Foto muhabiri Ergin Konuksever hayatını kaybetti

Türkiye’nin en önemli foto muhabirlerinden Ergin Konuksever 85 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti.

1968 kuşağının öğrenci eylemlerininin önemli tanıklarından olan, 1974 Kıbrıs Barış Harekatını fotoğraflayan; başta Milliyet, Cumhuriyet, Günaydın gazeteleri olmak üzere birçok gazete ve dergide çalışan, Basın Şeref Kartı sahibi Konuksever, Türk basınının ilk savaş muhabirlerinden biridir.

Foto muhabiri Ergin Konuksever hafızalarda yer edinen fotoğraflarıyla birlikte renkli anlatımıyla aktardığı olaylarla ünlüydü. Arkadaşlarından uzak kalmamak için 12 Mart 1970 askeri darbe döneminde bir hafta cezaevinde yatan, yine aynı dönemde Mahir Mayan ile bir görüşmesinde, Çayan’ın kendisine çok üşüdüğünü söylemesi üzerine, Çayan’ın öldüğünde üstünde bulunacak olan açık mavi kazağı, sırtından çıkarıp kendisine veren, Hayat Dergisi’nde çalıştığı sırada patronu Cem Uzam’ın babası Kemal Uzan’ı, kendisiyle mukavele yapmadığı için “bir güzel döven” Konuksever’in, Levent’teki evinin önünde gürültü yapan, çevreyi rahatsız eden ünlü oyuncu Cüneyt Arkın’ı Osmanlı döneminden kalma kılıçla kovaladığı bilinmektedir.

(Sol başta) Ergin Konuksever dönemin foto muhabirleri Sökmen Baykara, Kadir Can, Savaş Ay ve Coşkun Aral ile…

Bugün Yunanistan sınırları içinde kalan Drama şehri mübadili bir ailenin çocuğu olarak 1937 yılında Samsun’da doğan Ergin Konuksever evli ve iki çocuk babasıydı. 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a yaptığı çıkarmada gazeteci olarak görev yapmış, savaş sırasında Rumlar tarafından gazeteci Adem Yavuz’la birlikte rehin alınmıştı.

DENİZ GEZMİŞ’İN PARKALI FOTOĞRAFI

Konuksever, belleklerde yer eden Deniz Gezmiş’in ikonik parkalı fotoğrafını çeken kişi olarak da biliniyordu.

Aynı zamanda Deniz Gezmiş’in yakın dostu da olan Konuksever, fotoğrafın hikâyesini şöyle anlatmıştı: “O zamanlar NATO’da görev yapan çok subay arkadaşım vardı. Parka getirirlerdi bana. Bende birkaç tane olurdu, biri de Deniz’in payına düştü! 17 Mart 1971’de Deniz’i aylar sonra görmüştüm. Birkaç cümle konuşmak istedim ama onu hızla götürdüler. Sadece deklanşöre basabilmiştim. Çektiğim fotoğraf ile aslında Deniz’e veda etmişim. Parkasının içinde dimdik duruyordu. Şimdi bu fotoğrafa baktığımda boğazım düğüm düğüm oluyor.”

MAHİR ÇAYAN’IN MAVİ KAZAĞI

Konuksever, öte yandan Mahir Çayan’a da mavi kazağını veren kişiydi. Aynı röportajda Konuksever, konuya dair şunları aktarmıştı: “Cezaevinde ziyaret ettiğim Mahir Çayan’a verdiğim mavi renkli kazağın öyküsü daha trajiktir. Üşüdüğü için verdim. Kızıldere’de öldürüldüğünde üzerinde o kazak vardı, delik deşik olmuştu.”

ERGİN KONUKSEVER KİMDİR?

Ergin Konuksever 1937’de Samsun’da doğdu. Konuksever’in, çocukluk ve gençlik yılları Kurtuluş, Şişli semtinde geçti. Şişli Terakki Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü bölümünden mezun olan Konuksever, 1956 yılında Vatan Gazetesi’nde mesleğe adım attı. 1956 yılında Ahmet Emin Yalman’ın çıkarttığı “Vatan” gazetesin’de başladığı gazetecilik yaşamını “Yeni Sabah”, “Hürriyet”, “Akşam”, “Günaydın”, “Cumhuriyet”, “Milliyet” gazetelerinde sürdürdü. Konuksever, Sovyetler Birliği’nin, Afganistan’ı işgali, İran-Irak, Arap-İsrail, ABD-Irak savaşlarında tarihi fotoğraflar çekti.

ARKADAŞI ADEM YAVUZ ŞEHİT, O GAZİ

Konuksever, 1974 yılında Kıbrıs’a çıkarma yapan deniz piyade birlikleriyle Kıbrıs Adası’na ilk ayak basan gazetecilerden biri oldu. Kıbrıs’ta “İkinci Harekât”ın birinci günü ağır yaralanarak Rumların eline düştü. Yanında bulunan arkadaşı Adem Yavuz tedaviye getirildiği hastanenin bahçesinde askerler tarafından karnından vurularak şehit edildi.

40 YIL SONRA SAHİBİNİ BULAN MEKTUP

AA’ya verdiği bir söyleşide, Kıbrıs’ta yanına gelen bir Rum askerinin, iki kardeşinin Türkiye’de esir olduğunu söyleyip onlara iletmesi için kendisine bir mektup verdiğini ifade eden Konuksever, o sırada kendilerini fark eden Yunan alay komutanının mektuba el koyduğunu söylemişti.

Askerin yeni bir mektup daha yazarak kendisine teslim ettiğini aktaran Konuksever, “Türkiye’ye geldiğim zaman Yunan askerlerin hepsinin Adana’da bir hapishaneye götürüldüğünü öğrendim. Onun için mektup bende kaldı. Aradan 40 yıl geçtikten sonra Kıbrıs harbi ile ilgili kitap yazan Rum bir gazeteci bana geldi. Gazeteci kızdan, Rum kesimindeki aileyi bularak mektubu vermesini istedim. ’40 yıl sonra sahibine ulaşan mektup’ diye senaryolaştırmış ve mektubu da sahiplerine ulaştırmış.” ifadelerini kullanmıştı.

YEDEK SUBAYLIKTAN BASIN SÖZCÜLÜĞÜNE

27 Mayıs Hareketi, 22 Şubat ve 21 Mayıs olaylarının içinde yedek subay olarak bulundu. Bu arada gelişen olayların içinde Kurmay Albay Talât Aydemir’in basın sözcülüğünü yaptı.

Kemal Uzan ve Ergin Konuksever, gazetede yaşanan bir olayın ardından mahkemelik olmuştu.

KEMAL UZAN’I NEDEN DÖVDÜ?

Kemal Uzan, Hayat Hergisi’nin sahibiyken kendisini muhabir olarak İran-Irak Savaşı’na yollamak ister. Ergin Konuksever sözleşme imzalanmasını ister. Kemal Uzan, “o iş kolay, ama yetişmez, sen bir savaşa git,” der. Savaş dönüşü türlü bahanelerle sözleşme imzalamaktan kaçan Uzan’a, elinden bir kaza çıkmasın diye kendi gitmez ve bir arkadaşını yollar. Uzan, “sözleşmesiz çalışacaksa çalışsın, yoksa gitsin,” deyince Uzan’ın odasına girer. Kendi deyimiyle Uzan’ın “ağzını burnunu kırar”. Masasını toplamaya döndüğü sırada Hayat Dergisi’ne polisler gelir. Polislerden cesaret bulan Kemal Uzan, Ergin Konuksever’e saldırmaya kalkınca, Konuksever tekrar Uzan’ı “evire çevire” döver.

12 Mart 1970 darbesinde, arkadaşlarından uzak kalmamak için 1 hafta cezaevinde yatan Konuksever’in mesleki birçok ödülü bulunmaktadır ve Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi’dir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu Başkanlığı ve Sekreterliği yapmıştır.