 800.000-1.200.000 Sterlin.

Osmanlı Hac Kültürü Üzerine Tarihi Bir Belge 

Çok erken Oryantalist eserlerden biri olan tablo, Londra’da 1978’de yapılan ‘Eastern Encounters’ sergisine dahil edilir. Daha sonra The Fine Art Society tarafından satın alınan eser uzunca bir süre koleksiyonda bekler. Osmanlı döneminde senelik Hac ziyaretine doğru yola çıkan kervanı zengin ve renkli ayrıntılarla tasvir eden tablo, içerdiği detaylar ve anlatımla tarihi bir belge niteliğinde. Mekke’ye kurban olarak kesilmek üzere götürülen koçlar, arka planda deve başları seçilebilen bir hacı akını, deveye yüklenmiş kabe örtüsü ve onu kuşatan Osmanlı üleması, dervişler ve askeri erkan…

Ressam Opiz, savaş tablolarıyla tanınan Francesco Guiseppi Casanova’nın (1727-1803) öğrencisi olarak Viyana’da eğitim görür. Gençlik yıllarında portre sanatına yoğunlaşır ve daha sonra yetenekli bir minyatür, sulu boya ve gravür sanatçısı olur. Avrupa’ya yaptığı gezilerde pek çok eser ürettiği düşünülen ressamdan geriye çok az tablo kalır.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com