Kışanak’ın telefonlarının dinlendiği memurun gülme sesiyle ortaya çıktı

Tutuklu Kürt siyasetçi Gülten Kışanak'ın kızı Evin Jiyan Kışanak: "Anneme yemek yaptığımı söyleyince, 'Tencerede sebze mi var et mi?' diye sordu. 'Ne eti anne, ekonomik sorunlar yüzünden hepimiz vejetaryen' olduk dedim. Tam o sırada bir erkek sesi duyduk, gülüyordu."

SELAHATTİN SEVİ 23 Ekim 2023 GÜNDEM

İnsan hakları aktivisti Evin Jiyan Kışanak, yedi yıldır cezaevinde tutulan annesi Gültan Kışanak’ın birçok siyasi mahpus gibi temel vatandaşlık haklarından dahi yararlanamadığını söyledi. Annesinin 25 Ekim Çarşamba günü uzun tutukluluk süresini gün olarak dolduracağını kaydeden Kışanak, yaşadıkları hukuksuzlukları dile getirdi.

Geçtiğimiz hafta sonu Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen 4. Dayanışma Festivali’ne katılan Evin Jiyan Kışanak, annesinin siyasi esir muamelesi gördüğünü, özel hayatları kalmadığını, haftalık telefon konuşmalarının alenen dinlendiğini anlatırken ilginç bir olayı da paylaştı. “Her pazar annemle 10 dakika telefonda konuşabiliyoruz. Bu genellikle 11 ile 12 saatleri arasında oluyor. Son görüşmemizde annem beklediğim saatte aramadı, bir aksilik olmuştur diye düşündüm.” diyerek şunları aktardı:

“Beklerken mutfağa gittim, öğle yemeği için ateşe bir şeyler attım. Bu sırada annem aradı. Açtım, bir yandan iş yapıyorum bir yandan da annemle konuşuyorum. Yemek yaptığımı söyleyince, ‘Ne yapıyorsun, tencerede sebze mi var et mi?’ diye sordu. ‘Ne eti anne, ekonomik sorunlar yüzünden hepimiz vejetaryen’ olduk dedim. Tam o sırada bir erkek sesi duyduk, gülüyordu. Durum bu, artık bizi dinleyen memurları güldürüyoruz.”

‘7 YILDIR İKİ KİŞİLİK BİR HAYAT YAŞIYORUM’

Dayanışmanın Sesi Derneği (Stimmen der Solidarität) tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Kışanak, annesinin tutuklandığı 2016 yılından bu yana hayatı iki kişilik yaşadığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Zihnim ikiye bölünmüş durumda. Dışarı çıkıyorum, bir şey alacağım önce annemi düşünüyorum. Bu olur mu olmaz mı? Cezaevinin o kadar çok detaylı kuralları var ki… Her renk olmuyor; fermuar, zincir varsa giyside kabul edilmiyor. Kendime adeta bir uzmanlık alanı yarattım. Mahpus yakınlarına kıyafet, kostüm danışmanlığı yapabilirim artık. Annem ve birçok siyasi mahpus entellektüel insanlar, politikacılar… Dışarıdan beslenmeye ihtiyaç duyuyorlar. Sürekli araştırıyorum, basın taramaları yapıyorum.  Bir sergiye gittiğimde, acaba annem olsaydı nasıl hissederdim diye düşünüyorum. Sürekli zihnimde attığım her adımda, yediğim her yemekte o var.”

Annesi Gültan Kışanak gibi bir çok mahpusun sistematik olarak tecrite maruz bırakıldığını ve yalnızlaştırıldığını belirten Evin Jiyan Kışanak, “Bugün siyasi mahpuslara sahip çıkmak gerçekten her şeyden çok daha önemli.” ifadesini kullandı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı iken 25 Ekim 2016 tarihinde, diğer eş başkan Fırat Anlı’yla birlikte gözaltına alınan ve tutuklanan Gültan Kışanak, 7 yıldır Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuluyor.

Gazeteci ve siyasetçi, BDP eski eş genel başkanı, HDP eski milletvekili, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski eş başkanı Gültan Kışanak, cezaevindeyken babasını, ağabeyini ve kız kardeşini kaybetmişti.

KÖLN’DE TÜRKİYE’DEKİ HAK İHLALLERİ KONUŞULDU

Bu yıl dördüncüsü yapılan Dayanışma Festivalinde, 2011-2016 yıllarında Bartın, Muş ve Karabük adliyelerinde çeşitli mahkemelerde yargıçlık yapan, 15 Temmuz 2016’dan hemen sonra mesleğinden hukuksuz bir şekilde ihraç edilen Ayşegül Göç Dilber, 15 Temmuz sonrası yaşanan hukuksuzluklar üzerine konuştu.

New York merkezli Research Institute on Turkey’nin (Türkiye Araştırmaları Enstitüsü) eş direktörü sözlü tarih uzmanı Eylem Delikanlı ise “12 Eylül Askeri Darbesi’nin üzerinden tam 42 yıl geçti. Türkiye’de, o dönemdeki hak ihlallerini, dokümanlarını, tanıklıklarını derli toplu görebileceğimiz bilinen anlamıyla bir müze yok. Oysa, tarihin bugüne yansımalarını anlayabilmek adına, bellek platformları ve müzeler çok kıymetli. Kentin ortasında veya kıyısında köşesindeki bir müze, Türkiye’nin şimdilerde yaşadığı ekonomik ve sosyal gelişmeleri, geçmişi bize hatırlatabilir” dedi.

‘AVRUPA’DA DA IRKÇILIK YÜKSELİYOR’

İnsan hakları ihlalleri – İltica Yasası ve Irkçılık başlığı altında yapılan panelde ise, İU Üniversitesinden Prof. Kemal Bozay, SPD Milletvekili Sanae Abdi, MfH kurumu adına Knut Rauchfuss ve Karawane adına Naciye Alpay konuşmacı olarak katıldı. Moderatör Adil Demirci, “Almanya’da iltica edenlerin sayısı arttığını ve 2023’ın ilk 7 ayında 23 bin Türkiye vatandaşı iltica ettiğini ve Türkiye’nin ikinci sırada” olduğunu vurguladı.

Festivalde birer konuşma yapan Osman Uludağ ve Gül Güzel de, Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan tutuklularla kurdukları mektup köprüsü deneyimlerini paylaştılar.

Kendisine gelen mektupların bütün topluma gönderildiğini ve her bir mektubu komuoyu ile paylaşmaya çalıştığını söyleyen Güzel, son yıllarda mektup sayısının azaldığını söyleyerek, “Çünkü mahpuslar mektup pulu alacak ekonomik güce sahip değiller.” dedi.

İRAN’DAKİ KADIN AYAKLANMASI TARTIŞILDI

Festivalde ayrıca “Mapustan mektuplar” tartışması, Yazar Yavuz Ekinci ve Gerrit Wustmann’ın “Stimmen der Freiheit” kitabın tanıtımı gerçekleştirildi.  Öte yandan “Jin, Jiyan, Azadı – İran’da bir yıldır ayaklanma” başlıklı panelde Yeşiller Milletvekilli Berivan Aymaz, Sol Parti Avrupa Parlamentosu Milletvekilli Özlem Alev Demirel, İran’da tutuklu insan hakları aktivisti Nahid Taghavi’nın kızı Mariam Claren ve Yazar Susan Zare birer konuşma yaptılar.

Yavuz ekinci

Yazar Yavuz Ekinci

Okurlarıyla buluşan ve kitaplarını imzalayan Yavuz Ekinci, yazarken üzerinde herhangi bir baskı hissetmediğini söyledi. “Bana göre yazar, yazdığı kağıtta kendi gölgesinin dışında bir gölgeyi hissetmemelidir ve ben hiç hissetmedim.” ifadelerini kullanan Ekinci,  “Bugüne kadar hiçbir öykümü, hiçbir romanımı, herhangi bir kamuoyunu ya da bir şeyi düşünerek yazmadım.” dedi.

 

Adil Oktay

SERGİ VE KONSER

Bu yıl dördüncüsü yapılan Dayanışma Festivali’nde moderatörlüğünü yazar ve insan hakları aktivisti Adil Okay’ın yaptığı “İçeride – Dışarıda” resim sergisi de yer aldı. Sergide Türkiye’deki hapishanelerde tutulan sanatçıların kadına, çocuğa, emekçiye, mülteciye, LBGTİ+’lara, tabiata, hayvana uygulanan şiddet ve bu şiddete karşı direniş üzerine düşüncelerini ifade etmelerini amaçlandığı kaydedildi.


 

Kölnlü müzik grubu Buntes Herz ile Kürt sanatçı Ali Baran’ın konseri festivale renk kattı. Kürt sanatçı Ali Baran mart ayında Türkiye’ye girişinde gözaltına alınmıştı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram