Erdoğan, cezaevinde ölen 28 Şubat hükümlüsü Korg. Avar için af yetkisini kullanmak istemiş

Bozdağ, cezaevinde yaşamını yitiren 28 Şubat hükümlüsü korgeneral Vural Avar için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa bir süre önce özel af yetkisini kullanmak istediğini açıkladı. Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliyesinin önündeki engel Adli Tıp Kurumu'nu eleştiren açıklamalarda da bulundu.

KRONOS 25 Aralık 2022 GÜNDEM

28 Şubat davasından hükümlü 84 yaşındaki emekli korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde yaşamını yitirmesine ilişkin tartışmalar hakkında konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda özel af yetkisini kullanmak istediğini, ancak işlemler tamamlanmadan ölüm haberinin geldiğini açıkladı.

Bekir Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Biz merhum Avar’a bu dileği ilettik. Başlangıçta müracaat etmedi. Rahmetli oluşundan, yani çok az bir süre önce müracaatı oldu. İşlemlere tekemmül ettirmeye sürdürürken bu arada rahmete kavuştu” dedi.

Hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili konuşan Bozdağ, “Adli Tıpla ilgili bizim bir iç genelgemiz var. O genelgeyi çalıştırıyorum. Önümüzdeki günlerde bu genelgeyi yürürlüğe koyacağız. Çünkü adeta Adli Tıp, Cumhurbaşkanımızın özel af yetkisini kendi neredeyse kullanan bir uygulaması var” diye konuştu.

‘ADLİ TIP KURUMU BAŞKANIYLA KONUŞTUM, OLMADI’

Adli Tıp Kurumu başkanıyla konuştuğunu aktaran Bozdağ, “Çağırdım, konuştum, Vural Avar’dan bağımsız. Bütün hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili. Dedim ki, ‘Bakın burada insani bir durum var. Hasta insanlar var. Bunlarla ilgili Adli Tıp Kurumu’nun değerlendirmelerini bu insani durumu da gözeterek yapmasında fayda var. Ve kamuoyu buradan çok rahatsız.’ Adli Tıp Kurumu’nun ilgili ihtisas dairesi başkanını da çağırdım, onunla da konuştum. Dedim ki, ‘Bu konu çok önemli konular bunlar. İnsanlar hasta ve bunlara ilişkin konularda bir hassasiyete ihtiyaç var.’ Ben hassasiyet gösterilmesini ve takdir haklarının bu noktada eğer bir takdir hakkı varsa pozitif şekilde hasta hükümler lehine kullanılması gerektiğini hep söyledim. Baktım olmuyor, olmadı da” ifadelerini kullandı.

‘ÜÇ AY ÖNCE TALİMAT VERİLMİŞTİ’

Bozdağ, 28 Şubat davası hükümlüsü Vural Avar’ın cezaevinde ölümüne ilişkin ise şunları söyledi:

“Allah gani gani rahmet eylesin diyorum. Tabii ölen herkesi iç için taziye bizim geleneğimizde var. Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı da istedi. Biz merhum Avar’a bu dileği ilettik. Çünkü müracaat etmesi gerekiyor sürecin başlaması için. Fakat başlangıçta müracaat etmedi.

Rahmetli oluşundan, yani çok az bir süre önce müracaatı oldu. Biz hemen işlemleri başlattık. Ve süratle işlemlere tekemmül ettirmeye sürdürürken bu arada rahmete kavuştu. Yani bu noktada yapılan eleştiriler tabii bilmeden yapıldığı için onlara bir şey demiyorum.

Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız bundan 3 ay önce talimat verdi. Yani muhterem eşinin de bu olaydan bilgisi olduğunu tahmin ediyorum. Şimdi haberdar oldular. Yani süreç işlemiş olsaydı bu sürede işlem tekamül ederdi. Ama maalesef süreç başlamadı. Tabii neden başlamadı, kendi neden böyle bir yol izledi onu bilemiyorum. Fakat sonunda müracaat etti. Biz ilettiğimizde müracaat etmedi. Ama daha sonra müracaat etti ama müracaat ettikten sonra da biz süreci hızlıca başlattık. Fakat daha süreci bir hafta olmadan kendisi rahmete kavuştu. Yani bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti en üst noktadadır.”

‘ÇAĞIRIP SORUYORUM, BU ADAM NASIL İÇERİDE KALACAK’

Adli Tıp Kurumu’nu eleştiren Bozdağ, şöyle devam etti:

“Bu hafta da inşallah iç genelgeyi de yayınlayacağız. Adli Tıp Kurumunu kanunundaki yetki sınırına çekiyor bu. Tabii bu gene Adli Tıp Kurumunun takdiri.

Diyelim içeride kanser tedavisi gören birisi var. Kanser tedavisinde moralin motivasyonun ne kadar önemli olduğunu bilen birisiyim ben. Böyle bir hasta 4. evre kanser tedavisi görüyor ve Adli Tıp Kurumundan rapor geliyor. ‘Bu tek başına hayatını devam ettirebilir. Veyahut da şöyle olur, böyle olur’ diye gelince benim içim sızlıyor. Ben bundan rahatsızım. Kendi kendini hayatını idame ettiremeyecek insanlar var.


 

Örneğin pantolonunu çıkarıp giymekte zorlanan insanlar var. Ama ‘İçeride kalabilir’ diye raporlar geliyor. Ben de çağırıp soruyorum; ‘Ya bu adam nasıl içeride kalacak? Pantolonlu çıkarıp giyemiyor.’ Bilmelerini isterim ki aziz vatandaşlarımızın kendilerinin bize ilettiği, yönettiği eleştirilerin hepsinin bu işin muhataplarına biz iletiyoruz. Ama rapor çıkmayınca savcının yapacağı bir şey yok. Cezaevi idaresinin yapacağı bir şey yok. Raporu verenler de ‘Tıbbın kuralları bunu gerektiriyor’ diyor. ‘Biz kuralla bağlıyız’ diyor. ‘Tıbbın kurallarına göre bu böyle’ diyor.

Onları dinleyince de onlara da bir şey diyemiyorum. Ama ben bütün bunlara rağmen ‘Siz gene de takdir hakkınızı hasta lehine kullanmakta eğer böyle bir takdire kalıyorsa siz ortada kaldığınız her yerde bunu hastalar lehine kullanmakta fayda olduğunu’ da kendilerine açık açık söyledim. Buradan da Türk milletinin huzurunda söylüyorum.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram