Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in 'Yelpazeli Kadın' adlı tablosu, bir müzayedede 85.3 milyon sterline alıcı buldu. Sotheby’s satışın, Avrupa’da en yüksek meblağa sahip müzayede satışı olduğunu duyurdu.
Filmlere konu olan tablolar resmeden Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in eserleri hem yaşadığı dönemde hem de ölümünden sonra ilgi görmeye devam ediyor. Resim dışında da pek çok şeye ilham olan resimleri hâlâ koleksiyonerlerin ilgi odağı. En son ‘Yelpazeli Kadın’ (Lady with a Fan) tablosu rekor fiyata alıcı buldu.
Sothebys’den yapılan açıklamada, “Öldükten sonra stüdyosundaki şövalenin üzerinde bulunan bu büyüleyici figür tasviri, Klimt’in renk ve biçime yeni bir yaklaşım keşfettiğini ortaya koyuyor ve gücünün doruğundaki bir sanatçının başyapıtıyla sonuçlanıyor. Telefonda ve odada dört müşteri arasında geçen on dakikalık bir açık artırma savaşının ardından tablo 85,3 milyon sterline yükselerek Avrupa’da bir sanat eseri ve Gustav Klimt için yeni bir açık artırma rekoru kırdı. Aynı zamanda bugüne kadar açık artırmada satılan portreler arasında en yüksek ikinci fiyat oldu” denildi.
KLIMT’İN ‘YELPAZELİ KADIN’ PORTRESİ
Gustav Klimt’in en sevdiği konu olan kadın formu üzerine bir çalışma olan ‘Yelpazeli Kadın’, hem modern sanattaki Japonizm akımının etkisini hem de Klimt’in kendine özgü tarzını yansıtmaktadır. Viyanalı sanatçının son dönem eserlerinden biri olan tablonun tamamlanma tarihi, Klimt’in öldüğü yıl olan 1918’dir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Portedeki kadının elbisesi ve elindeki yelpaze de süslü tasarımlara sahip. Porte, aynı zamanda dekoratif unsurlarla dolu ve 19’uncu yüzyılda İngiltere ortaya çıkan Sanatlar ve Zanaatler akımını yansıtıyor.
GUVSTAV KLIMT HAKKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER
Viyana Üniversitesi’nde sanatçının bitiremediği duvar freskinden geriye kalan tek fotoğraf, günümüze gelen tek kayıt. 1945 yılında Nazilerin şehri terk ederken yaktıkları yüzlerce eser ile imha edilen eser, sanat tarihinin büyük kayıpları arasında sayılan eser ile yok olan eserlerin ne oldukları dahi bilinmiyor.
1907 yılında resmettiği Adele Bloch-Bauer portresinde kullandığı altın varak, mozaik tekniği ve poz ile Bizans ikonalarını anımsatan ressam, aynı kişiyi 5 yıl sonra oldukça alelade şekilde resmetmesi hayret verici sayılıyor. İlk portenin 2006 yılına kadar yaşadığı serüvenler ise, Helen Mirren’in başrolünü oynadığı “Woman in Gold” filminde izlenebilir.
